Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere maskülen ne demek ve maskülen nedir tüm detaylarıyla en ince ayrıntısına kadar sizlere aktaracağım. Modern bir erkeğin kendi maskülen yani erkeksi misyonunu bulması son derece önemlidir.
Maskülen Ne Demek? Gerçek Anlamı ve Aranan Tanımı
Maskülen bir erkeğin erkeksi olması demektir. Maskülenlik temel olarak erkeksi olma ve erkeksi davranışlarda bulunmaktır. Maskülen bir erkek kendi özüyle tutarlı davranışlarda bulunur. Bu açıdan naturel ya da feminen davranışlarda bulunmaz. Genel olarak çevresine yaydığı enerjide bu yönde olacaktır.

Maskülen erkek demek erkeklik misyonuna uygun hareket eden erkektir. Erkeksi tavırlar genel olarak problem çözücülük, liderlik, sorumluluk alma, özgüven, cesaret, proaktif olmak, başarılı ve güçlü olmak gibi görevlerin tümüdür. Eril tavır kendi özünün misyonunu cesaretten alır. Tarih boyunca erkeğe yüklenen kahramanlık görevi temel olarak maskülen olmayla alakalıdır. Maskülen erkek olmak ise testosteron ile doğrudan alakalıdır testosteronu düşük bir erkek maskülen olamayacaktır çünkü kendi içinde o eril enerjiyi üretemeyecektir.
Maskülen Erkek Kimdir? Özellikleri ve Günümüzdeki Yeri
Maskülen erkek insanlık tarihinde erkeğin başarılı olmasını sağlayan erkektir. İnsan türünün başarısı, teknolojinin gelişimi, ilerleme, medeniyetin inşası ve diğer tüm başarılar maskülen erkekle alakalıdır. Risk alan ve gelişmeyi sağlayan şey maskülen arzulardır. Bu değişim, hareket etme isteği ve çok daha fazlası olarak kendisini gösterir.
Maskülen erkeğin ilk özelliği cesarettir ve günümüzde bu cesaret azaltılmıştır. Çoğu erkek konfor alanında ve hayatın risklerinden uzak şekilde yetiştiriliyor bu durumda onları korkak yapıyor. Korku maskülenliği azaltır yani testosteron azalır onun yerine kortizol salgılanması artar. Bu ise sürekli bir endişe, kaygı bozukluğu, korkulara esir olmak ve pasifleşmeye yol açar. Modern erkeğin karşılaştığı en büyük meydan okuma bu yönde olmuştur. Özellikle nesiller içinde testosteronun azalması maskülenitenin önemini artırmış ve maskülen ne demek kavramının değerini artırmıştır. Modern erkeğin kendi maskülen yönüyle barışması gerekiyor yoksa kocaman bir nesil depresyonda hayatını antidepresanlara bağımlı şekilde devam ettirecek.
Maskülenlik Neden Bu Kadar Konuşuluyor?
Modern hayatın yaşam tarzı ve olaylara yaklaşımı maskülen benliği törpülemek üzerine kurulmuştur. Toplumda ciddi bir feminenleşme söz konusudur bu ise maskülen bilgeliğin azalmasına yol açtı. Yeni nesil teknoloji bağımlılığı, yanlış rol modeller, babanın sürekli çalışması, anneler tarafından büyütülmek, feminist propaganda ve daha fazlası tarafından zehirlendi. Maskülen ve cesur erkeklerin yerini korkak ve tembel erkekler aldı.
Hayatta hiçbir amacı olmayan, son derece duygusal, çaresiz ve sıkışmış hisseden bir erkek nesili ortaya çıktı. Bu erkek nesili hayatla mücadele etmek, kendi maskülen misyonunu gerçekleştirmek ve ilerlemekle ilgilenmiyorlar. Hayatları sosyal medya, pornografik içerik bağımlılığı ve tüketim çılgınlığıyla geçiyor. O yüzden de herkes maskülen ne demek diye sorguluyor. Unutulan eski nesil maskülenlik algısına ihtiyaç oluşuyor. Bu istek ise kendisini sosyal medyada uzun zamandır gösteren ”maskülen erkekler nerede? Her yer prenses erkek dolu” şikayetine bıraktı. Kadınlar maskülen erkeğin hasretini çekiyor çünkü feminen arzu her zaman masküleni arzular. Bu cinsel çekimin iki ayrı kutbudur, birbirlerini çekerler.
