Vücut Geliştirme vs Dövüş Sanatları

YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ
By -
3

 Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde ''vücut geliştirmeye mi başlanmalı yoksa dövüş sanatlarına mı?'' konusunu inceleyeceğiz.

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

Genel olarak tartışmalı bir konu olan vücut geliştirme mi yapılmalı yoksa dövüş sporlarıyla mı uğraşılmalı konusuna en doğru cevap ''canın neyi istiyorsa onu yap'' olmalıdır. Bunu baştan söyleyerek konuyu tüm detaylarıyla inceleyeceğim çünkü günün sonunda sevdiğin şeyi yapmıyorsan devam etme isteğin kalmayacaktır.


Vücut Geliştirme Yapmak En Kolay Spor

Vücut geliştirme yapmak en kolay spordur. Herkes haftada 3-4 gün spor salonuna gidip 45 dakika antrenman yapabilir. Bu açıdan erişimi, uygulaması ve yapılışı son derece kolaydır. Bakın vücut geliştirmek kolay, kas yapmak basit veya iyi vücut yapmak kolay demiyorum. Bu sporu yapmak erişim, yaygınlık ve yapılış açısından basittir. Herkes vücudunu iyi geliştiremeyebilir yani doğru antrenman programı, beslenme, takviye, uyku ve psikolojide olmayabilir ancak bu sporu icra edebilir. Bu açıdan bugün spora başlamaya karar verdiğinde hemen en yakın spor salonuna gidip kayıt olup başlayabilirsin. Başlarken ihtiyacın olan şeylerde minimum; bir çanta, havlu, su ve belki eldiven ki o bile gerekli değil. Bu açıdan ne ekipman ne de özel bir beceri istemiyor.

Dövüş Sanatlarına Başlamak İçin Fit Olman Lazım

Vücut geliştirmenin aksine dövüş sanatlarına başlamak için belirli bir fitlikte, kuvvette, dayanıklılıkta ve sakatlığının olmaması lazım. Vücut geliştirmeye sıska, şişman veya sakatlanmış olarak bile başlayabilirsiniz. Dövüş sanatlarında ise sağlıklı, zinde ve fit olmanız gerekiyor. Bu açıdan şişmansan boksa başlamak çokta iyi bir fikir olmayabilir çünkü onun idmanlarını yapmakta çok zorlanabilirsin. Bu açıdan çok zayıfsanda güçlenmek için yine altyapı gerektiriyor. Dövüş sanatlarının idmanları çok daha sert, uzun ve zaman alıyor. Ciddi pratikle ilerlemen ve sürekli buna zaman ayırman lazım. Altyapı yetersizse dövüş sanatları çokta verimli olmayabilir.

Dövüş Sanatlarına Erken Yaşta Başlamak En İyisi

Dövüş sanatlarına erken yaşta başlamak önemli çünkü bu sporlarda hem esneklik, hem fitlik hem de eğilimler önemlidir. Dövüş sanatlarına 15 yaşında başlarsan 21-22 yaşlarında zirveye çıkarsın. Kemik yapın bile onun idmanlarına göre şekillenir yani sen BJJ çalışıyorsan vücudun gittikçe ona eğilimli hale gelir. Dövüş sanatlarına erken başlamanın en önemli artısı açıkçası yaş küçükken tahammülün ve öğrenme eğilimlerin yüksek oluyor. Hocanın seni fırçalaması, dövmesi veya sert şekilde göstermesi çokta sorun olmuyor. Bu açıdan daha iyi öğreniyorsun çünkü gerçek bir eğitim alıyorsun. Bunlar olmadan dövüş sanatları öğrenemezsin yani bu iş kibar bir spor değil. Dayak yemezsen bazı şeylerin gerçekliğine inanmazsın. Sparring yaparken de gerçek yumruğu yemedikçe onun acısını tatmadıkça ona inanamazsın.

