Türk Kızı Egolu ve Kezban Mı?

 Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere tartışmalı bir konu olan ''Türk kızı kezban mı?, Türk kızı çok egolu mu?, Türk kızları çok kendini beğenmiş ve soğuk mu?'' gibi konuları detaylarıyla birlikte açıklayacağım.

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

Türk kızları egolu ve kezban mı?

1. Her Ülkenin Erkeği Kendi Kadınından Şikayetçi

Konuya direkt balıklama atlamadan önce bahsetmemiz gereken bir şey var bu da bu durumun her ülkede olduğudur. Hiçbir ülkenin erkeği söz konusu ilişkiler olduğunda kendi kadınından memnun gözükmüyor. Amerikalı erkekler Amerikalı kadınların obez ve feminist olmasından şikayetçi, İngiliz erkekler aynı şekilde İngiliz kadınların feminist, şişman ve çirkin olmasından şikayet ediyor. Polonyalı erkekler kendi kadınlarını köylü buluyor, Hintli erkekler Hintli kadınları çirkin, aşırı egolu, paragöz ve bencil buluyor. Tüm bu durumlara baktığımızda aslında çokta şaşırtıcı olmayan bir gerçek olarak erkekler kendi milletinden kadınlardan memnun değil. Tabi burada referans noktası genel olarak ortalama erkek ve ortalama kadın için geçerli oluyor.

Ortalama Erkeğin Cinsel Piyasa Değeri Her Yerde Düşük

Genel olarak bu şikayetin bu kadar yaygın olmasının nedeni ortalama erkeklerin gerçek dışı beklentileriyle doğru orantılıdır. Her ortalama erkeğin çapkın, sürekli yeni kadınlarla takılan ve kadınlardan çok ilgi-onay alan durumda olması imkansızdır. Bu açıdan kadınlarla ilişkilerde başarısız çoğunluk tabi ki kadınlardan şikayet edecektir. Söz konusu ilişkiler ve cinsel piyasa dinamikleri olduğunda çoğu erkeğin çokta şansı yok. Bu durumda ortalama erkek seks tanrısı olmuyor. Ortalama erkek yani sıradan erkeğin cinsel piyasada önemi yok çünkü bir şeyi değerli yapan nadirlikle orantılıdır. Seni nadir ve istisna yapan herhangi bir şey yoksa çekici olamazsın. Bu durumda ortalama erkek ''sorun bende'' demek yerine kadınlar kezban, kadınlar egolu, kadınlar berbat diye ağlıyor. Bu yüzden Amerika'dan Latin Amerika'ya giden bir sürü adam var. İngiltere'den Ukrayna'ya, bizim ülkeden Rusya'ya giden çok adam oluyor. Bu durumu anlamak zor değil çünkü başka yere gitmek en azından egzotiklikten kaynaklı turist modunda avantaj sağlıyor. 

Tarihte Fetihlerin Sebeplerinden Birisi Yeni Kadın Bulmaktı

Tarihte başka köy, şehir, ülke veya topraklara saldırmanın en büyük nedenlerinden birisi başka kadın bulmaktır. Bir toplumda çoğu zaman bir erkeğe bir kadın düşmüyor. Bazı erkekler birden çok kadını aldığından genelde yeni erkekler oyun dışı kalıyor. Toplumda kazananlar oluştukça dengesizlik artar. Bu açıdan hem kaynağa erişimi olmayan, kendini ispatlamamış ve kadınsız kalmış yeni yetme erkekler savaşa gidiyordu. Bu ölüm riskini alarak üreme şansı elde etmek demektir. Başka köyü ele geçirip oradaki erkekleri etkisiz hale getirirlerse eğer hem toprak, hem hayvan, hem mülk hem de kadın elde ediyorlar. Bu durum risk almayı ve savaşmayı artırmıştır. Tarihte savaşların çoğu nedeni budur ve insanlık açısından önemlidir. 

