1. Kişisel Gelişim Nedir?
Kişisel gelişim bir süreçtir ve kıyaslamalarla ilerler. Kendini geliştirmek tanımı tam olarak geçmişten daha iyi olmayı amaçlar ve bu açıdan ölçülebilir kıyaslamaları içerir. Mesela vücudunu geliştirirsin kolların 35 cm'den 38 cm'e çıkmıştır bu bir gelişimdir. Aylık gelirini 30.000₺'den 50.000₺'ye çıkartmışsan bu bir gelişimdir. Bu açıdan kişisel gelişimi spritüel saçmalıklarla doldurmam yani günde 15 dakika meditasyon yapıyorum veya daha iyi hissediyorum kıyaslamaları bir kişisel gelişim kabul edilemez. Söz konusu kişisel gelişim olduğunda insanların çoğunun mental mastürbasyon yaptığını çokta bir gelişim gösteremediklerini görürüz çünkü gelişim zor bir süreçtir.
Kendini geliştirmek somut başarılar üzerinden ilerlemelidir ve bu yüzden ölçülebilecek her şeyde gelişmeniz sizin geliştiğinizi gösterir. Çoğu zaman erkeklerin gelişebileceği belirli alanlar bulunur; kariyer, para, vücut, beceri ve yetenekler olarak nitelendirilebilir. Bunların tümünde göreceli olarak gelişime biz kişisel gelişim deriz. Bunun dışında kültür, tecrübe, bilgi ve beğeni gelişimleri de olabilir bu da kişinin kendisini entelektüel alanda geliştirmesidir bu da temel bir ihtiyaçtır ancak bunlar spesifik alanlarda gelişimlerdir yani çok büyük bir gelişim kat edildiğini söylemek zor olur. Bu açıdan kişisel gelişimi pasif değil AKTİF bir süreç olarak ele almayı tercih ederim. Bu tanımım tabi ki bazı kişilerin hoşuna gitmeyecektir ancak kişisel gelişimde mental mastürbasyona veya motivasyon bağımlılığına düşmemek için bu şarttır. Yoksa sabahtan akşama kadar kişisel gelişim, girişimcilik veya başarı sohbeti yapan bu tür içerikleri tüketen ancak ne parasal anlamda ne vücut ne de diğer yetenekler anlamında gelişemeyen birisi ancak kendisini kandırıyordur. Ortada bir ilerleme yoksa boşa zaman kaybı vardır. Meşgul gözükmek için kendini kandıran insanlar çok sayıda ama ortada bir başarı yok.
Kadın tavlama sanatında yani oyunda kişisel gelişim aşırı büyük bir yer kaplamaz. Oyun = kişisel gelişim diyen birisi oyunu bilmiyordur. Oyunu sadece kişisel gelişime indirmek onun içine su katmaya benzer ve onu yumuşatmaya benzer. Bazı erkekler oyunun amacının ''seks'' olduğunu bilmesine rağmen bunu açıkçası söylemekten çekiniyorlar. Çok yüce veya anlamlı bir amaç olmadığı ortadadır özellikle ahlaki şeylerle yargılayan ya da daha büyük anlamlar arayan birisiysen oyun sana çokta hitap etmez. Oyun her zaman senin aşırı kaliteli, yüksek değerli bir adam olmanı da amaçlamaz. Bu açıdan kişisel gelişim oyunun içinde olan bir parçadır ama oyunun kendisinden büyük değildir. Birisi size kadın tavlama konusunda direkt kişisel gelişim tavsiyeleri veriyorsa yani ''kadınlarla tanış'' yerine ''meditasyon yap, kariyere odaklan, spor yap, hobilerle ilgilen'' gibi dolaylı çözümler sunuyorsa açıkçası kadın tavlamayı bilmiyordur. Bu tavsiyeler kişisel gelişim açısından kötü değil kendini geliştirme demiyorum ama amacın ne? Eğer amacın kişisel anlamda çok gelişmekse kişisel gelişimi kendin için yapmalısın ama amacın bir sürü hatunla yatmaksa o zaman kirli bir amaç edindiğin için oyunu öğrenmelisin. Bunda yanlış bir şey yok ve amacına göre hareket etmen en idealidir. Oyunun getirdiği yaşam tarzı çok sağlıklı veya kaliteli olmuyor. Kadınlarla deli gibi içiyorsun, sigara içiyorsun, abur cubur yiyorsun, uyku düzenin mahvoluyor, dengesiz bir serseri yaşamı sürüyorsun. Oyunda en başarılı olduğum zamanlar kişisel gelişimimin en kötü olduğu zamanlardı çünkü aşırı hızlı yaşıyordum ama iyi yaşadığım söylenemezdi. Bu kadınları çeken piç erkek hayatının normal bir dengesi çünkü her gün kadınlarla içmem gerekiyordu ki bu ortam için şart yoksa istediğin sonuçları alamıyorsun. Bu hayat tarzı ne sağlıklı ne de iyi ama fazlasıyla EĞLENCELİ. O yüzden kalori sayan sporculara, 18 saat çalışan girişimcilere ya da düzgün efendi tiplere tam hitap etmiyor. Her erkek playboy hayat tarzına uygun değil ki çoğu erkek ancak evlenilecek stabil koca adayından ötesi değil. Kadınların delicesine arzu duyduğu bir badboy olmak farklı yoksa ideal koca adayına kadınlar ıslanmıyor daha çok olaya rasyonel yaklaşıyorlar.