Dövüş sanatlarına bu yüzden 30'lu yaşlarda başlamış yani daha çok orta yaş krizine girmiş adamlar gerçekten dövüşmeyi öğrenmiyor daha çok ''dövüşmeyi öğrendiğini düşünüyor''. Bunun sebebi ise basit şimdi dövüş spor salonu işleten bir hocanın para kazanması lazım. Ona gelen paralı ve iyi bir müşteri olan beyaz yakalı bir memur adamı eğitirken hem fırçalar, hem gerçek açıdan döver ve sparringte sert idman attırırsa ne olur? O adam bir daha asla oraya gelmez. Ağrıdan, sancıdan, şişliklerden ve egosunun incinmesinden hoşlanmaz. Dövüş sporuna gelen orta yaş kitlesinde eziklik psikolojisi de oluyor. Akran zorbalığına uğramış, hayatı boyunca güçsüz kalmış birisi bu defa dövüşmeyi öğrenmeye geldiğinde ona gerçekten öğretirsen o adam kaçar. Hiçbir hoca da bunu istemez çünkü 15 yaşındaki çocuğun parası yoktur anca babası öder ama 30 yaşındaki adamın gayette parası vardır. Salon kirası, masraflar ve diğer giderleri çıkartmak için bunu yapmak zorunda. O yüzden dövüşmeyi gerçekten öğrenmekle, dövüşebileceğini zannetmek çok farklı şeylerdir.

İki Sporda Ciddi Masraflıdır

Vücut geliştirme çoğu zaman zengin sporu ve lüks hobi olarak gözükür ki bu doğrudur. Vücut geliştirmenin maliyetleri yüksektir. Yüksek protein tüketimi, takviyeler, ekipman, kıyafet ve salon üyeliği belirli bir maliyetin üzerindedir. Dövüş sporları ise daha da pahalıdır. İyi bir hoca bulmak ve ondan ders almak maliyetli çünkü bunu yapanlar genelde yüksek fiyattan az kişiyle çalışıyor. MMA ve BJJ'in yükselişinden sonra bu kurslar daha da pahalı hale geldi çünkü UFC'de son 30 yıldır etkisini gösteriyorlar. MMA yani karma dövüş sanatları ise çok kompleks yani her bir sanata tek tek eğilmek gerekiyor. Bunları öğrenmenin maliyeti yüksek ve iyi hoca bulmak gibi dertleri var. Bu iki spor türüne de gönül verdiğinizde belirli maliyeti gözden çıkartmanız gerekiyor.

Amaçlar Farklıdır

Vücut geliştirmede amaç kasları büyütmektir. Bu kimisine çok çekici kimisine çok itici gelir. Bu açıdan vücut geliştirme bir estetik amaçlı spordur. Vücut geliştirmenin amacı iyi dövüşmek, savaşçı olmak veya aşırı güçlü olmak değildir. Temel amaç hipertrofi ile kasları büyütmekten ibarettir. Bazıları bu amaçları sıkıcı bulur yani bu açıdan farklı eğilimlerde vardır. Kimisi powerlifter olmak ister kimisi kalistenik ile parklarda havalı antrenmanlar atmak aşırı dayanıklı olmak ister. 

Dövüş sanatları ise direkt savunma ve saldırı olarak dövüşmekle ilgilidir. Buna dair psikoloji adapte olur, içgüdüler kontrol edilir ve doğru teknik öğrenilir. Dövüşmek bir teknik iştir ve bu teknik konusu da değişir çünkü dövüş sanatlarında teknik çoktur. Boks, kickboks, muay thai, BJJ, Sambo ve MMA olarak gider. Her dövüş sanatının artısı ve eksisi vardır ama son yıllarda özellikle ringte güreş dominasyonu yani ground game çok baskın olduğundan daha popüler. 

Vücut geliştirmecilerin dövüşçü veya savaşçı triplerine girmesi saçmadır zaten bu itici bulunan bir şeydir. Doğru tekniği bilen bir dövüşçüyü hiçbir vücut geliştirmeci yenemez. Vücut geliştirme ayrıca hantan bir spordur yani dövüş sanatları gibi aşırı kondisyon gerektirmez. Kaslar büyüdükçe daha fazla oksijen tüketeceği, esnekliği azaltacağı ve dayanıklılığı olumsuz etkileyeceği için çabuk yorulma durumu olabilir. Bu noktada vücut geliştirmecilerin kendi sınırlarını bilmesi lazım yoksa Savaş Cebeci vs Kaan Kazgan olayında olduğu gibi bir kamyon dayak yeme durumu olur.