Günümüzde savaş olmadığından erkekler başka şehir ve ülkelerde kadın tavlamayı deniyor tabi bu durum herkes için aynı etkide olmuyor. Mesela bir Amerikalı Asya ülkelerine giderse seks tanrısı olabiliyor. Bir Avrupalı erkek Doğu Avrupa'da çok güzel sevgili yapabiliyor yani ortalama bir İngiliz eğer İngiltere'de kalsa asla güzel kadın bulamayacakken Ukrayna'da buluyor. Bu açıdan aslında Ukrayna'dan kadın çalmış oluyor. Benzer şekilde bir Amerikalı'da Asya'da bir sürü kadınla birlikte olunca o ülkenin erkeğini devre dışı bırakıyor. Bu durumdan ağlayan çok Asyalı erkek var zaten erkeklerin yabancı turist sevmemesinin bir nedeni bu durumdur. Ancak aynı zamanda o bölgedeki erkekler de gelen yabancı turist kadınlarla yatma fırsatı buluyorsa ses çıkartmaz. Antalya'ya gelen Ruslarla yatan Türk erkekleri ses çıkarmıyor mesela ama bir İtalyan erkek Türk kızlarıyla takılınca acayip ağlıyorlar çünkü bu defa o toplumdan kızı başkası çalmış oluyor. Son dönemde yabancı damatlara olan tepkinin bir nedeni budur. Kadın değerlidir ve kadın kaybetmeyi hiçbir toplum istemiyor.

2. Türk Kadını Egolu ve Kezban Mı?

13 yıl önce kişisel facebook hesabımda Türk kadınının ne kadar egolu ve kezban olduğuna dair bir gönderi paylaştığımı hatırlıyorum. Kadınlarla aram iyi değildi ve bu durum sinirlerimi bozduğu için böyle bir paylaşım yapıp kadınlara sallamıştım. Bir kız cevap vermişti ve baya tartışmıştık. Normal her erkek gibi bu konuda ağlıyordum ve kendimce haklıydım çünkü kadınlar tarafından pek siklenmiyorsan bu durumda sorunu kendinde değil kadınlarda aramak daha kolaydır. Erkek egosu bu gerçeği kabullenmekte zorlanıyor. Oyunda gelişim sürecinin başlarında da kadınları çok suçladım çünkü çeşitli terslemeler, cevapsız mesajlar, direnç ve can sıkıcı durumlar derken kadınına düşman olman an meselesi oluyor. Tinder hesabı açıp yurt dışına konum atıp eşleşme alıp burada hiç eşleşme alamıyorsan Türk kadını kezban abi demek için çok daha fazla sebebin oluyor.

Kadınlarla şansın yaver gitmiyorsa, kadınlar seni evetlemiyorsa ve uzun süre yalnız kalıyorsan bu düşünceler gittikçe artan şekilde kendini gösteriyor. Bu konu ayrıca öfke yemidir yani kadınlara sallamak için konuyu başlatmanız yeterli. Her erkek direkt kadınlara sallamaya başlar ve yabancı kadınlara övgüler düzer. Yabancı kadınların ne kadar sıcak, güzel, bakımlı, ilgili ve alakalı olduğuna dair şeyleri sıralarlar. Türk kadının ise olumsuz özelliklerini sıralar bir öfke patlaması yaşarlar. Bu durum çoğu erkek için hayat boyu değişmez ve böyle gider.

Türk Kadınları Egolu Mu?

İlk olarak egoyu iyi tanımlamak gerekiyor. Bir kadının her erkeğe samimi ve iyi davranması gerektiği gibi bir şart yok. Kadınlar adamına göre muamele edeceği için ilgi çekici bulmadığı erkeğe soğuk davranacaktır. Ayrıca tanımadığı erkeklere mesafeli olmakta doğal bir durumdur. Bu açıdan normal ve sıradan adamsan tanımadığın kadınların sana karşı çok ilgili, samimi ve kibar olması için bir neden yoktur. Çoğu erkeğin kalitesiz ve hödük olduğunu düşünürsen kadınlarda da bir çeşit savunma mekanizması gelişmiştir. O yüzden kibarlık ve nezaket ilgi olarak görüldüğünden dolayı Türk erkeğinin kafasını erkenden eziyorlar. Hayırdan veya reddetmeden anlamayan çok erkek var yani yapışkan adamlarla baş etmek için kızlar genç yaşlardan itibaren ciddi tersleme mekanizmaları geliştiriyorlar ki başlarına bir yılışık bela olmasın. Gerçekten de Türk erkeğinin çoğunluğunda acayip bir yapışkanlık ve yılışıklık oluyor yani aşırı ısrar ediyorlar. Bu durum ise bir etkiye-tepki oluşturuyor. Bu sonucu kabullenemeyen ve egosu incinen erkekler kadınları egolu olmakla suçluyor.