Maskülen Enerji Nedir? Nasıl Anlaşılır ve Geliştirilir?
Maskülen enerji bir erkeğin çevresine güven vermesidir. Bu erkeğin kendi potansiyelini gerçekleştirmesi, kendini bir yere getirmesi, kendini özgüven ve güçle taşımasıdır. Maskülen enerji kadınları çeken yüksek bir eylem enerjisidir, hareket ve gelişim halinde olma arzusudur. Maskülen enerji, erkeğin hayatı fethetmesi ve kendini hep bir adım ileri taşımasıdır. Tembellikten ve çaresizlikten uzak olma halidir. Her zaman başarıyı kovalamaktır. Maskülen enerji rekabetçi olmak ve pratik hayatta kazanmaktır.
Maskülen enerji erkeğin ses tonundan bile anlaşılır. Erkeğin beden dilinden kendini ele verir o alt iletişimde kendisini gösterir. Güçlü bir şekilde kendini taşıyan ve ifade eden erkektir. O başrolde olan ve bu başrolün hakkını veren adamdır. James Bond filminde Bond’un hareketlerinin kontrollü olması gibidir. Maskülen enerji, erkeğin eril yönleri ve içgüdüleriyle barışık olmasıdır. Hastalıklı ideolojiler tarafından bastırılmamış olmaktır.
Maskülen enerjiyi geliştirmenin ilk yolu aksiyon almaya başlamaktır. Spor yapmaktır özellikle ağırlık kaldırma ve dövüş sporlarıyla ilgilenmektir. Sürekli bir şeyler yapmaktır, bilgiyi öğrenmek ve onu tecrübeyle pekiştirmektir. Tembel olmamaktır günün 8 saati uyuyarak geçiyorsa 16 saati aksiyonla geçmelidir. Gece bile yüksek enerjide olmak, bitmemek ve tükenmemektir. Hayattan istediğin misyonlarının olması ve onları gerçekleştirme hırsıdır. Maskülen enerji, korku ve kaygıları bir kenara bırakıp gözünü kararttığında gelişir. Kendine inandığında ve bir kurtarıcı olmadığını anladığında gelişir. Çevrenin düşüncelerini değil kendi düşüncelerini önemsediğinde gelişir. Bir oğlan çocuğu gibi duygusal ve kararsız hareket etmediğinde gelişir. Kendi karar ve isteklerine güvendiğinde gelişir.
Maskülenlik ve Feminenlik Arasındaki Farklar: Enerji Dengesi
Maskülenlik ve feminenlik zıt kutuplardır. Toplumda üç enerji türü hakimdir; maskülen, feminen ve nötr. Bu enerji dengesi birçok dilde bile kendini gösteri mesela Almanca’da dil tamamen bu ekler üzerine kurulmuştur. Nesne ve cisimlere bile bu enerji aktarılmıştır. En basitinden köşeli nesneler maskülen algılanır, yuvarlak şekilde nesneler feminen algılanır. Nötr ise bu iki enerjinin eşit seviyede bulunması, birinin diğerine baskın gelmemesidir.

Erkeğin maskülen olması arzulanır. Savaşçı ve lider arketipi tamamen maskülendir. O korkusuz, cesur, ileriye gitmekte istekli, hırslı, rekabetçi, itaat ettiren, cezalandıran, yönlendiren ve bilgedir. Bu açıdan maskülen enerji özgüven ve özsaygıdan beslenir. Kendine duyulan bir hayranlık ve kendi isteklerini ön plana koymakla alakalıdır. Bu yeni nesilde kaybolmuştur gereksiz bir empati ve diğerlerinin düşüncelerine bağımlılık maskülen enerjiyi yok etmiştir. Bir erkek nesli feminenleşmiş ve korkaklaşmıştır. Feminenleşen erkek zincirlenmiş köle gibidir özgürlüğüne kavuşma arzusundadır ancak eli kolu bağlanmış bir çıkış yolu aramaktadır.