Görünüş vs İşlev

Vücut geliştirme görünüşe ciddi etki eder. Kollar, omuzlar, sırt, göğüsler ve bacaklar büyümeye başlar. Tişörtü doldurursun ve kalıplandıkça çekiciliğin artar. Yağ oranını düşürür ve kaslarını daha belirgin hale getirirsin. Günümüz dünyasında görüntü çok önemli yani poser age (poz verilen çağ)'da yaşıyoruz bu açıdan görüntünün gücünü hafife almamak lazım. Vücut geliştirme size saygınlık, çekicilik ve ilgi getirir. İyi vücutla iyi tepkiler alırsınız. İşlev açısından ise değişir yani bir vücut geliştirmeci gerçekten güçlüdür ciddi ağırlıklar kaldırabilir ama pratik hayatta aşırı bir işlevden söz etmek kolay değil. Tabi ki kavga durumunda sedanter bireye karşı büyük üstünlük söz konusudur yani düzenli spor yapan ve kasları olan adam hiç yapmayana göre gerçekten üstündür ama pratikte bu işler basit değildir.

İşlev açısından dövüş sanatları gerçekten üstündür. Sokakta kendini koruyabilmek, psikolojik güç, nefes kontrolü, güçlü kondisyon ile beraber işlev başka bir seviyededir. Uzun koşular, dayanıklılık, darbeye alışkın olmak, sakinlik gibi şeyler çok işlevseldir. Bir trafik kavgasında dövüşçü birisi belki hep sakin kalacaktır. O adrenalini ve doğal eğilimleri kontrol ederek diğer kişiyi etkisiz hale getirebilir. Bunu bir vücutçu yapamaz çünkü o tür bir eğitimi yok.

İster vücutçu ister dövüşçü olsun bildikleri yaptıkları kadardır. Bunların ikisi de asla bir savaşçı veya asker değildir. İyi bir askeri eğitimle bunlar farklıdır. Askerliğin eğitimi çok farklı düzeydedir. O yüzden herkesin kendi sınırını bilmesi lazım yoksa bir özel kuvvetler eğitimini geçmek çok farklı seviyede bir makine olmakla alakalıdır. O yüzden herkesin savaşçı triplerine girmemesi gerekiyor.

Hangisi Tercih Edilmeli?

Bu soru kişinin zevkine bağlı. Dövüş sporlarına ciddi ilgin varsa, boş zamanın ve paran varsa iyi bir dövüş salonuna gitmen gerekiyor. Ayrıca alan seçmelisin yani boks mu yapacaksın yoksa BJJ mi? Hangisinden neden başlayacağını seçmen ona göre ilerlemen lazım. Bu sporlarda hangi seviyeye gelmek istediğin ve yaşında önemli. Altyapın var mı yoksa çok kötü yaşayan bir adamsan dövüş sporlarına altyapın yetmeyebilir aşırı zorlanırsın. Belirli bir fiziksel fitlikte olman lazım ki dövüş sporlarında iyice geliş. Altyapı yoksa belirli süre vücut geliştirip daha sonra sıkılırsan dövüş sporları, dağcılık, yüzücülük vs gibi alanlara da gidebilirsin. Vücut geliştirme çoğu spor için gereken temel altyapıyı sağlar. Amacına göre idman atarak istediğin noktaya erişmeni sağlar. Bugün çoğu sporcu kesinlikle ağırlık antrenmanı yapıyor. Dövüşçülerde yapıyor ama bunu hipertrofi açısından değil güç-dayanıklılık açısından yapıyorlar.

