Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere ”efendi ve piç erkeklerle namuslu kadınlar ve orospular dörtgeni üzerinde ilişkileri analiz” edeceğim.
Modern ilişkiler mi bozuldu yoksa insan doğası mı hep böyleydi?
Günümüzde sağlıklı ilişki yürütmek imkansız mı?
Namuslu kadın kaldı mı yoksa tüm kadınlar orospu mu oldu?
Düzgün ve adam gibi adamların nesli mi tükendi? Şimdiki erkekler gavat mı?
Masum ve düzgün aşkların nesli mi tükendi?
İlişkiler ciddi anlam ve güç mü kaybetti?
Tüm bu soruları da bu makalede inceleyeceğiz, çayınızı-kahvenizi alın gözlerinizi kısın ve derin bir makale okumaya hazır olun.
İçindekiler Listesi
gizle
1. İdealist Aşkın Çöküşü
Aşk idealizminin çöküşü yani genel olarak aşka olan inancın azalması günümüzde çok sık karşılaşılan bir durumdur oysa bundan 20-30 yıl öncesine gittiğimizde tam tersine bir genel inanış ve söylem görmeye başlarız. Hem kadınlarda hem erkeklerde genel olarak aşk idealizmine olan inanç kırılmış durumdadır. İki kişinin birbirini sevdiği masum ilişki idealizmi çökmüştür.
Bu ideali besleyen şeyler genel olarak erken yaşta evlenme ve sorumluluk altında ezilmeydi. Sevgi eksikliği ve aşkın olmayışı hayatın realitesinde inanmak için güzel bir idealizmdi. Aşk şarkılarıyla dertlenmek ve duygusal parçalarla ağlamak sıradan bir durumdu. Herkes bir idealist aşkın etkisini yaşıyordu bunu filmlerde, müziklerde ve kitaplarda görüyordunuz. Bu edebi ve sanatsal bir idealdi ancak bu bitti. Mesela arabesk, türkü veya slow parçaların hepsi aşk duygusundan beslenir. Duygusal müziklerin %99 kadarı aşkla ilgilidir geriye kalan %1 ise milli duygular, kahramanlık veya acılarla alakalıdır. Aşk idealizminin hem sanatı hem edebiyatı hem film sektörünü uzun süre domine ettiğini görürsünüz.
Aşk idealinin çöküşü ise hem film sektöründe, hem müzikte hem kitaplarda hem de normal insanın yaşamında bitmiştir. Kimse aşık olmakla ilgilenmiyor genel bir söylem olarak bile aşk ölmüştür. Bu açıdan herkes bir cinsel piyasa dinamiklerinde diğerlerinden şikayet etmekle meşgul. Temel aşk idealizminin yerini narsist bir şekilde sevilme, onaylanma ve ego tatmin duygusu yer almış gözüküyor. İdealist aşk fikrinden çok karşı cinse karşı zafer kazanma arzusu var. ”Biz mutluyuz” çerçevesinin yerini ”ben mutluyum” çerçevesi almış durumdadır.
2. Efendi Erkeğin Kaybetmesi
Efendi erkek dediğimiz genel olarak çok çekici olmayan ve beta davranışlara eğilimli erkeklerin ya da toplumsal algıyla düzgün erkeklerin kaybetmesi durumunu anlamak gerekiyor. Modern ilişkilerdeki temel kırılmanın dönüm noktalarından birisi efendi erkeğin mağlubiyetidir. Bu açıdan kadınlarla ilişkilerde başarısız, kenarda kalmış ve tercih edilmeyen erkeklerin mağlubiyetinin ortaya çıkışı-genel gündem oluşu ilişki dinamiklerini etkilemiştir.
Kadınların lise, üniversite ve iş yaşamının başında efendi erkekleri pek tercih etmemesi gerçeği artık herkes tarafından bilinen sıradan bir durum haline gelmiştir. Efendi erkek olmanın ağırlığından artık tüm erkekler kurtulmak istiyor. Seçilmeyen, görmezden gelinen, aldatılan ve terk edilen efendi erkek olmak artık bir problemdir. Bu açıdan erkeklerin en temelde kadınlara olan güven ve inançlarında bir sarsılma olmuştur. Oneitis geliştiren ve kadınlara fazla bağlanan erkeklerin cezalandırılması bazı gerçekleri ortaya çıkartmıştır. İlişkilere olan bakış açısında ciddi bir değişimin önemli bir sebebidir.