Feminizm akımı özellikle kadınların feminen yönlerini törpülemiştir. İş hayatı ve kariyer odaklı bir maskülen algı geliştirmiştir. Oysa feminen enerji ilişki ve aile üzerinden güçlenen bir bağa sahiptir. Kadına maskülen enerji yüklenmiş ve kadınlarında doğal davranışları bozulmuştur. Toplumsal enerji dengesi çökmüştür. Toplum erkekleri feminen ve törpülenmiş, kadınları ise maskülen ve agresif hale getirmiştir. Bu ise ikili ilişkiler krizine yol açmıştır.
Toksik Maskülenlik Nedir? Gerçek Maskülenlikle Karıştırılanlar
Toksik maskülenlik yıkıcılıktır oysa gerçek maskülenlik yapıcılıktır. Feminizm akımı kendine politik ve toplumsal yaşamda yer açmak adına maskülenlik kavramını manipüle ederek onu toksik bir sorun haline getirmiştir. Feministler, maskülenliğe savaş açılmış ve maskülenlik baskı altına alındı. Erkeklerden güç ve kontrol alınıp bu merkeziyetsiz hale getirilmiştir. Toksik maskülenlik adı altında tüm maskülenlik tahrip edilmiştir. Gerçek maskülenlik yapıcılıktır, ilerleme, değişim ve üretmektir. Tüm toplumsal başarılar gerçek maskülenlikle başarılmıştır. Feminizmin başarısı bile maskülen erkeklerin desteğiyle olmuştur çünkü devrimsel ilerlemeler cesaretle olur.
Gerçek maskülenlik her topluma lazımdır yoksa toplum dinamizmini yitirir. Erkekler tembel ve korkak hale gelir. Bu durum hem toplumsal, hem ekonomik hem de demografik bir çöküşe yol açar. Erkekler en temel görevlerden kaçar, tembelleşip iş hayatına katılmaz, toplumu ilerletmez ve toplumdaki güvensizlik artar. Gerçek maskülenlik azaldıkça toksik maskülenlik artar yani suç artışları olur, çeteleşmeler olur. Duygusal olarak kontrolsüz erkekler şiddet eğilimini artırır bu açıdan topluma destek olmak yerine zarar verirler. Özellikle babasız büyüyen erkeklerde bu durum sık görülmektedir.
Toksik maskülenlikten kurtulmanın yolu gerçek maskülenliği geri getirmek ve erkekleri bu konuda bilgilendirmektir. Toplumsal beyin yıkamayı durdurmak ve erkeklerin kendi maskülen özleriyle barışmalarını sağlamaktır. Her erkek maskülen ne demek onu çok net bilmelidir yoksa toplumsal düzen kendini kaosa bırakacaktır. Her medeniyetin çöküşü gibi modern medeniyette bu tehlike altındadır.
Pozitif ve Negatif Maskülenlik
Maskülen enerji genelde pozitif ve negatif olarak ayrılır. Bu durum yapıcı ve yıkıcı enerji olarak tarif edilir. Negatif maskülenlik yıkıcılık ve savaş iken pozitif maskülenlik medeniyeti inşa etmek, üretmek ve geliştirmektir.
Maskülenite Krizi: Modern Dünyada Erkekliğin Yönünü Kaybetmesi
Modern dünyada maskülenite krizi ortaya çıkmıştır. Erkeklerin bu kadar pasifleşmesi, testosteronun düşmesi, maskülen ne demek o algının kaybolması, güvensizlik, çaresizlik, erkek intiharları ve çok daha fazla sorun kendisini göstermiştir. Bir nesil yolunu ve yönünü kaybetmiştir.
