Olumlamaların Gücü

 Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere ''olumlamaların gücü, olumlamaların önemi ve mental güce katkısı'' konularını aktaracağım.

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

1. OLUMLAMA NEDİR?

Olumlu düşünmeye çalışmaya ''olumlama'' deniliyor. Düşüncelerinin genel ağırlığının pozitif yönde olması olumlama yapmakla alakalıdır. Olumlamalar bir çeşit düşünce çerçevesi oluşturmak ve bunu pozitif bir şekilde yapmaktır.

Olumlama yapmak düşüncelerini kontrol etmeyi gerektirir. Çoğu insan negatif düşünme şekline adapte olduğundan olumlama yapmaya pek alışkın değillerdir. Beynimiz doğal programında negatif düşünme şemalarına alışmıştır. Bu açıdan olumlama yapmak için düşünme sistematiğinizi değiştirmeniz gerekiyor. Düşüncelerinizin ağırlık basan tarafı pozitif ise olumlamalarınız baskın demektir. Eğer düşüncelerinizin ağır basan tarafı negatif ise olumsuzlamalarınız baskın demektir. Bu açıdan kaygı bozukluğu, depresyon ve en kötüsünü düşünme problemleriniz olabilir.

2. OLUMLAMALAR NASIL YAPILIR?

Olumlamalar temelde düşüncelerimizi ve algılarımızı değiştirmemizle alakalıdır. Bu açıdan direkt olumlama yapmadan önce engelleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu engeller genellikle evrimsel olarak beynimize kodlanmış ''negatif düşünme sistemleri'' ve ''anksiyete bozuklukları'' olarak karşımıza çıkıyor. O yüzden hepsine tek tek bakmamız ve sonra olumlama yapmaya odaklanmamız gerekiyor.

Beynimiz En Kötüsünü Düşünmeye Odaklı Evrimleşti

İnsan mutlu olmak veya pozitif hissetmek için evrimleşmiş bir varlık değildir. İnsanlık tarihi 100.000 yıl geriye kadar uzanıyor. Beynimiz çevre tarafından ciddi biçimde şekillendirilmiştir. Doğal düşünme eğilimlerimiz kaygı ve korkularla doludur. Hayatta kalma içgüdüsü en güçlü içgüdüdür. Bu açıdan da kaygılı ve korku dolu olanlar çok daha fazla hayatta kalmıştır. Tarih cesurları elemiştir. Bir yerde bir çalılık gördüğünde atalarımız ''aman ne olacak'' diyerek içine dalanlar değil burada tehlike var diyerek sürekli tetikte olanlar hayatta kalmakta daha başarılı oldu. Cesaretli olanlar bir şekilde hayatta kalmakta, üremekte ve çocuklarını üreme çağına getirmekte başarısız oldular.

Bu durum şaşırtıcı değildir çünkü doğa gereksiz riskleri sevmez eğer işe yaramıyorsa doğal seçilim devreye girecektir. Bu açıdan şüpheci, çekingen, kaygılı ve sürekli tetikte olanlar hayatta kaldı. Biz nasıl ki evcil hayvanların nesillerini yapay seçilimle değiştirip onları uysallaştırdıysak evrimsel doğal süreçlerde bizi kaygılı ve korkak yaptı. Doğa kahramanlıklar veya ideolojilerle ilgilenmez. Günün sonunda tek şey geçerlidir o da üremek ve çocukların üreme yaşına gelip üremesidir. Bu noktada genler sadece aktarımla ilgilenir başka şeyle değil. İşe yarayan şey kaygılı olanların bu konuda çok daha başarılı olduğudur. O yüzden de insan nesilleri giderek daha cesaretli hale gelmediler. Öyle bir seçilim baskısı olsa herkes gözü kara olurdu ancak evrimsel dinamikler böyle çalışmaz. Kaygılı ve korkak olanlar üremekte daha başarılıydı. Bu durumda bizim beynimizin çalışma prensiplerini şekillendirdi. Bu yüzden riskten kaçınıyor, kaygılarda boğuluyor ve olumsuzlamalar yapıyoruz. 

Olumsuz Düşünmek Kolay, Olumlama Yapmak Zordur

Bir kaos anında duygularınızı en yüksek dozda hissederken sakin kalmak ve olumlama yapmak zordur. Korku ve endişe başınızdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissettirecektir. Bu durumda en kötüsünü düşünmeniz ve olumsuzlama yapmanız olağandır. Olumsuz düşünmek bahsettiğim gibi doğal bir eğilimdir ve bizim amacımız bu eğilimi olabildiğince kontrol etmektir. Bakın polyannacılık oynamaktan bahsetmiyorum ben genel olarak daha olumlu düşünmekten bahsediyorum. %100 olumlu düşünelim, hayat toz pembe ve her şey çok güzel demiyorum. Hayat çok zor ve acılarla dolu bir yer, her türlü kötülük ve adaletsizlik kol geziyor ANCAK olumlu düşünerek bireysel başarılar elde etmemiz gerekiyor. Bu noktada olumlu düşünmeyi birer toplumsal ve siyasi hareket olarak tanımlamıyorum. Diğer insanları kontrol etmek zorken böyle bir küstahlıkta kaybolalım demiyorum. Benim bahsettiğim şey kendi zihnimizi ağırlıklı olarak olumlu düşünmeye programlayalımdır.

Olumsuz düşünmek kolay ve eforsuzdur. ''Ben yapamayacağım'' demek rahatlatıcıdır. Pes etmenin getirdiği bir rahatlama vardır çünkü sorumluluk duygusundan kurtulursunuz. Bu açıdan insanlar olumsuz düşünerek ve eylemden kaçınarak sorumluluğu reddetmektedirler. Olumlu düşünmek ise olumlu yönlere bakmak, fırsatları kovalamak ve durumları değerlendirmekle alakalıdır. Olumlu düşünce bir mental mastürbasyon değildir daha çok bir şeye pragmatik ve hedonist yönlerle de bakabilmeyi içerir. Bu açıdan eylemden ve çıkarlardan bağımsız bir ideolojik polyannacılık önermiyorum. ''Aaa her şey ne kadar güzel ve mükemmel dans edelim'' gibi bir idealizm yok. Hayat berbat bir yer olabilir ama güzel şeyler ve fırsatlar var bunları değerlendireceğim düşüncesidir benimkisi. Bu açıdan pratik hayatta güçlenmekle alakalıdır.

Olumlu düşünmenin zor yanı bunlardır çünkü olumsuzluklar daha fazladır, olumlu şeyler azdır. Karanlık tepene çöktüğünde aydınlığı göremezsin. Kara bulutlar tepende gezerken güzel ve güneşli günleri unutmaya başlarsın. Zihnini böylesine zor bir süreçte eğitmek ve doğal eğilimlerinden ziyade pozitif eğilimlere yöneltmek zordur. Kolay elde edilen bir düşünme alışkanlığı değildir. Zihnimi uzun yıllardır öylesine törpülüyorum ki artık negatif düşünme eğilimlerin çok azalmış durumda. Pek çok zaman bilinçaltım pozitif düşünüyor. Oysa bundan 10 yıl önce karamsarlığın karanlık çukurlarında kaybolmuştum.

Olumlama Yapmak

Olumlama yapmak temelde basit şekilde pozitif ve fırsatçı şekilde düşünmektir. 

Mahvoldum --> Halledeceğim

Hayat bitti --> Hayat yeni başlıyor

Beceriksizim --> Bu işi beceririm

Yapamam --> Başkası yapıyorsa ben neden yapamayayım

Olmaz --> Neden olmasın?

Bu iş beni aşar --> Bu işin altından ben kalkarım

Beni beğenmez --> Bana bayılacak

Beni almazlar --> Benden iyisini mi bulacaklar?

Şansızım --> Şanslıyım

Lanetlendim --> Önüm açık

Benden bir bok olmaz --> Kafayı taktığım her işi yaparım

Galiba başaramayacağım --> Bu işi de başaracağım

Ailemin utanç kaynağı olacağım --> Ailem benimle gurur duyacak

Kendimden nefret ediyorum --> Kendimi aşırı çok seviyorum

Hak etmiyorum --> En iyisini hak ediyorum

Berbat durumdayım --> Toparlanacağım ve hayatımı düzene sokacağım

Ondan daha iyisini bulamam --> Daha iyisiyle karşılaşacağım ve bulacağım

Bu işten atarlarsa işsiz kalırım --> Daha iyi işler bulabilirim

Olumlamalar temelde kullandığınız kelimeler, düşünme sistemleri ve bilinçaltı tercihlerinizle alakalıdır. Bilinçaltınızı temizlemeniz bu konuda ilerlemenizi sağlar ancak bu hiçte kolay değildir. Bu ezberlenecek bir şeyden ziyade içselleştirilmesi gerekilen bir şeydir. Her gün kendinize olumlamalar yapmalısınız.

3. OLUMLAMALARIN ÖNEMİ

Olumlamalar önemli mi?

Olumlamalar kendini kandırmak mı?

Olumlamalar mental mastürbasyon yapmak mı?

Olumlamalar gerçeklerden kaçmak mı?

Olumlamalara çeşitli mantıklı eleştiriler gelebilir. Bu eleştiriler yerinde ve haklıdır çünkü olumlamaları bir çeşit new age spritüel saçmalıklara dönüştürebiliyor. Bu bir tarikat ayini veya kuantumdan esinlenen saçma fikirler değildir. Bu bir seminer odasında beraber el ele tutuşup bağırmak hiç değildir. Bu bir din değildir. (alert-error)

Olumlamalar kendi çıkar ve iyiliğin için beynini programlamaktan ibarettir. (alert-success)

Olumlamalar Önemli Mi?

Olumlamalar kısa vadeli bir fayda sağlamazlar genel olarak başarılı ve hırslı insanlarda bulunur. Bu ise hayata bakış açısı ve neyi gördüğünle alakalıdır. Hayatta fırsatları gören ve bir şeyler yapan birisi isen olumlu düşünme eğilimlerin artar. Bir çıkış yolu ve yöntem aramaya başlarsın. Hayat fırsat yönünden tamamen kısır değildir. Hayatta pek çok fırsat belirir ve gider bu açıdan fırsatlar kısa vadelidir, onları değerlendirenler başarı elde eder.

Olumlu düşünenler genellikle kendilerinden çok etrafla ilgilenirler bu da fırsatları görmeyi kolaylaştırır. Daha sakin bir zihin, mutlu olmak, keyifli olmak, hırslı ve iş bitirici olmak gibi bir modda olurlar. Oysa olumsuz düşünenler depresyon, kaygılar ve korkularda kaybolur. Bu açıdan olumsuzlama yapanlar gittikçe içe kapanır. İçe kapandıkça hayattan koparlar. Sosyal yaşamdan çekilirler, kendilerini izole ederler ve başarı elde edemezler. Oysa hayat son derece rekabetçi bir yerken, rekabetin dışında olmak direkt kaybetmek demektir.

Olumlamaların en büyük önemi işte budur; hayatta kazanma şansını artırması veya en azından şansını denemeni sağlamasıdır. Olana kadar bir şeyler yapmak, değiştirerek denemek ve gelişmek için uğraşmakla alakalıdır. Bu açıdan olumlamalar kısa sürede pekte bir anlam ifade etmeyebilir ancak uzun vadede başarıyı getirir.

Olumlamalar Kendini Kandırmak Mı?

Olumlamalar kendini kandırmak mıdır? Pek değil. Kendini kandırmak gerçekten kaçmaktır ve problem çözmeyi reddetmektir. Ortada bir sorun varken eğer sorun yok derseniz bu kendini kandırmaktır. Siyasetçiler bunu çok yapar ama genelde kendilerini değil halkı kandırırlar her şey çok iyi diyerek. Bu açıdan olumlama sorunları reddetmek değildir, onu çözmeye çalışmaktır. ''Çok olumsuz bir sorunun içindeyim ama bundan çıkış yolu bulacağım bu sorunu ortadan kaldıracağım.'' demek olumlu düşünmektir. Bu açıdan kendini kandırmakla, olumlayarak aksiyon almak bambaşka şeylerdir.

4. OLUMLAMALARI İÇSELLEŞTİRMEK KOLAY DEĞİLDİR

Olumlamaları anlamak kolaydır ve ne yapacağını az çok fark etmişsindir. Açıkçası bu hayatta kontrol edebileceğimiz az şey var. Bunların başında da kendi zihnimiz geliyor. Başkasını kontrol edemeyiz, havayı kontrol edemeyiz ve geleceği kontrol edemeyiz. İyi şekilde kontrol edebileceğimiz bir kendi zihnimiz var. Onu da kontrol etmeden hiçbir şeyi başaramayız.

Olumsuz Düşünmek Bir Alışkanlıktır

Olumsuz düşünmek bir düşünme alışkanlığıdır. Beynini buna adapte etmişsindir. Bir durum hakkında ilk düşündüğün şey olumsuzluklarsa bunun nedeni geçmişteki tercihlerinin bir alışkanlık haline gelmesidir. Bu konuda doğal eğilimlerimiz olumsuz yönde güçlü olduğundan olumsuz düşünme alışkanlığıda hızlı gelişiyor. Bu alışkanlıktan kurtulman gerekiyor ve hiçte kolay değil. 21 günde genel olarak bir alışkanlık değişir ama fazla içselleştirdiğin bir alışkanlığın değişmesi senin durumuna göre aylar hatta yıllar bile alabilir. Bazı kişiler bir türlü olumsuz düşünme durumlarını kontrol edemeyebilir. Bu açıdan kişiye göre süreç basit veya çok zorlu olabilir.

Olumlamaları İçselleştirmek

Olumlamaları içselleştirmek onları günlük olarak tekrarlamak, zihninin olumsuz düşündüğünü fark edip o düşünceyi değiştirmek ve bunu tekrarlamakla mümkündür. Bir gecede veya haftada bu durum içselleşmez. Acelesi olan bir durum değildir her gün bunu hatırlayıp düşüncelerini değiştireceksin. Düşüncelerin değiştikçe özgüvenin artacak, modun yükselecek ve daha iyi hissedeceksin. İçselleştirmenin zaman aldığını ve değişimin acı verici olduğunu unutmamalısın.

5. OLUMLAMALARIN FAYDALARI

Olumlamaların genel olarak sana faydası çok, zararı yoktur.

• Olumlamalar daha iyi düşünmeni sağlar
• Fırsatları görmeni sağlar
• Daha iyi hissedersin
• Daha mutlu olursun
• Daha fazla fırsatlara odaklanırsın
• Hayata daha fazla tutunursun
• Daha hırslı ve rekabetçi olursun
• Kazanmaya odaklı olursun
• Daha özgüvenli olursun
• Pozitif enerjin yükselir
• Kendine inanmaya başlarsın
• Kariyerin yükselişe geçer
• Daha fazla para kazanmaya başlarsın
• Psikolojik sağlığın iyiye gider
• İnsanlarla daha sağlıklı iletişim kurarsın
• Hayattan daha fazla keyif alırsın