Cinsel piyasa dinamiklerinde sevdiği kadını başka erkeklerin kucağında gören ve yıkılan efendi erkek artık değişime odaklanmak durumunda kalmıştır. İdealist aşk çöküşü ve efendi erkeğin kaybetmesi uyuyan kişilerin gözlerinin açılmasını sağlamıştır. Genel bir farkındalık ve olayların algılanmasında önemli bir dönüm noktasıdır.
3. Piç Erkeklerin Keyfi
İlişkiler masum bir aşk açmazı mıydı? Birbirini çok seven iki kişinin masum duygular yaşaması mıydı? Yoksa yeşilçam filmlerindeki gibi masum erkeğin hatununu piçin birisinin kullanıp atması mıydı? Tüm bu klişeler aslında temel basit gerçeklerden geçmektedir.
Piç erkekler dediğimiz grup eğlenen, özgüvenli, avantajlı ve rahat adamlardır. Bu erkeklerin kadınlara karşı duygusal bir zaafa girmemesi ve beta olmaması onları kötü adam yapmıyor. Piç erkekler kendi yaşamlarına odaklı ve keyfine bakan adamlar, kadınlar ise bu erkeklerin hayatında yer edinmek istiyor. Sonuç olarak kadınlar birlikte olacağı adamları kendileri seçiyor ve piçlerin sık seçilmesi de şaşırtıcı değil. Cinsellik bir idealist aşka bakmaz, arzulara bakar. Arzular ise karanlık yönlere sahip şeylerdir. Kadınların arzusu da bu tarz özgürlüğüne, eğlencesine ve rahatına düşkün adamlar üzerinden gelişiyor. Bu açıdan da aşk fikri yerini kısa süreli cinsel hazlara bırakıyor. Eğlence, seks ve alkol üzerinden bir keyif dönüyor. Piç erkekler bu cinsel piyasa rekabetinin kısa vadeli kazananları olarak göze çarpıyor.
4. Kızların Masumluğunu Kaybetmesi
Masumluk temel olarak utanma ve saf düşüncelerle alakalıdır. Kadın açısından masumluk genel olarak namus yani el değmemişlik olarak algılanır. Masumluğun kaybı genel olarak toplumsal baskının kadın beğeni, zevk ve arzularını görmezden gelmesiyle alakalıdır. Kadını direkt evlendiren ve seçim hakkı sunmayan görücü usulü evlilikte bunların hiçbiri geçerli değildir. Kadın duygu ve arzuları tamamen görmezden gelinmiş üstüne kadına kutsal bir görev atfedilmiştir ‘annelik’ yani anne masumdur ve mükemmeldir.
Masumiyetin gidişi temel olarak serbest kalan kadının erkek seçimiyle alakalıdır. Kadınların hoşlandığı, aşık olduğu, seviştiği ve seçtiği erkeklerle birlikte masumluk ortadan kalkmıştır. Onbinlerce yıllık içgüdüler kendilerini göstermeye başlamıştır. Bu durumda kutsal annenin yerini kadının cinsel bir meta haline gelmesi almıştır. Bu hem kadınların hem erkeklerin yaptığı bir durum çünkü kadınlar bununla cinsel piyasada güç elde ederken, erkek arzusunun nesnesi olma gibi durumda oluşmuştur. Buradan onlyfans gibi siteler bile oluşuyor yani cinsellik bir güç, para ve şöhret kazanma aracı olarak kullanılmaktadır. Bugün kadınların cinsel rekabette giderek açık giyinmesi, seksi ucuza sunması veya zengin koca düşürme stratejileri de göze çarpmaktadır. Bu açıdan masum kadınlar ve masum aşk bir mite dönüşmektedir.
Genç ve güzel kadınların ayağına dünyanın serilmesi büyük bir güçtür. Her şeyin sana gelmesi ve sürekli bitmeyen bir akışta olmak inanılmaz bir realitedir. Sıradan erkekler güzel kadın olmanın realitesini algılayamıyor çünkü bu gücün etkisini bilmiyorlar. Bu tür bir sosyal güç her yerde ilgi ve itibar görmek farklı bir realitedir. Bunu kıskanan çirkin kadınlarda masum kalmamakta onlar daha çok cinselliğin değerini düşürmeye bakmaktadır. Bugün ortalama veya ortalama altı hatta muhafazakar hassasiyetleri yüksek olan bir sürü kadın cinselliği ucuza sunmak zorunda kalıyor. Bu etraflarında erkek tutabilmelerinin tek yolu yani kadınlar masum değilse bu hem kadınların hem erkeklerin suçu çünkü ortalama bir kızın sevgilisini etrafında tutabilmesi için seksi vermek zorunda. Adamı evlenene kadar yıllarca cinsellik olmadan nasıl oyalayabilir ki? Evlenme yaşının geciktiği yerde ne yapacak? Seks olmadan evcilik mi oynayacak? Bu mümkün değil.