Maskülenliğin Biyolojik ve Psikolojik Temelleri
Maskülenliğin biyolojik temelleri kendisini evrimden, biyolojik adaptasyon, doğal seçilim ve cinsel seçilimden alır. İnsan türünde kadın ve erkek arasında bariz farklar oluşmuştur. Bazı canlılarda dişiyle erkeği ayırt etmek çok zordur mesela kedilerde hangisi erkek kedi hangisi dişi kedi bilemezsin ancak insanlarda bu böyle değildir. İnsan erkeği kadınından fiziksel olarak farklıdır. Erkekler daha iri, sakallı, kaslı, uzun boylu, kalıplı, sesi daha gür ve nettir. İnsan kadını ise daha zayıf, kısa boylu, uzun saçlı, sakalsız, kas miktarı daha az ve sesi daha incedir. Biyolojik olarak maskülen ve feminen buna göre ayrışmıştır.
Maskülenliğin psikolojik temelleri ise insan hormonlarında yatmaktadır. Testosteron hormonu erkeğin psikolojisini değiştirmektedir. Onu daha agresif, saldırgan, cesur, hareket etmek isteyen, daha az empati kuran, daha hırslı, girişken, risk alan ve geliştiren bir yöne itmiştir. Bu açıdan da psikolojik farklar oluşmuştur. Hormonal denge erkeği evrimsel olarak farklı kulvara itmiştir. Feminen psikoloji ise çocuk büyütme, maskülen erkeği seçme ve toplumsal bağı sağlama üzerine gitmiştir. Koşullar iki cinsiyeti iki farklı psikolojik adaptasyonlara itmiştir.
Modern Dünyada Maskülen Olmak Neden Zorlaştı?
Modern dünyada maskülen olmak zorlaşmıştır çünkü toplumsal beyin yıkama erkeklerin özünü törpülemektedir. Erkek çocukları babalarıyla zaman geçirememektedir. Baba sürekli işte yoğun şekilde çalışmaktadır ve çocukları okul çağına kadar anne büyütmektedir. Bu açıdan maskülenlik kaybı ailede başlamaktadır. Okul çağında ise eğitim propagandası altında erkeklerin temel misyonu yok edilmektedir. Erkekler kendi benliklerini keşfedecek bir bilgiye ve gelişime kapalı kalmaktadır. Bu ise erkeklerin yanlış yollarda kaybolmasına yol açıyor. Erkeklerin basit zevklerin peşinde kaybolması, misyon eksikliği ve rol model yokluğu kendini göstermektedir.
Modern yaşamda TV ve sosyal medyada öne çıkan rol modeller maskülen değerlerden yoksundur. Onlara özenen erkeklerde maskülen erkek olmakta zorlanmaktadır. Bu durumlar artan şekilde maskülenliği törpülüyor bu yüzden de erkekler eskisi gibi maskülen olmuyor. Yanlış yollarda yürürken doğru hedefe ulaşamazsınız. Hayatınız yanlış yolda geçmişse doğru erkek olamazsınız.
Gereksiz Maskülenlik Takıntısı
Erkek olmaya dair kafa yorulmaya başlandığında ise ilk düşülen tuzak aşırı maskülen olmaya duyulan takıntıdır ve bu sağlıklı değildir. Maskülenliği bir takıntı değil bir süreç olarak görmek gerekiyor.
Farklılık Mı Maskülenlik Mi?
Çekici bir erkek olmakla ilgili en büyük tartışmalardan birisi de farklılık mı maskülenlik mi tartışmasıdır. Bu açıdan hangi yolda nasıl yürünmeli çok iyi bilinmelidir.
Maskülen Duruş: Kendine Güven, Soğukkanlılık ve Liderlik
Maskülen bir duruş oluşturmanın en iyi üç yolu vardır. Bunların ilki kendine güvendir. Bir erkek kendisine irrasyonel şekilde güvenmelidir. Kendine olan sonsuz güven kendini ileri taşımanın, saygı değer ve önemli hale getirmenin ilk yoludur. Kendine güvenmeyen bir erkek çözümü hep dışsal şeylerde bulur ve varoluşsal bir bunalıma düşer. O yüzden kendine aşırı güvenmeli ve harekete geçmelisin. Sürekli içsel sıkıntılara odaklanmak yerine dışarıdaki fırsatlara odaklanmaya başlarsın.
Soğukkanlılık ise her erkekte özellikle kaos ve karmaşık durumlarda olması gereken bir özelliktir. Olay anında paniğe kapılan, rasyonel hareket etmeyen, duygusal davranan, saldırganlaşan veya korkaklaşan bir erkek olmamalısın. Olaylar karşısında buz gibi olmalı ve duygusal kaosta sağlam bir kaya gibi durabilmelisin. Soğukkanlılık olmadığı zaman erkeklerin dengesiz davranışları kendi hayatlarını mahvetmelerine yol açıyor. En önemlisi ise yanlış karar vermeye yol açıyor. Olayların sıcak olduğu anlarda soğuk kalmayı bileceksiniz.
Liderlik ise gittikçe kaybolan bir durum haline geldi. Erkekler sorumluluk almaktan kaçıyor çünkü başarısız olma korkuları var. Liderlik etmek tecrübe ve bilgi istiyor birçok erkek bundan kaçıyor bu durumda liderlerde azalma var. Bu ise öne çıkan erkeklerin liderlik niteliğinden yoksun şovmenler olmasına yol açıyor. Gerçek liderlerin artması ve toplumsal düzeni daha iyi sağlaması gerekiyor. Liderlik doğal bir rol model olmak demektir kendi bilginle çevreni şekillendirmek demektir.
Maskülen Erkeklerde Özgüven Nasıl İnşa Edilir? Pratik Yollar
Özgüven inşa etmenin ilk yolu hayatı anlamaktan geçer. Hayatı anlamadan kendi misyonunu bilmeden kendine güvenemezsin. Modern hayatta erkeğe belli görevler düşmüştür. Bunlar toplumda ilerlemek, başarılı olmak, kadın bulmak, bir iş kurmak veya bulmak, para kazanmak, değer üretmek ve ilerlemektir. Bu görevlerin farkına vardığında sırtındaki yükün farkına varırsın. Özellikle dezavantajlı bir erkeksen yapacağın şey hayatla mücadele etmek olacaktır. Hayat sana hiçbir şey vermediyse alacağın çok şey vardır. Zor bir hayat maskülenliği artırır çünkü mücadele ruhu verir. Sıkıntı çekmek ve sorunlarla boğuşmak bunları aşmayı gerektirir. İşte özgüvenini bu noktada kendine inanmakta bulacaksın. Hiç kimse seni gelip kurtarmayacak. Politikacıların veya diğerlerinin umurunda değilsin. Tek başına kaldın ve çıkış yolun tamamen kendinden geçiyor. Bu toplumsal bir kurtuluş değil bireysel bir kurtuluş gerektiriyor. Kendini kurtarmadan başkalarını kurtaramazsın.
Özgüven geliştirmek ilk olarak dışa dönük olmakla başlar. Diğer insanları ve hayatı tanımalısın tecrübeye ihtiyacın var. Spor yapmalısın vücudunu şekillendirmelisin özellikle şişman veya cılız olmamalısın daha fazla kasa ihtiyacın var. Bu bir erkek olma ritüelidir bedenini erkeksi hale getireceksin. Deneme-yanılma yapmaktan korkmayacaksın. Sürekli bir şeyler deneyerek kendini geliştirmeye bakacaksın.
Özgüveni en iyi şekilde geliştiren şey gündüz oyunu yaparak farklı kadınlarla tanışmaktır. 1000 farklı kadınla tanıştığın zaman özgüvenin maksimum düzeye çıkıyor çünkü bu görevi başaran bir erkek hayattaki çoğu zorluğu aşacak mental niteliklere sahip oluyor.
Duygusal Kontrol ve Maskülenlik
Maskülenliğin ilk adımı duygusal kontrol sağlamaktır. Kendinde gördüğün duyguların her biri rasyonel akıl tarafından kontrol altında tutulmalıdır. Erkeklerin duygusal olması tehlikeli ve belirsizdir. Bu hem kendisine hem topluma zarar verir. Duygusal bir erkek hayata aşırı reaksiyon veren, olgun düşünemeyen ve kendini ifade edemeyen durumdadır. Duyguların ateşiyle hareket eder ve sürekli pişman olur. Sürekli hata yapar ve olayları daha kötü hale getirir. Duygusal bir adam bir işi hakkıyla yapamaz ona odaklanamaz. Sağlıklı ve mutlu ilişki yürütemez. Doğru şekilde çocuk büyütemez yani sorumluluklarını yerine getiremez. O yüzden bir erkeğin duygusal değil sağduyulu ve bilge olması gerekir. Maskülenlik olayları doğru yorumlayabilmek ve akılcı olmakla alakalıdır. Hayata stratejik bakmak ve durumları iyi anlamakla alakalıdır.