Normal birisiysen, zamanın kısıtlıysa, göbeğinden nefret ediyorsan, çekiciliğin az ise vücut geliştirme yapman daha doğru çünkü çoğu kişi bunu yapıyor. Vücut geliştirmeyi yapmanın basitliği bu işi sürdürmeyi kolaylaştırır yoksa her gün dağcılık eğitimi alamazsın mesela ama haftada 3-4 gün spora gidersin. 

Kavga Durumları

Pek çok kişi kavga durumlarını çok teorik şekilde soruyor ama gerçekte işler farklıdır. Kavga etmeyi önermek ve teşvik etmek sağlıklı değildir. Şiddeti meşru hale getirmek herkes için zararlıdır. Bakın şunu unutmayın ''sokakların tehlikeli olmasının nedeni sokaktakilerin çok iyi vücut yapmaları, çok ağır kaldırmaları veya çok iyi dövüş tekniği bilmeleri değildir''. Sokakları tehlikeli yapan şey kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ve ilkel tiplerin bıçak ve silah bulundurması, sayıca çok olmasıdır. O yüzden sokak kavgası ve olaylar basit şeyler değildir. Vücut yaptım herkesi döverim şu zargana kekoyu iki yumrukta bayıltırım triplerine girmeyin. Boksa gidiyorum çok iyi yumruk atmaya başladım o zaman gideyim şu kekolardan birisini knock-out edeyim demeyin. Bu tür durumlarda sokaklar adil değildir. Tek başınıza 3-4 kişiye karşı dövüşmeniz durumu olabilir. Ayrıca sokaklarda kahpelik çoktur yani birisi arkanızdan bıçağı sırtınıza saplar. Bıçağa ve silaha karşı ne kas ne teknik sizi koruyamaz. Öldürmeyi ve ölmeyi göze almıyorsanız kavgadan uzak durmaya bakacaksınız. Sporculuk belirli bir ahlakı ve sakinliği gerektirir.

Kavga durumları hayatın gerçeğinde var yani iki erkek arasındaki anlaşmazlık sözel olarak çözülemediğinde şiddet her zaman arka planda hazır bekleyen bir durumdur. Yumruklar sıkılır ve olaylar başlayabilir. Bu açıdan kavga etmekte iyi olmak yani tecrübe çok büyük avantaj sağlayabilir. Diğer erkeklerin sizden korkması ve nam salma gibi şeyler önemlidir. Tabi ki bu toplumun hangi kademesinde olduğunuza göre değişir çünkü şiddet her kademede onay görmez. Toplumun en altındaysanız herkes birbirini ezer. Varoşlar cehennemdir ve dövüşebilmek gerekir. Hakkını, kendini ve sevdiklerini savunabilmek için dövüşecek yürek gerekir. O yaşam koşulları bir canavar yaratabilir ki zaten en iyi dövüşçüler en fakir yerlerden çıkıyor. Toplumun altında birkaç kişiyi dövdüğünde semtte nam yaparsın bu ciddi fark eder. O yüzden toplumun en altı ilkel güdülerle ilerler ama bu işler orada da karmaşıktır çünkü olaya sürekli bıçak-silah ve gruplar dahil oluyor.

Toplumun ortasında şiddet sevilmez. Sen bugün sınıf veya iş arkadaşını döversen başın ağrır. Hem ceza yersin, hem sicilin kirlenir hem de dışlanırsın. Toplumun ortası mazlumu korumaya eğilimlidir, adaletsizlik onları öfkelendirir. Bugün gidip kendinden daha güçsüz ve küçük birisini şamarlarsan o zaman herkes sana karşı öfkelenir kimse gelip tebrik etmez. Orta sınıf değerleri açısından şiddet sevilmez ve hor görülür. O gruplarda barınman zorlaşır ve kimi dövüp dövemeyeceğin kimsenin umurunda olmaz. Toplumun altıyla ortasındaki fark budur. Orta sınıf nezakete ve nezihliğe önem verir. 