2. Kişisel Değişim Nedir?
Kişisel gelişimden farklı olarak kişisel değişim farklılaşmakla alakalıdır. Kişisel gelişimde bir ilerleme ve iyiye gitme durumu vardır ancak kişisel değişimde direkt bir ilerlemekten bahsetmek zordur. Bu daha çok bir dönüşümle alakalıdır. Farklı birisine dönüşmekle, karakterinin, düşünce tarzının, giyiminin veya bir sürü özelliğinin değişmesiyle olur. Oyunda genel olarak değişim daha baskındır çünkü oyuna gelen çekingen, korkak, fazla sessiz, özgüvensiz, efendi ve düzgün bir tipi değiştirmemiz gerekiyor. Kadınlar böyle adamlardan tiksiniyor bu gerçek pek söylenmese de ortada yani bahsettiğim duygusal sessiz efendi erkeğe arzu duyan hiçbir kadın bulunmuyor. Oysa kadınlar güvenilmez ama adrenalin dolu bir piç erkeğe çok büyük arzu duyuyorlar. Bu adamla hemen yatabilirlerken efendi erkek ancak kariyer yapıp para kazandığında iyi bir koca adayı oluyor. O zaman şartları sağlayıp evlilik yolunda gidiyor yani burada çözüm bu adamı DEĞİŞTİRMEKTEN geçiyor. Bu kolay bir süreç değil çoğu erkek toplumsal baskıyı veya normları aşırı içselleştirdiği için değişime direnç gösterir. Kendi doğrularıyla yaşamayı tercih eder ki bu kişilere yapacak bir şey yoktur onlar oyuna uygun ideal grup değildirler. Bir erkek kendisi değişmeyi isterse değişebilir.
Çoğu efendi erkekte keyfinden veya can sıkıntısından değişmez. Her zaman söylerim ''iyi bir playboy olmak için sert darbe yemiş olman gerekir.'' Bunu söyleme amacım açıktır her değişimin bir tetikleyicisi vardır. Romantik uzun ilişkinde terk edilirsin, aldatılırsın ve aklın başına gelir. Değişimi anlarsın onun doğum sancılarına şahit olursun. Başka bir adam olursun içindeki oğlan çocuğu ve efendi iyi çocuk ölmeye başlar. Acıyla değişirsin yani süreç seni buna iter. Ya da kadınlar tarafından görmezden gelinen, arkadaş konumuna düşen, sevdiği hatunu bir piç erkekle gören bir platonik aşık iyi çocuksan değişim böyle gelir. Hayatın tokadını yemen gerekir ki akıllanasın. Çoğu erkek akıllanamadığı için aptal betalar olarak devam ediyorlar mesela kız 2 yıllık ilişkisinden ayrılıyor birkaç adamla yatıyor ve beta sevgilisi hala kızın peşinden koşuyor. Neyse kız en sonunda affedip geri dönüyor çünkü eleman başka kız bulamayacağından emin bir efendi tip oluyor ama kız zaten yaşayacağını yaşamış oluyor ara sıra aldatıp buna rağmen uzun ilişkide devam ediyorlar. Efendi erkeklerin genelde başına bu tür durumlar gelebiliyor çünkü ortada bir arzu yok.
Değişim sana bir sürü özellik getiriyor insanlara eskisi kadar güvenmiyorsun, umursamıyorsun, zevklere dalıyorsun, ahlaki değerleri sallamıyorsun ve kendin için yaşıyorsun. İnsanları çok siklemiyorsun ve kaybetme korkun olmuyor. Artık başka bir adamsın kadınlarla ilişkilerin iyiye gidiyor ve hızlanıyor. Karakterin kadınların daha çok ilgisini çekiyor muhtaç değilsin ve kadınlar gözünde büyümüyor. Bu açıdan hem gerçeğin farkındasın hem de keyfin yerinde oluyorsun. Daha çok güldüğünü, daha çok içtiğini ve daha çok yaşamayı istediğini fark ediyorsun. Gemileri yakıyorsun çokta umursayan bir adam değilsin artık kadınları da çok umursamıyorsun yani bir sürü kadınla konuşuyorsun. İsimler ve yüzler benzer geliyor sana çoğu kadın ne kadar da birbirine benziyor diye düşünüyorsun ki bu öyle. Değişim iyidir seni hem olgunlaştırıyor hem de bencilleştiriyor. Bu tamamen tecrübelerle şekillenen bir şey hayatı daha iyi anlamakla alakalı. Ayrıca piç erkek karakterini içselleştiriyorsun çünkü kadınlar bunu seviyor. Dramayı seviyorlar, eğlenceyi seviyorlar, rekabeti ve kaybetme korkusunu yaşamayı seviyorlar. Onu ağlatabilecek bir piç erkekle olmak düzgün ve sakin efendi erkekten bin kat iyidir. En azından sünepe ve ezik olarak görülmüyorsun. İşte oyunun değişimi budur seni baştan aşağıya değiştirir. Yarım değişimler yaşayamazsın bir kere değişim seni ele geçirir. Popüler bir söz vardır ''Yarım gangster olamazsın'' diye sende yarım değişemezsin. Bu sanatta ilerledikçe bu değişimleri yaşarsın. Tabi ki bunlar hep tercübelerle olur kalbin çokça kırılır, egon incinir ve egon kalmaz. Bir yerden sonra kadınların sana çok iyi tepki verdiklerini fark edersin çünkü piçleşmişsindir içindeki eziklik ölmüştür. Çokta umursamazsın ve hayır demeyi bilmeye başlarsın.
Toplum açısından bu dönüşüm bir ''bozulmadır'' genellikle büyük şehirlerin insanı bozduğundan bu yüzden bahsedilir. Bir erkeğin daha çok içmesi, eğlenmesi ve kadınlarla takılması toplum tarafından yargılanır. Bu bozulma durumu iyiye yorulmaz özellikle evlenilecek beta erkek kategorisindeki birisinin değişmesi çokta istenmez çünkü toplum bu erkek üzerindeki kontrolünü kaybeder. Tasması bağlı ve kontrol edilebilen bir erkek zararsızdır bu yüzden toplum seni efendi beta olarak yetiştirir. Senin doğanı törpüler bu ise ciddi acı çekmeye yol açar tüm efendi erkekler çaresizlik ve güçsüzlükten dolayı acı çeker. Bu kadınlar tarafından beğenilmeme, toplum tarafından önemsenmeme ve onlara öğretilenlerin aksi olan kötü adamların kazanması onları sinirlendirse de bir şey yapamazlar. Bu açıdan depresyon efendi erkeğin kaderinin parçası olur, enerjisini sömürür çünkü kendi içgüdülerine ihanet etmenin bir çeşit bedelidir bu durum. Kendin için yaşamanında bedeli oluyor çünkü değiştikçe her alanda eşit seviyede başarı elde etmiyorsun bazı alanlar geri kalıyor doğal olarak düzensiz yaşamaya başlıyorsun. Bir sürü kadınla yatan, eğlenen ve kadınların bayıldığı bir adam oluyorsun. Bu durum en çok HANK MOODY karakterinde gösteriliyor. Hank tamamen düzensiz yaşayan, içen ve eğlenen bir hatun mıknatısı bir adam. Kadınları çeken serseri ve rahat bir yönü var. Kadınların içgüdülerine dokunuyor ve ona göre yaşıyor çoğu erkeğin aksine tamamen piçleşmiş bir erkek bu onun doğasının bir parçası. Benzer havayı uzaktan akrabam olan Teoman'da da görebilirsiniz. ''Napim tabiatım böyle'' şarkısında bile bu havayı hissedebiliyorsunuz. The Weeknd parçalarında da bu atmosfer hakim hafif playboy depresyonu dediğim bir ruh haline sahipler tabi ki bu hayat tarzının bir olumsuz sonucu oluyor. Uzun süre hızlı yaşamanın bedeli var bazen durman gereken yerleri iyi bilmelisin. Tom Torero mesela durması gereken yerleri iyi bilmedi sınırları aşırı zorladı ve sonra büyük boşluğa düşmüştü. Psikolojik sorunları da vardı ve geçen yıl intihar etti. Bu açıdan değişimin doğasını ve bu hayat tarzının gerçeklerini de iyi anlamak gerekiyor. Bazı büyük avantajlar büyük bedeller getirir.
3. Kişisel Gelişim vs Kişisel Değişim
Kişisel gelişim güzeldir ve hoştur genel olarak tavsiye etmesi kolaydır tabi ki uygulaması baya zorlayıcıdır. Kişisel değişim ise daha farklı bir konsepttir çünkü karakter değişimleri daha derinlerde gerçekleşir. İkisi de acı verici süreçler içerir zaten değişim tamamen acıyla alakalıdır. Varoluşsal bir acı da çekersin bir çeşit kendin için doğum sancıları yaşarsın ve ona göre yeniden doğarsın. Karakterin değişir tıpkı Spider Man filmindeki Venom etkisi gibi olursun siyah spiderman olayındaki gibi tutum ve davranışları tamamen değişmiştir.
Kişisel gelişimle değişimin en temel sorun bunun lineer bir gelişim olmasıdır ama değişim ise bir farklılaşmaktır. İleriye doğru gitmek değil yana doğru gitmektir temel fark budur. Değişmek, farklılaşmak ve yenilenmektir. Bu her zaman daha iyiye doğru olacak değildir. Hayat her zaman idealist şekilde iyiye gittiğimiz bir maceradan ibaret değildir. Öğrendiklerimiz, yaşadıklarımız ve fark ettiklerimiz bizi fazlasıyla değiştirir. İşte değişim bu açıdan şarttır.
Gelişim ise lineer bir ileriye doğru ilerlemektir. Kendini tabi ki de geliştireceksin eğer geliştirmiyorsan geriye gidiyorsun demektir. Bu da hayatının ve kendinin kötüye gideceğini gösterir. İlerleme her ne kadar yavaş bile olsa ilerlemek zorundasındır. Sadece bu süreçlerde her şeyin dümdüz ileri gitmediğini, süreçte yan yollarda değiştiğini, farklılaştığını ve her zaman gelişmediğini de bilmelisin. Farklılaşırsın, değer yargıların değişir, olgunlaşırsın ve yenilenirsin. Tüm bunlar sürecin parçalarıdır. Bu açıdan bir şeyler yapan bir adamsan hem kişisel gelişimi hem de kişisel değişimi sonuna kadar yaşarsın.
"ben senin derdini anlamışım. sen eski biloyu arıyorsun. o yok, artık öldü. sağ olun, elbirliği ile öldürdünüz garibi. saflığı... temizliği... insanlara sevgisi... sevdası... namusuyla yok olup gitti garibim. bakın geride bu kaldı namussuz bilo.”
YanıtlaSilAci ve fedakarlik olmadan hiçbirşeyi başaramazdik (Tyler Durden)
YanıtlaSilHocam çok iyi yazilar paylaşiyorsun yazmak konusunda harikasin bence bir kitap çikarmalisin , Tom torero hakkinda bir yazi gelirmi şahsen benim fikrimce dünyanin en iyi pick up artisiydi bunu kendide videolarinda belirtiyordu tabi onun oyun stili hakkinda bir yazi gelirmi