5. Orospular Herkesin Gözdesi
Orospu ne demek? Sözlük tanımı olarak ”kolay elde edilen, para karşılığı ilişki yaşayan, herkesle düşüp kalkan ve düşük ahlaklı kadın” demek.
Bir kadın için toplumsal itibar her şeydi yani bir kadının adının çıkması bile evlenmesine ve itibar görmesine engeldi. Bu açıdan tarih boyunca adının lekelenmesi dışlanmak demeydi. Bir kadının adı orospuya çıkınca toplumda barınması zorlaşıyor kötü muamele görüyordu. Evlenemiyor ve insan yerine konulmuyordu. Ancak tarih boyunca orospular hep olmuştu çünkü her talep bir şekilde arzını oluşturur. Toplumun gündüz dışladığı kadınlara, gece taptığı çok olmuştur. Bu açıdan da hiçbir olay tek taraflı değildir hiçbir şey siyah veya beyaz değildir.
Günümüzde açık giyinen, rahat ve serbest kadınlar orospu damgası yemekte. Bunları da erkeklerden çok kadınlar söylüyor. Normal bir kadın hem güzel hem genç hem de açık giyinen kadınları orospu olmakla suçluyor. Yani o kadınların direkt olarak namusunu-itibarını hedef alıyor ancak bu tür ‘slut-shaming’ taktikleri işe yaramamaktadır. Kimse köyde yaşamıyor büyük şehirde bu tür itibar suikastleri iş yapmaz. Ortada bir cinsel piyasa ve ilgi rekabeti vardır. Kadınlar hem erkeklerin ilgisini çekmeyi hem de diğer kadınları zorundan çatlatmayı sever. Bu açıdan hem erkekler hem de diğer kadınlar kafayı ‘orospularla’ bozmuş durumdadır. Bu kadınlar toplumun gözdesidir çünkü onlar gerçekten de önemli-güçlü pozisyondadırlar. Erkeklerin çakma ahlak bekçiliği ve ulaşamadığı ciğere mundar demesiyle diğer kadınların itibar suikastleri iş yapmıyor.
Orospular dediğimiz kadınlar ciddi teşhircilik, rahat olma, kadınsı cazibe, özgür olmaları, seksi ve güzel olmaları dikkat çekiyor. Bu kadınlar memeleri, götü, ince beli ve güzel saçlar ve makyajlı bir yüzle ilgi çekiyorlar. Erkeklerin bitmek bilmeyen cinsel arzusu üzerinden yükseliyorlar. Bugün sıradan kadınların bile influencer olma arzusu buna inanması bile bu sebepledir. İlgi ve alaka görüyor yani varlığı yok sayılmayan bir kadın bu gücü neden kullanmasın ki? Çoğu erkek bunu anlayamıyor çünkü bu bir güç ve kadın bu gücü sonuna kadar kullanmak istiyor. Bu açıdan yeri geliyor sıradan kadınların çoğu sıradan erkekten çok daha fazlasına erişeceğine ve değerli olduğuna inanıyor sonuçta kendisine yazan bir sürü sıradan erkeğin omuzları üzerinde yükseliyor.
Orospular dediğimiz kadınlar ayrıca diğer kadınları çok çatlatıyor. Bu bir rekabet ve nasıl ki erkekler diğer erkeklere yanındaki güzel kadınlarla hava atarken, kadınlarda hayatlarıyla diğer kadınlara hava atıyor. Kıyafetler, gezme, yeme-içme, hediyeler, kariyer ve çok daha fazlasıyla diğer kadınları çatlatıyor. Kadınların çocuksu yönü, kolay kıskanması, duygusal olması ve hep olayları kişisel algılamasıyla açıkçası kadınlar arasında agresif bir rekabet var. Bu pasif-agresif şekilde devam eden bir rekabet yani en yakın iki kız bile birbirleriyle rekabet içinde her şey bu rekabetin içinde. Kim daha başarılı, daha güzel, daha iyi yaşıyor ve daha iyisini yapıyor bu rekabetin içinde anlaşılıyor. Kazanan büyük bir keyif sürerken, kaybeden kadınlar zırlıyor. Gerçekten yüzlerce defa bir kadının başka kadını bir hikayeyle zırlattığını bilirim çünkü gerçekten kadınlar kahrından ölüyor.