Toplumun üstünde ise kavga pek olmaz ve olan olaylar basittir. Şiddet üstte hiç hoş karşılanmaz ve pek yaşanmaz. Üst kısım zevklere bakar ve sürtüşmeler bile çoğu zaman kavgayla değil mahkemeyle çözülür. Zengin bir baba ölünce mirası pay edilirken kardeşler mahkemeye verir, köydeki gibi bir kardeş diğerini tüfekle tarlanın ortasında vurmaz. Bunları bilin üst sınıf iyi geçinir ve keyfine bakar. Toplumun altı didişir ve birbirini aşağıya çeker. 

Toplumun altından gelen bir erkek yani çok acı çekmiş, çok dayak yemiş ve çok adam dövmüş birisi kesinlikle orta sınıf süt oğlanlarıyla birlikte zengin bebeleri çiğ çiğ yer. Babasından her gün bir kamyon dayak yiyerek büyümüş arsız olmuş ilkel bir adam annesi ve babası öğretmen eğitimindeki orta sınıf süt oğlanını yerden yere vurur. Zengin ve şımarık bebeyi ise parçalar. O yüzden orta sınıf ve üst sınıf bebelerin savaşçı tripleri beni güldürüyor. Aynı ortamda olsan seni mahvederler yani sağda solda atmak tutmak kolay sen alt sınıftan gelen adamla baş edemezsin bu büyük bir gerçek herkes haddini bilecek. Sokakların acımasızlığıyla yetişmiş adam canavardır o yüzden bu gerçeği bilmek lazım. Ha tabi bu adamların diğerlerinden üstün olduğu anlamına gelmez. Alt sınıftan bir adam orta sınıfa hizmet eder ve üst sınıfı zengin etmeye çalışır. Seni tek yumrukta bayıltacak adam senin sözünden çıkmaz. Bu açıdan da fiziksel güç her şey değildir. Toplumsal hiyerarşiyi bilmek lazım yoksa gençler tüm yaşlı adamları dövebilir ama bu onlardan güçlü oldukları anlamına asla gelmez.

Şiddetin getirisi az götürüsü çok. Tarih boyunca şiddetin getirisi götürüsünden fazlaydı. Bu açıdan da tarihte fiziksel gücün önemi fazlaydı ancak bugün birisini döversen getirisi yok götürüsü çok. İşten güçten uzak kalıyorsun, sicil kirleniyor, düşman-hasım ediniyorsun, kahpeliğe maruz kalman olası, olaylar büyüyor aileler ve çevrelere sıçrıyor vs yani şiddetin getirisi yok. Şiddet bulunduğu bölgeyi çürütür yani Orta Amerika ülkelerine çevirir. Güvensizlik hakim olursa kimse güvende değildir çünkü şiddet kahpeliği içerir. Sen dağ gibi adamda olsan motorlu iki silahlı kurye seni kevgire çevirir basar gider. Bu açıdan olay ne ringte dövüşmeye benzer ne de teoride olduğu gibi kalır. Siz siz olun şiddet konusunda aklı başında olmayan yorumlara kapılmayın.

Yorum Gönder

3Yorumlar

  1. Peki bıçağa,sopaya,muştaya bazen silaha karşı savunma teknikleri hakkında ne düşünüyorsunuz

    YanıtlaSil
  2. Yeni 18 yaşıma girdim ve daha dün 16 yaşımda senin makalelerini birer birer okuduğum o güzel günleri hatırlayıp, "Bu adamın makalelerinin keyfi bi başka,yeni makale yayınlanmışmıdır acaba" diye siteyi kontrol etmiştim. Ertesi gün yeni makale yayınlanmış😅 Hayatım senin sayende değişti kral👑 Teşekkürler! (Kendini fazla özletme! Ara sıra yeni makale okumak çok iyi geliyor😉)

    YanıtlaSil
  3. Şiddetin nereden geleceği belli olmaz
    Üniversitede,yurtta,sokakta,işyerinde, askerde her an her yerden gelebilir.
    Kendinizi savunmaktan çekinmeyin.Erkekseniz karınızıda korumak zorunda kalabilirsiniz. Bu arada erkekseniz kimsenin sizi korumasınıda beklemeyin.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder