Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere tarihin en iyi döneminde yaşadığımızı net ispatlarıyla anlatacağım. Bu konu önemli çünkü mentalitenizi gerçekçi zeminler üzerine oluşturmalısınız. Ortalıkta fazlasıyla yanlış bilgi ve yorum var bu ise erkekleri mental olarak zehirleyerek toksik negatiflik çukuruna düşürüyor. Bu açıdan bu konuyu ele almanın zamanı geldi.
(toc) #title=(İçindekiler Listesi)
Tarihin en iyi döneminde yaşama argümanı biraz iddialı görünebilir veya siz bu zamandan memnun olmayabilirsiniz belki de farklı bir zaman diliminde yaşamayı tercih ediyor olabilirsiniz ancak bunların hepsi kişisel görüşler olabilir. Ben ise gerçeklerle ilgilenirim ve nesnel bilgiye daha çok önem veririm. Bu açıdan inceleyeceğimiz temel noktalar sosyolojik, tarihsel, teknolojik ve yaşam tarzı anlamında gelişmeleri içerecek.
Tarihin En İyi Dönemi
Yaşadığımız zaman tarihin en iyi dönemidir ve bu neredeyse tartışmaya kapalı bir konudur. Teknolojinin tüm imkanları elimizin altında ve hemen hemen her şeye belirli düzeyde erişebilirken ne kadar şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Her ihtiyacımızı karşılayabilirken aynı zamanda isteklerimizi de belirli seviyeye kadar karşılayabiliyoruz. Yaşamımız hiç olmadığı kadar kolay ve çoğu şey bizim için sıkıntı olmaktan uzak. Şu an konforlu hayatımızda geçmişin ne kadar zorlu ve sıkıntılı bir yer olduğunu anlayamıyoruz. Basit şeyleri yapmanın ne kadar zahmet gerektirdiğini ve zorluklara katlanmanın ne kadar zor olduğunu anlayamıyoruz.
Tarih boyunca insanlar temel sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalmıştır. Bu yiyecek bulma sıkıntısı, ısınma sıkıntısı, hastalıklarla ve yoksullukla baş etme sıkıntısı gibi farklı alanlarda kendisini göstermiştir. İnsanın ilk hayat tarzı olan avcı-toplayıcı hayatta insanların tek amacı gıda bulabilmekti. Bu açıdan sürekli avlanmak ve yiyecek bir şeyler toplamak zorundaydılar. Bu açıdan hayat mücadelesi tamamen kendi karnını doyurmak ve elde ettiğin kalori ile tekrar yemek aramaktı. Avlanmak çok zahmetli ve zaman alan bir işti. Erkekler avlanmak için haftalarca uğraşabiliyorlardı ve tek ümitleri büyük bir hayvan avlayarak protein ihtiyacını gidermekti. İnsanlar bulduğu yemiş, tahıl ve meyveleri anlık tüketiyordu. Bu hayat tarzı çok uzun bir süre dünyadaki insanların hayat tarzıydı. Hata yapmaya izin vermeyen ve fit olmazsanız doğanın sizi elediği bir zorlu yaşam tarzıydı. Ufak bir yaralanma enfeksiyona yol açabilirdi ve bu sizin için hayatın sonu olabilirdi. Henüz antibiyotik diye bir şey yoktu ve kurtulmanız tamamen bağışıklık sisteminizin gücüne bağlıydı. Genel yetenekleriniz ve becerileriniz çok önemliydi çünkü çevreye karşı dikkatli olmalıydınız. Doğanın bizzat içindesiniz ve çeşitli tehlikeler her zaman gündelik hayatınızın bir parçasıydı. Ufak bir klanla gezici bir şekilde yaşıyordunuz. Soğuk havalarda hayatta kalmak ve yağmur sezonlarında avlanmak fazlasıyla zorlayıcıydı. Ortalama hayatınız 35-40 yıl kadar sürüyordu ve erkenden ölüyordunuz.
Avcı-toplayıcı hayattan sonra insanlar Tarım Devrimi ile yerleşik hayata geçtiler. Bu hayat tarzında artık eviniz ve yerleşik yeriniz vardı yani sürekli gezmeye ve yer değiştirmeye gerek yoktu. Gıda sıkıntısını tarım ve hayvancılıkla çözmeniz gerekiyordu. Bu hayat tarzı ise çok sıkıntılı ve stresliydi. Sürekli tarlalarda çalışmak zorundaydınız. Tüm zamanınız tarlayı temizlemek, su taşımak, toplamakla geçiyordu. Hayvanlara bakmanız şarttı ve sabah erkenden uyanıp akşama kadar çalışıyordunuz. Hayvanların ahırını temizlemeniz ve sürekli olarak çalışmanız gerekiyordu. Bu dönemde insanlar köylerde yaşıyordu ve tüm hayatınız köyünüzde geçiyordu. Herhangi bir hayalinizi gerçekleştirme veya hobilerle uğraşmak gibi bir durumunuz yoktu. Büyük ihtimalle 14-15 yaşlarında evlenecektiniz ve bir sürü çocuk yapacaktınız. Bu çocukların en az yarısı ölecekti ve geri kalanların bir kısmı ise ergenliğe ulaşamadan çeşitli hastalıklardan ölecektiler. Hastalıklara karşı zayıf ve savunmasızdık bu açıdan bebek ve çocuk ölüm oranları aşırı yüksekti. Kışları bir şey yapamadığınız için genel olarak yazın biriktirdiklerinizi tüketerek yazın gelmesini bekleyecektiniz. Kış boyu evde oturmak ve çeşitli şeylerle uğraşmak zorunda kalacaktınız. Tüm hayatınız köyünüzde geçecekti. Erkek olarak sürekli savaşların içinde de kalacaktınız. Krallar ve imparatorlar için siz birer askerdiniz ve uzun yıllar süren savaşlarda at üzerinde gidecektiniz. Savaşlarda ölme ihtimaliniz çok yüksekti ve çeşitli yaralanmalarda ölüm demekti. Tarım dönemi savaşların dönemidir ve sürekli savaşların içinde kalacaktınız. Köyünüzün işgal edilme ihtimali yüksekti ve çeşitli baskınlarda ölebilirdiniz. Tarım sisteminiz doğaya çok bağlıydı ve en ufak kuraklıkta kıtlık baş gösterebilirdi bu ise ölüm demekti.
Sanayi Devrimi ile insanlık belirli bir teknolojik ilerleme kazandı ve uzun süren tarım döneminden artık çıktı. Üretim hızlandı ve artık bolluk belirli seviyelerde oluşmaya başladı. Köy hayatı anlamını kaybetti ve insanlar artık belirli bölgelerde toplanmaya başladı. Böylece büyük şehirler ortaya çıkmaya başladı ve insanın hayat tarzı ciddi şekilde değişti. Sanayi döneminde ise sürekli fabrikalarda insani olmayan şartlar altında çalışmak zorundaydınız. Fabrikalar ve madenler çok önemliydi ve burada 18 saat kadar çalışıyordunuz hem de çok düşük ücretlere. Başka alternatifiniz olmadığı için sürekli çalışmak zorundaydınız ve bu şekilde hayatta kalmaya çalışıyordunuz. Sanayi devrimi döneminde de savaşlar hiç azalmadı aksine arttı. Bu dönemde dünya çapında büyük savaşlar yaşanmaya başladı. En ölümcül silahlar bir diğerinin üzerinde kullanılıyordu ve savaşların vahşeti artmıştı. Ölüm makineleriyle birbirlerini öldürmek sıradanlaşmıştı. Bu dönemde ya fabrikada çalışıyordunuz ya da asker olarak cephelerdeydiniz.
Modern Nimetler
Görüldüğü üzere en iyi dönemde yaşıyoruz. Ortalıkta büyük bir savaş yok ve keyfimiz yerinde. Herhangi sonu gelmez savaşın içerisinde değiliz ve konforlu evlerimizde göbeğimizi kaşıyarak oturuyoruz. Modern nimetlerden sonuna kadar faydalanıyoruz. Herhangi bir hastalıkta hastaneye gidebiliyoruz ve direkt ilaçlara ulaşabiliyoruz. Çoğu zaman enfeksiyonları atlatabiliyoruz ve çeşitli çocukluk hastalıklarına karşı aşılıyız. Temel ihtiyaçlarımıza marketlerden ulaşıyoruz ve hem de binlerce alternatif ürün arasından seçim yapıyoruz. Bir avcı-topayıcı gibi yiyeceğinizi kendiniz vahşi doğada bulmak zorunda değilsiniz. Bir köylü gibi üretmek zorunda değilsiniz. O kadar şanslısınız ki her şeye sahipsiniz. Tarih boyunca insanlar hiç çikolata yiyemedi ve kahve keyfi yapamadı. Bunlar o dönemde asla yoktu. Çeşitli meyvelere erişim imkanları yoktu ve seçme hakları da yoktu.
Ulaşım teknolojisi çok gelişti. Uçakla istediğimiz yere belirli sürelerde gidebiliyoruz. Araçlar daha hızlı ve güvenli, yollar çok daha iyi. Avcı toplayıcı gibi yürümek zorunda değilsiniz veya tarım dönemindeki gibi atın üzerinde gitmek zorunda değilsiniz. Tarihin en iyi arabalarına ve teknolojik nimetlerine sahibiz. İstediğimiz yere gayet hızlı bir şekilde gidebiliyoruz. Arabalarımız rahat, hızlı ve sıcak.
Acı çekmiyoruz ve ağrı kesicilerimiz var. Ağrı kesiciler büyük nimettir çünkü tarih boyunca insanlar çeşitli acıları çekmek zorunda kaldılar. Biz ise acıyı minimuma indirmek istiyoruz ve ağrı kesicilere erişimimiz var. İnsanlar bel, sırt, boyun ve kas ağrıları çektiler. Bir diş ağrısı insanı öldürebiliyordu ve katlanılması çok zordu. Gerçekten çok şanslıyız ki acıyı azalttık.
Tarih boyunca insanlar müzik keyfi yapamadılar. Şu an istediğim müziği açıp gayet kaliteli bir şekilde dinleyebiliyorum. Tarih boyunca çoğu insan bu zevkten yoksundu. Radyo teknolojisi geliştiğinde bile istediğin müziği keyfine göre dinleyemiyordun. Teyip ve CD'lerde bile bu durum tam anlamıyla yoktu hep bir kısıtlama vardı ancak şu an istediğim müziği dinleyebiliyorum bu gerçekten büyük bir nimet.
Tarihte kadınlarla serbest bir şekilde ilişki yaşama fırsatınız asla yoktu. Köy hayatında zaten herkes birbirini tanıdığından bu mümkün değildi ve aşırı riskliydi. Herhangi bir normu çiğnemek öldürülmenize veya köyden atılmanıza yol açabilirdi. Tüm hayatınız alt üst olurdu. Şimdi ise istediğiniz kadınla belirli şartlarda ilişki yaşamanız mümkün. Pek çok kadınla flört edebiliyorsunuz istediğiniz kadınla iletişimde kalıyorsunuz. Bu tarihin çoğu döneminde mümkün değildi. 2000 yılında bile telefon teknolojisi gelişmemişti ve farklı kadınlarla flört edemiyordunuz. Adama akıllı bir kadınla çıkıp karşılıklı kahve içmeniz mümkün değildi. Serbest ilişki yaşamak çok riskliydi kadın hamile kalabiliyordu. Prezervatif ve doğum kontrol hapları henüz icat edilmemişti.
Yemek çeşidi tarih boyunca azdı ve size lezzetli gelen yiyecekleri tercih etme durumunuz yoktu. Yemek kültürü gelişmemiş ve çeşitlenmemişti. Belirli yemekleri ömrünüz boyunca yiyordunuz ve bu bölgenize göre değişiyordu. Kısıtlı imkanlarla besleniyordunuz ve çeşitli eksiklikler çekmeniz olasıydı.
Kıyafet seçeneğiniz çok azdı. Tarih boyunca giyim aşırı pahalı ve nadir bulunan bir şey olmuştur. Sadece elitler ve zenginler ipek kıyafetlere erişebilmiştirler. Çoğu insan ise benzer şeyleri hayatları boyunca giymek zorundaydı. Yırtılınca yama atılıyordu veya parçalanana kadar giyiliyordu. Herhangi bir tarz oluşturma şansınız asla yoktu.
Tarih boyunca insanlar çok kötü evlerde yaşadı ve çeşitli sorunlarla uğraştı. Tek başına yaşamak diye bir şey yoktu ve bu açıdan kalabalık bir ailenizle yaşıyordunuz. Bir odada bir sürü kişi birlikte uyuyordunuz. Kişisel alan diye bir şey yoktu ve arada mesafe yoktu.
Tarihin en güvenli dönemindeyiz. Başka birisi tarafından öldürülme ihtimaliniz çok düşük. Bu oran eskiden aşırı yüksekti ve çeşitli sebeplerden dolayı öldürülme riskiniz fazlaydı. Bugün ise gelişen teknoloji ile bu en düşük seviyelerde. Gelişmemiş toplumlarda bile cinayet oranları tarihin en düşük seviyelerinde. Daha güvenli ve rahat yaşıyoruz.
Başka bir şehri veya ülkeyi gezmek ise en büyük modern nimetlerden birisi çünkü bu inanılmaz lüks bir şeydi. İnsanlar çok az hareket ediyordu ve genelde köylerinde geçiyordu tüm hayatları. Şimdi ise şehir şehir ve ülke ülke gezme imkanına sahibiz.
Telefon ve bilgisayarla birlikte internet teknolojisi inanılmaz. Her şey o kadar hızlı ve basit hale geldi ki. Bu teknolojiyi tarım devriminde yaşayan bir insan görse aklını kaybederdi. O kadar şanslı bir dönemdeyiz her işimizi kolayca hallediyoruz. Yaşamak için inanılmaz güzel bir zaman.
Sonuç
Hayat hiçbir zaman şimdiki kadar kolay ve keyifli olmadı.
Ancak çoğu insan bu durumun bilincinde ve farkındalığında değil.
Herkes her şeyden şikayet ediyor.
Ufak şeyler çok büyüyor.
Ve tarihin bu dönemine denk geldiği için yaşamının kıymetini bilmiyor.
Bunun en büyük sebeplerinden birisi ise haberlerin yayılmasıdır.
Haberler sürekli olumsuz şeyleri insanların zihinlerine bombardıman yapıyor.
Sürekli negatif şeyleri gösteriyor.
Bu ise her yerde kötü şeyler oluyor izlenimi veriyor.
Sanki her köşe başında adam kesiyorlar, her yerde tecavüz var ve savaşların içindeymişiz gibi algı yaratıyor.
Haber değeri taşıyan her şey negatif ve sürekli negatifliği yayıyorlar.
Bu ise bizi gerçekliğe karşı kör ediyor.
Yaşadığım zamandan çok mutluyum.
Gelecek çok daha güzel olacak belki de bilemiyorum.
Ama en iyi zamanda yaşadığımı biliyorum.
Teşekkürler modern teknoloji.
Teşekkürler modern medeniyet.
Yaşamayı seviyorum.