Ayrıca namuslu kızlardan gelen ‘namuslu-düzgün oldukta ne oldu değerimiz mi bilindi hep orospular el üstünde tutuluyor’ diye ağlıyorlar. Bir giriyor erkeğe bakıyor ki erkek full ne kadar açık saçık eskort tipli kadın varsa takip ediyor. Bu açıdan beğendiği çocuğu bile orospulara kaptırmış gibi gözüküyor. Ayrıca erkeklerin bu tür kadınlara olan düşkünlüğü de şaşırtıcı değil. Erkekler her ne kadar bu tür kadınları bastırıp, kontrole alıp, kapatmak ve toplumdan izole etmek istese de bu tür özgür kadınlardan etkilenirler. Bu bir erkeksi içgüdü aslında ve o kadını bir macera-özgürlük-zafer olarak görüyor. Evdeki bakımsız karısını aşırı bakımlı-açık kadınla aldatan adamların da temel sorunu budur çünkü bu temel içgüdülerin kontrolünde oluyorlar.
6. Herkesin İlişkiler Üzerine Ağlaması
İlişkiler söz konusu olunca pekte mutlu insan göremezsin özellikle herkes bir şeylerden şikayet ederek ağlıyor. Özellikle karşı cinsten çeşitli şekilde şikayetlerin göze çarpması kaçınılmaz. İlişki piyasasında mutlu olan oranı %10 kadardır gerisi kesinlikle bir şeylerden şikayet ediyor.
Erkeklerin büyük bir kısmı kadınlar tarafından ezildiği için kadınlardan ciddi ölçüde şikayetçi. Artan incel oranı, sürekli arkadaş konumuna veya yedeğe düşen erkekler, kadınların umursamaz ve egolu tavırlarından şikayetçiler. Kadınlar tarafından ‘yeterince çekici’ bulunmayan erkekler ciddi sorun yaşıyor. Bu açıdan hem kadınlara olan muhtaçlıkları artıyor hem de öfkeleri artıyor. Mesela son 10 yılda anonim platformlarda kadınlara karşı ciddi bir öfke kusması yaşanıyor. Ekşi sözlükte açılan başlıklardan tutun anonim twitter hesaplarının öfke kusmasına kadar gidiyor. Bu açıdan sıradan erkeğin bir yandan kadına taparken bir yandan da düşman olması durumu gözüküyor. Özellikle kırmızı hapla artan farkındalık ciddi bir öfke problemine yol açıyor çünkü sıradan erkeğin bu tür gerçekleri hazmedecek kapasitesi ve mental gücü bulunmuyor. O yüzden de ciddi bir oranda erkek kısmı kadınlarla ilişkilerde ağlıyor.
Kadınlarda ise durum çokta farklı değil. Kadınlarda erkeklerin erkek olmayı bıraktığından, erkoların aldattığından ve güvenilmez olduğundan bahsederek şikayet ediyorlar. Bu açıdan kadınların aradıkları erkeği bulamadığı veya mutlu ilişki kuramadıklarına dair ciddi bir sorun var. Kadınlar ilişkilerde güç sahibiler yani bir kadın hangi erkekle ilişki kuracağını kendisi seçiyor ancak bu durumda kadınlar daha üst kalibre erkekleri ilişkiye çekemedikleri için bir çeşit ‘alfa dul’ pozisyonuna düşüyorlar. İlişkiler bu açıdan bir çeşit güç savaşı, çıkar çatışması ve uyumsuzluklarla dolu çünkü herkesin çok seçeneği varken birisine sadakat enayilik olabiliyor. Bu durum hem erkek hem kadınlar için geçerli oluyor. Kadınlarda ‘şimdi buldum’ dediği erkekten darbe yediğinde ağlamaya başlıyorlar çünkü kadınlar tarafından seçilen erkeklerinde götünün kalktığını görüyorlar.
İlişkilerde iki tarafta haklı olarak karşı tarafa öfke, kin, nefret ve şikayetle dolu. İki cinsiyette kendi açısından haklı çünkü herkes olduğundan daha fazlasını istediği için sorunlar oluyor. Bu açıdan kimse taviz vermek istemiyor çünkü taviz veren enayi gibi gözüküyor bu tavizden dolayı pişman oluyor. Bu noktada ilişkiler birer güç oyunundan ibaret ve her iki cinsiyette kendi elindeki güç ölçüsünde bu oyunu oynamaktan vazgeçmiyor.
7. Ah Nerede O Eski İlişkiler!?
Ah nerede o eski ilişkiler her şeyin masum ve güzel olduğu tarzında söylemler ne kadar doğru? Eski ilişkiler daha mı iyiydi?
Eski ilişkiler özellikle sosyal medya öncesi ilişkilerin daha sağlam olduğu fikri doğrudur çünkü kısıtlı çevre, gösteriş meraklısı olmama ve kendi dünyanda yaşama durumları vardı. Eskiden de ilişkiler mükemmel değildi ancak daha sakin ve uzun solukluydu. Bunu anlamakta zor değil eğer hayat yavaşsa yapacak çokta bir şey yoksa ilişkilerde sakin ilerler. 20 yıl önce bir kız kaç erkek tanıyordu? Çok çok az. Çevresinde 3-5 adamdan birisiyle sevgili oluyordu yani herkes flört piyasasında seçenekler arasında çok daha az zaman geçiriyordu. Bu açıdan ilişkide olmak daha doğaldı yani bir ilişki ortalama 2-3 yıl sürüyordu. Sevgili olmak standart bir durumdu ve hatta marjinaldi. Evliliklerden sevgililiğe geçiş dönemi bile marjinal bir şeydi. Toplumsal baskı yüksekti yani her yerde sevgili yapamıyordun ancak bu algı değişti artık sevgililik standart, kısa süreli ilişkiler olağan oldu. Bu noktada ilişkilerin yaşanmasında büyük bir paradigma değişimi var. Ancak bu anormal bir durum değil. İnsan arzuları ve içgüdüleri üzerindeki toplumsal baskı kalktı ve özgürlük arttı. Bu durumda kısa-arzu dolu ilişkilerin yaşanması şaşırtıcı değil. Aaa nasıl olur böyle şeyler demek insan doğasını anlamamak demektir. İnsan doğası hep bir akışta ve eğilimlere sahiptir sadece bunları engelleyen şeyler kalkarsa o yöne akış çoğalır.
Günümüzde sadece sevgililikler değil evliliklerde çöküşe geçti. Bu açıdan boşanma oranları da arttı yani tahammül az ve bir ilişkiyle uğraşmaktansa cinsel piyasada daha iyisini bulacağın inancı varsa boşanmak kaçınılmaz. O yüzden uzun soluklu ilişkiler, daha iyi seçenek algısından dolayı bitiyor. Daha iyi seçenek buluyorlar mı sorusunun cevabı ise hayır ancak herkes bitmek bilmeyen bir arayışta. Bunun sebebi beklentilerin yüksek olması yani herkes daha iyisini hak ettiğine inanıyor bu durumda herkesin daha iyisini bulmak imkansız. Herkes bir diğerinin eskisiyle yeni umutlar kuruyor…
8. Günümüzde Sağlıklı İlişki Yürütmek İmkansız Mı?
Günümüzde sağlıklı ilişki yürütmek tüm bu durumlara rağmen imkansız mı?
Hayır değil aslında sosyal medya abartması dışında normal ilişkiler yaşayan bir sürü kişi var sadece bu tür ilişkilerin oranı azaldı. Ayrıca ilişkide mutlu olan insanlar bu mutluluğu yaymakla değil yaşamakla ilgililer. En çok şikayet edenler ve sürekli ilişki konuşanlar genelde mutsuz olan, aradığını bulamamış ve öfkesi artmış-sabrı azalmış kişiler oluyor. Bu durumda mutlu çiftlerin sesi çıkmıyor, sessiz ve sakince kendi ilişkilerini yaşıyorlar. Çokta marjinal bir durum yok yani gündelik hayatın okul-iş ve bir sürü şeyle geçen akışta ilişkilerini devam ettiriyorlar.
Günümüzde sağlıklı ilişki yürütebilirsin sadece bu uyum ve şansa bağlı. Ayrıca beklentiler, amaçlar ve isteklere göre değişiyor. Kadının ve senin ilişkiye uyumlu karakterde olması gerekiyor yani bugün bu kadar çok seçenek varken birisini seçtiğinde onunla kalma eğiliminin kovalamaca eğiliminden yüksek olması gerekiyor. Ayrıca bu tür ilişkilerin sağlıklı kalması erkeğin kendini geliştirme eğilimleriyle kadının beklentilerine bakıyor. Kadın erkekle mutluysa o zaman ilişkide mutlu oluyor çünkü kadın mutsuzsa o ilişki cehenneme dönüşüyor.
Ayrıca sağlıklı ilişkinin nötr enerjisi kadar toksik ilişkilerde yaygın. Açıkçası bu tür ilişkilere dışarıdan kötü demek kolay ancak bana göre tutku dolu ilişkiler. Her ne kadar kadınlar ve erkekler bu toksik ilişkilerden dert yansalar bile bunu çok seviyorlar. Drama, kaos, rezillik, eğlence, tutku, seks ve macera dolu bu ilişkide bir anda aşırı pozitif ve bir anda aşırı negatif deneyimleri bir arada yaşıyorlar. Bu ilişkiler sürekli pozitiften negatife ve negatiften pozitife gidiyor. Mantıksal olarak saçma olsa da duygusal olarak bağımlılık yapıcıdır. Dışarıdan sürekli ”ayrılın” tavsiyeleri gelse de ayrılmıyorlar çünkü bunu seviyorlar. Bu tür ilişkilerin kökleri sağlam oluyor yani birkaç yıllık bu ilişkinin bitmesi inanın mantıksal evliliklerin bitmesinden daha zor. Mantıksal evliliklerde bu sevgi, öfke, tutku, nefret ve eğlence yok. Mantıksal çatışmalar var ve pozitif şeyler daha çabuk bitiyor yerini kin alıyor. Toksik ilişkilerde sürekli patlamalar olsa bile o sinir gidince yerini sevgi ve özlem alıyor. O yüzden toksik ilişkiler pek bitmiyor bağımlılık düzeyinde devam ediyor. Bu tür ilişkileri sağlıksız değerlendirebiliriz ancak ilişkilerdeki sağlıklılık durumunu ne belirliyor? Psikologların anlattığı türden mantıksal ilişkiler gerçekte çok az ve bu tür çok nötr ilişkilerin ömrü daha kısa. O yüzden ‘ideal ilişki’ tanımları bile belirsiz şu ilişki çok sağlıklıdır bu sağlıksızdır diyemem çünkü pratikte işler o kadar basit değil. Bana göre toksik ilişki bir sorun değil ve olağan bir şey.
9. Düzgün Erkeklerin Nesli Mi Tükendi?
Düzgün erkeklerin nesli tükendi şikayeti bir çeşit kadın ağlaması durumudur. Aslında burada düzgün erkek denilen erkeklerin çoğu ‘çekici erkekler’ yani bir şekilde ilişkilerde gücü olan erkekler. Kadınların anlayamadığı şey bu tür bir adamın settle down olması yani durulması zor. O adamın seçenekleri olduğu için onu kontrol etmek ve settle down yapmak kolay değil. Bu defa kadın aynı adamı birçok kadının çekici bulduğunu gördüğünde hem o adamı daha çok çekici bulup kafayı onunla bozuyor hem de bir yandan bu durumdan nefret ediyor. Aslında kadının amacı bu tür bir adamı settle down yapabilmesi ama yapamayınca düzgün erkekler bitti tüm erkekler şerefsiz oldu diyor ama aynı kadın erkeklerin %80 kadarını görmezden geliyor çünkü kadınların erkek algısı = çekici erkek. Bu noktada kendisine yazan yüzlerce normal erkeği görmezden geliyor.
Erkeklerin gavatlaştığı iddiaları ise şaşırtıcı değil dediğim gibi ilişkiler artık herkesin başkasının eskisiyle yeni şeyler yaşadığı bir çeşit orgy partisi gibi. Bu partiye herkes katılmıyor ama piyasada aşırı takılanlar daha aktifken birçok kişide arada girip çıkıyor. O yüzden erkekler gavatlaştıysa kadınlarda kaşarlaştı bunda şaşırılacak bir şey yok. Bu tür ahlaki baskılar bir anlamda ifade etmiyor. Temel sorun kimse 18 yaşında evlenip çocuk yapıp onlara bakmıyor. Bu hayat pahalılığında 18 yaşındaki aç gençler kendilerine bakamıyor. Bu açıdan birisi 15 yaşından 30 yaşına kadar cinsel piyasada kalıyor. Bu süreçte tabiki de sevgili yapması, fuckbuddy edinmesi veya takılması şaşırtıcı değil. 2 yılda 1 kişi olsa bile 15 yılda 7-8 kişi yapıyor. Bu anormal bir durum değil modern ilişkilerde herkes bir başkasının eskisi. Bu durumu mideniz kaldırmıyorsa ilişkilere fazla idealist bakıyorsunuz demektir realiteden kopukluk can yakar. O kadar yıl izole kalmayı seçen birisinin beklentileri gerçekçi değildir yani 15 yıl yalnız kalan birisi olabilir mi? İlla duygular, arzular ve içgüdüler tetikliyor. Bugün bir kadına sürekli yazan birileri var kadın 999 tanesini reddetse 1 tanesini bir şekilde duygusal boşlukta kabul ediyor. Erkekler kadınların geçmişinden sızlanıyor ama aynı erkekler de sürekli skor kovalıyor. Bu açıdan da herkes birilerinin eskisi ve başkalarının yenisi oluyor. Bir çemberde dönüp duruyorsunuz bu kaçınılmaz.
10. İlişkilerin Basitleşmesi Şaşırtıcı Değil
İlişkilerden büyük beklentiler idealist bir şey ve her ilişkinin çok derin olması zor. İnsan basit bir varlık duygular ve içgüdüler arasında akışta bu olanların tümünü ise mantıkla rasyonalize etme peşinde. O yüzden de ilişkilerde ciddi bir anlam kaybı olağan. Erken yaşta karşı cinsle ilişkiler kurulması bu anlam kaybının lisede başlamasına yol açıyor. Açıkçası bir ilişkiyi anlamlı kılan engeller ve ulaşamamaktır. Bakın arada aileler, mesafe, şartlar ve durumlar engelse o aşk güçlenir. Bu bir takıntıya gider ve o engelleri aşmak için çiftlerin sebepleri olur. En güçlü aşklar en büyük engellere takılanlardır. Bir kadınla arandaki engeller ona bağlanmana yol açar. Bu temelde arkadaşlıklar içinde geçerlidir şartlar zorsa arkadaşlıklar güçlenir ama şartlar kolaylaşınca arkadaşlıklar çıkar çatışmasında küslüklerle biter. Aynı durum ilişkiler içinde geçerlidir yani kızın ailesinin izin vermediği ve ona erişemediğin ayda 1 gizlice 5 dakika konuşabildiğin aşkla kızla aynı evde haftada 3 kere seks yaptığın ilişki aynı değil. İnsan tüketir ve yaşar bu açıdan ilişkilerde tükeniyor ve kişi kendine şunu soruyor ‘sıradaki şey ne her şey yaşandı?’.
Bu anlam kaybı birçok ilişkide oldu ve bunun en ilginç durumlarından birisi de yasak aşkların artması durumudur. Engeller yoksa o zaman engeller olan aşklar bulunur. Bugün bir sürü genç erkek evli kadınlarla aşırı riskli ölüme yol açacak ilişkiler kuruyor. Piyasada kız kalmadığından değil adrenalin, macera ve tehlikeden dolayı bu tür ilkel içgüdülere bağımlılar. Ölüm riskini alarak gizli ve çarpık aşk yaşıyorlar. Bu bir çeşit engel koymakla alakalı ve başka adama karşı zafer kazanmış hissediyorlar. Başka bir adamın gizli hazinesini çalmanın dopamin yükseltmesi ve tehlikenin yarattığı adrenalinle uğraşıyorlar. Bu tür şeyler birçok trajediye yol açıyor ancak insan tarihten ne zaman ders çıkartmış ki şimdi çıkartsın? Mantıksal tavsiyeler ve ahlaki yargılamalar bu ilişkileri engelleyemez. Bu kişiler bu yaşananlardan tiksiniyor, mideleri bulanıyor, berbat hissediyor, tövbe ediyor ve ağlıyorlar ancak yine de gidip yaşıyorlar. Bu gizli şeytani tutkuları kontrol edemiyorlar, onun kölesi oluyorlar.
Benzer durumu kadınlarda sevgilisi olan veya evli olan adamlarla yaşıyor. O kadar bekar erkek varken evli adamın metresi olup gizli görüşmeye giden, gizlice konuşan ve çoğu zaman adama ulaşamadığı ilişkiyi seçiyor. Adamın karısı ortadaki engel ve onu yenmek istiyor. Onun erkeğini çalmak, yuvasını dağıtmak ve ona karşı zafer kazanmak istiyor. Seçilmiş ve yetişmiş erkeği seçmek istiyor bazı zaferler istiyor. Bu açıdan da ilişki iyice karışıyor. Adam karısından boşanamıyor bir yandan yeni sevgilisini bırakamıyor. Bu durumda kaos, tutkulu aşk, macera, berbat hissetme ve birçok şey yaşanıyor. Duyguların kaosunda ve arzunun bataklıklarında ilişkiler kendilerince anlam ve engel oluşturuyor.
Tüm bunların yeni şeyler olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun sadece daha çok haberin oluyor yoksa geçmişte de oluyordu sadece gizli kalıyordu. Bugün gizli kalma oranları azaldı bir şekilde başka yerde olan şeyleri bile duyabiliyorsun.
Özlü bir sözünde dediği gibi;Güneşin altında yeni bir şey yok.
11. Cinsel Piyasada Her Şey Olağan
Cinsel piyasa ve arzu dinamiklerinde her şey olağandır. Erkekler sürekli sprem üretiyor ve güzel kadınlar için diğerleriyle rekabet içinde. Herkes kendini geliştirmek istiyor niye? Daha iyi partner bulabilmek için. Erkekler spor salonlarında kaslarını şişirmek için niye bu kadar uğraşıyor? Kadınlar için. Neden lüks araba, iyi kıyafetler, parfümler ve ayakkabılar almak istiyorlar? Neden iyi mekanlarda takılmak istiyorlar? Güzel kadınlar için. Herkes kendini kandırabilir farklı sebepler sunabilir ama işin özü budur. İnsan doğasının net gerçekleri bunlardır farklı anlamlar yüklenebilir ancak bu gerçekler inkar edilemez.
Kadınlar niye bu kadar süsleniyor, makyaj yapıyor, estetik ameliyat oluyor ve fotoshop yapıyor? Erkeklere güzel görünmek ve diğer kadınları çatlatmak için. Birçok konuda ciddi rekabet var ve rakibiniz karşı cins değil kendi cinsiniz. Karşı cinse öfke kusan bile aslında kendi cinsiyle ciddi rekabette geride kalmaktan şikayetçi.
Rekabet ise insan doğasının önemli bir parçası mesela efendi-düzgün erkekler genelde rekabette geride kalmış tipler oluyor. Kendilerinde görünüş, para, özgüven, oyun, kas veya araba gibi şeyler yok. Bu açıdan da bazı rakipler kriterleri yukarıya çekiyor yani kendisi yan gelip yatarken yan gelip yatmayan ya da şanslı olan adam hatunları götürüyor. Kadınlardan şikayet ediyor ama asıl sorun kadınlar mı yoksa sağlam rakipler mi? Sen rekabet et veya etme bu umrunda olsun veya olmasın fark etmiyor. Birileri kendini yukarıya çıkartıyor ve bir şeyler yapıyor. Rekabetle beraber beklentiler yükseliyor. Senin hoşlandığın kız senden 3 kalem üst bir adamla sevgili olmuşsa o zaman senden beklentisi de belirli oranda artıyor önemli olan senin o beklentileri karşılayabilmen. Bugün iyi birisi olmanın değeri yok çünkü tek iyi veya nazik kişi sen değilsin. Kızın DM kutusunda senden 1000 tane var. Rekabette gelişmek zorundasın kimsenin gözleri kör değil herkes her şeyin farkında. Bugün kadınlarda ciddi rekabet içinde herkes rekabetçi yönlere sahip. İnsanlar niye instagramı bu kadar çok kullanıyor sanıyorsunuz? Bu rekabette herkes buna bağımlı çünkü hayat çok SIKICI. İnsanların canı sıkılıyor büyük anlatılar öldü yani her şey parçalandı. Bugün din, ideolojiler ve çeşitli fikirler büyük değil. Geçmişteki kitlelerle dolu dünya varken bugün bireylerle dolu dünya var. Hepimiz bireysel düşünüyoruz daha iyi telefon, araba, iş, para, ev ve yaşam istiyoruz. Daha güzel manita, daha havalı bir yaşam ve eğlence istiyoruz. Evet basit zevklerin peşindeyiz çünkü kapitalizmin her anlamı parçaladığı bu dünyada büyük anlamlar kalmadı. Hepsi parçalanmaya ve yok olmaya mahkum. Büyük amaçlarımız yok, küçük amaçları olan küçük insanlarız o yüzden ne kendinizden ne de başkalarından büyük beklentileriniz olmasın.
Harika bir yazı, efsanesiniz hocam
Yine ezberleri bozan, müthiş bir yazı olmuş…
Güncel durumlarla alakalı düşüncelerini gerçekten merak ediyordum.Felsefeyle ilgilendiğini zaten yıllardır biliyoruz.Bir çok şeyi aydınlatan bir yazı olmuş kalemine sağlık.En iyi 3 yazından biridir bana göre şuan