Yapıcı maskülenlik duygusal kontrolle alakalıdır. Bir iş ne kadar zor ve acı verici olsa da erkek o işi yapar. Bu hem kendisi hem toplum hem sevdikleri açısından önemlidir. Duygusal kontrol ise duyguları yaşamamak yani robot olmak değildir. O duygular içinde fırtınalar koparsa bile sakin kalabilmekle alakalıdır. O duyguların etkisinin geçmesini beklemek ve sonra karar vermekle alakalıdır. Kendi özüne olan güveni tazelemek ve düşünmek için kendine zaman tanımakla alakalıdır.
Zayıflıklarını Bil
Bir erkek olarak zayıflık ve zaaflarını bilmen gerekir. Seni güçlü yapacak şeyler zayıflıklarını törpülemektir. Kimsenin seni o zaaflardan vuramamasıdır. Hayatta opsiyonlarının olmasıdır yani aktif olarak mücadelede olacaksın. Zayıf noktaların sadece hedef olmana ve başkalarının seni kontrol altında tutmasına yol açar. Kendine güvenini zedeler ve seni dışarıya bağımlı hale getirir. Sen ise zaaflarını tek tek azaltacaksın. Kendi paranı kazanmaya bakacaksın babana muhtaç olmayacaksın. Çeşitli işler bulabileceğini bileceksin patrona muhtaç olmayacaksın. Başka kadınlar bulabileceğini bileceksin tek kadına muhtaç olmayacaksın. Herhangi bir bağımlılığın olmayacak. Seni zayıf düşüren her şeyden kaçınacaksın. En önemlisi kendi mutluluğun sadece sana bağımlı olacak.
Güçlü bir erkek zayıflıklarını en aza indirmiş ve kontrollü davranan erkektir. Hayat bir satranç oyunuysa ona göre hamle yapmayı bilen, olaylar karıştığında plan değiştirebilen, düştüğünde kalkabilen ve yaşamda ileriye gidebilen erkektir.
Maskülen Enerji Kadınları Neden Çeker?
Kadınlar yani feminen enerji kaotiktir. Kadınlar son derece duygularına bağımlıdır bu açıdan hayatı duygusal akışın penceresinden görürler. Bu durumda ise hayatta sağlam bir kayaya tutunmak isterler çünkü maskülen bir erkeğin yoksunluğu kadının hayatını aşırı zorlaştırır. Kadınlar karar almak, sorumluluk almak ve sorun çözmekte pek iyi değildir. Kadınlar kararları ertelemekte ve hayatın akışında kolay kaybolmaktadırlar. İşte her kadın bu yüzden erkek gibi bir erkek arar.

Bir kadın en basitinden arabasını sanayiye götürmek veya patlayan lastiği tek başına değiştirmek istemezler. Hayatta kritik kararları kendi başlarına vermek istemezler. Hayatta güvende ve sağlamda olmak isterler. Kadın kendisi için bile düşünmek istemez bir erkeğin bunu en iyi şekilde yapmasını ve ona tüm benliğiyle teslim olmak ister. Feminen arzu sorumluluk ve karardan kaçınmak ister. Feminen arzu, maskülen bir erkek tarafından sevilmek ve domine edilmek ister. Bu açıdan da kadınlar maskülen enerjiye çekilir. Son yıllarda asıl sorun erkeklerin özgüvensiz, korkak ve çekingen olmasıdır. Sözüne güvenilmeyecek ve kendi hayatını bile yoluna koyamamış çok erkeğin olmasıdır. Kadınlar bu yüzden maskülen erkeğe hasretler ve buldukları yerde ise o erkeği bırakmıyorlar.