Türk kadını egolu ve ters durmaya daha eğilimlidir. Bu batıdan doğuya doğru gittikçe artar. Mesela İzmir'den Ankara'ya gidersen kızların gittikçe kırolaştığını fark edersin. Ankara'da bir kadın sen mekana girerken 'hoşgeldin baba mekana' diyebilir ve bunu diyen kız gayet normal gözüküyordur. Ayrıca kızlar göz teması kurmaktan, gülmekten veya diğer şeylerden kaçınır. Bu doğal bir durumdur çünkü hemen birisinin yavşamasını istemezler. İşte bu tür şeylerin tümüne ben direnç diyorum oysa sıradan erkek ego diyor çünkü kadınları anlamıyor. Kadınların kendisini anlamasını ve kendisini zorlamadan hemen vermelerini bekliyor. Ben sıradan ve vasat adamım ama siz bana seks borçlusunuz hadi borcunuzu ödeyin kafasında olan çok ezik adam var. Bu durumda iki tarafın birbirine sürekli sallamasına yol açıyor. Cinsel piyasada bu tür beklenti çatışmaları oluyor. Erkekler kadınları götü kalkık, egolu ve kezban olmakla suçlarken, kadınlarda erkekleri bakımsız, kıro ve çapsız olmakla suçluyor. 

Yıllar içinde oyunum geliştikçe ve daha iyi olmaya başladıkça açıkçası kadınların egolu olduğunu düşünmüyorum. Bana göre kadınlar egolu değil sadece bir savunma duvarları var ve direnç gösteriyorlar. Bu açıdan bu duvarı aşabiliyorsan çokta dert etmiyorsun ama aşamıyorsan ağlıyorsun. Bu açıdan deneyim kişiye göre değişiyor. Yurt dışında da çok oyun yaptım ve başarı elde ettim. Dil değişince ve turist olunca oyun basitleşebiliyor bu açıdan daha düz içgüdüsel süreçler yaşıyorsun ancak kendi dilini konuşan seninle aynı şehirde yaşayan kadınlarda doğal olarak oyun zorlaşabiliyor. Her yerde ve şekilde çok kadın tavlayabildiğim için bana göre Türk kadını çokta egolu değil. O direnci kırınca çoğunun iyi sohbete, cinselliğe ve keyifli zaman geçirmeye aç olduğunu fark ediyorsun. 

Türk Kadını Kezban Mı?

Kezbanlık genel olarak  nezaketten anlamama ve ters tepki vermeyle alakalıdır. Ego kısmı daha çok soğuk davranmak ve umursamamakla alakalı iken kezbanlık direkt terslemeyle alakalı bir kısımdır. Birçok Türk erkeği kadınların kezban olduğundan bir merhaba demesinde bile kızın aşırı ters tepki vereceğini belirtiyor. 

Peki bu ne kadar doğru?

Açıkçası ego kısmı işin basit kısmıydı ama kezbanlık daha karmaşık. Toplumda kezban ve kalitesiz birçok kadın var. Bunu belirleyen şeyler ekonomik-sınıf, zeka, kültürel düzey, sosyal beceriler ve algılar oluyor. Şimdi sen varoşta büyümüş bir kıza nazikçe yaklaşırsan mesela kezban bir tepkiyle karşılaşırsın. Kadın sana ''sen kime yürüyorsun lan?'' bile diyebilir ya da ''sen aynada kendine baktın mı?'' gibi şeyleri basit bir merhabadan sonra duyarsan o zaman kadının kezban olduğunu söylemen haklıdır. 

Normal bir yaklaşıma, ısrar ve rahatsız edicilik olmadan aşırı tepki veren her kadın kezbandır. Erkek rahatsız ediciyse ve hayırdan anlamıyorsa kadının çirkefleşmesi ise kezbanlık değil, öz savunmadır. Bu açıdan genel yaklaşım ve rahatsız edici olmamak kezbanlığı belirliyor.

Normal selamı sabahı bile ''Ahmet bana yürüyor'' olarak algılayan kadın da kezbandır çünkü sosyal durumları yanlış yorumluyordur. Bunu gidip çeşitli ortamlarda anlatan ve dedikodunu yapan acayip kezbandır. Haksız ve alakasız muamele gösteren kadınlarda ciddi kezbanlık ve psikolojik problemler oluyor. Çok kezban kadın tanıdım açıkçası bir kadının varoşluğunu çok uzaktan algıladığım için onları direkt eliyorum. Her kuşun eti yenmez ve benim iğrenç kuş eti yemeye niyetim yok. Bazıları da gizli kezban çıkabilir bunu kısa sürede anlıyorsunuz davranışlar ve iletişim kendini ele veriyor.

3. Kadınları Suçlamak Oyunun Olumsuz Etkiliyor

Kadınları ve toplumu suçlamaya başlamak caziptir çünkü eleştirmek düşük efor gerektirir. Oturduğum yerden tüm kadınlar kezban, Türk kadını acayip egolu ve çekilmiyor diye şikayet edebilirim. Bu şikayette haklı olduğum yönlerde olabilir haksız olduğum yönlerde ancak günün sonunda hiçbir şey değişmiyor. Senin sızlanman ve ağlaman kadınların ''hmm Ahmet'e hemen vereyim de sussun'' demelerine yol açmıyor. Sana hiçbir faydası olmazken seni mental anlamda çok daha kötü durumlara sürükleyebiliyor.

Oyunda başarılı olmak için yani farklı kadınları etkilemek, numara almak, buluşmak ve seks yapmak için kadınları çok sevmen gerekiyor. Eğer sen kadınları sevmiyorsan onlarla nasıl başarılı olacaksın ki? Türk kadını kezban diye ağlaman seni ileriye değil daha da geriye götürecek. Kadınlarla tanışmayı, konuşmayı ve zaman geçirmeyi sevmeden direkt seks yapmak istiyorsan bu işler böyle yürümüyor. Kadınlara tahammülün yoksa bu sanat sana uymuyor demektir, başka ilgi alanları bulmalısın. Kadınları iyisiyle kötüsüyle sevmen lazım. Bu beta bir şekilde tek kadına takıntı değil genel olarak kadınları sevmen, onlarla zaman geçirmekten keyif alman gerekiyor. Egon ve kibirin olmamalı, kadınlarla aranda negatif duygulara, komplekslere ve çatışmalara yer olmamalı. Kadınlar senin düşmanın değil. Sen vs ben çerçevesinde çatışmacı olmamalısın daha çok ''biz vs dünya çerçevesinde'' olmalısın. Kadın seninle birlikte olursa kaybedeceğini değil kazanacağını hissetmeli.

Kadınlara karşı seni öfkelendiren, mağdur edebiyatı yapmana veya sızlanmana yol açan her fikir tehlikelidir. Bu gelişimi engellediği gibi seni toksik boktan bir adam yapar. Sen kendine odaklanacaksın ki gelişim olsun. Kendine bazı soruları sorman lazım ki daha iyiye git.

İşte o sorulardan bazıları;

• İyi giyiniyor muyum?
• Fit miyim?
• Pozitif enerjim yüksek mi?
• Beden dilim iyi mi?
• Ses tonum iyi çıkıyor mu?
• İyi iletişim kuruyor muyum?
• Fotoğraflarım kaliteli mi?
• Hayatta gelişiyor muyum?
• Hobilerim var mı?
• İnsanlarla aram iyi mi?
• İnsanlara değer katıyor muyum?

Bu sorulara iyi cevap verebilmen seni geliştirir yoksa vasat bir adam sabahtan akşama kadar kadınlar kezban diye ağlasa da adam vasat kalmaya devam edecektir. O yüzden bu toksik mentaliteden kısa sürede çıkmak gerekiyor.

4. Kaliteli Bir Erkeksen Kaliteli Kadınlarla Karşılaşırsın

Hayatta davul bile dengi dengine diye boşa söylemiyorlar eğer sen kaliteli bir adamsan ve kendini yetiştirmişsen daha kaliteli ortamlarda takılırsın. Hayat tecrüben yüksekse, ne istediğini ve özellikle ne istemediğini biliyorsan düşük kalite kadınlarla işin olmaz. Basit bir kalite filtrelemesiyle sorunu çözersin. En iyi mekanlarda bile varoş kadınlar denk geldiğinde bunu anlarsın çünkü bunu saklamak imkansızdır varoş kadının kokusunu alırsın ve kendisi bu imajı uzun süre saklayamaz içinde ne varsa ortaya çıkar.

Bir erkek olarak özellikle de kendini geliştirmiş, değer katmış ve kaliteli hale gelmişsen çoğu kadın sana hitap etmeyecektir. Bu açıdan kendi kriterlerine göre toplumda daha yüksek hiyerarşide bulunacaksın. Bu noktada kendi kalitende ve benzer özelliklerde kadınlarla takılacaksın. Bir erkek kendini yetiştirememişse yani alt sınıf varoş bir adamsa zaten en varoş-yelloz kadınlarla takılmak zorundadır. Herkes kendisine fazla benzeyeni çekecektir yoksa orta sınıf bir öğretmen erkek yine kendi gibi bir öğretmen kadını çeker. 

5. Kadınların Ekonomik Sınıfı ve Kültürel Yapısı Bu Durumu Belirliyor

Egolu ve kezban diye nitelendirilen çoğu kadın açıkçası alt sınıftan gelen varoş kızlar oluyor. Bu kızlar toplumun en altında sert gerçeklerle yaşadığı için çok daha fazla kezbanlık veya egoistlik hatta maskülen davranışlar gösterebiliyor. Keko kızların erkek gibi davranma sebebi ya da Ankaralı hatunların kıro gibi davranma sebebi budur. Ülkede doğuya gittikçe insan kalitesi düşüyor mesela yani küçük bir ilçedeki kadınla İstanbul'da özel üniversitede okuyan ve yurt dışı görmüş bir kadın aynı şekilde davranmıyor. Ayrıca kadınlar temel olarak erkeğe göre de farklı davranıyorlar. Bu açıdan çok fazla faktör bulunuyor. Orta sınıf kızlar mesela çok daha mantıksal ve kibar davranma eğilimindeler, alt sınıf varoş kızlar gibi bağıra bağıra gülmüyorlar. Varoş bir kız çirkin bile olsa kendini bir şey sanabilir çünkü çeşitli aşağılık komplekslerine sahipler. Alt sınıf bir keko nasıl ki boktan tofaşıyla bangır bangır müzik açarak geziyorsa kadınlarda benzer şekilde ''aşırı ilgi çekme çabasında'' olabiliyor. Alt sınıfdaki kızların tipik bir davranışıdır ve bu sınıfın üstünde olan erkeklerin pekte ilgisini çekmez çünkü anlaşamazsınız. Mesela sen üniversite öğrencisi bir erkeksen, lise terk bir kızla sohbet edemezsin ne konuşacaksın ki?

Orta sınıf kızlarda kültürel gelişim daha iyi ve kendini yetiştirme eğilimleri fazla. Sanat, felsefe, bilim, filmler ve yemek gibi keyifler üzerine konuşabiliyorsun. Üst sınıf bazı kızlarda kendini çok geliştiriyor ama bazıları sadece tüketimle var oluyor. Bu açıdan da üst sınıf en iyisi olmuyor yani sadece para bu durumu belirlemez. Kişinin kendini yetiştirmiş olması da önemlidir. Üst sınıftan olup sürekli ''bu yaz nereye tatile gitsek, hangi kıyafeti alsak veya aaa bu kızlar nereye gitmiş'' diye kafayı yemiş bir kadın kültürel olarak düşük düzeyde oluyor. Kendisine para yedirecek çapsız bir godoman arıyor ki ilişki yaşasın. Bu gibi karmaşık sosyal durumları da anlamak lazım. 

Tüm kadınlar aynı değil olayın içine ekonomik sınıf, kültürel düzey, zeka, aile yapısı, vizyon, deneyimler, eğitim seviyesi gibi şeyler dahil oluyor. Mesela bir kadın ne kadar eğitimliyse o kadını o kadar kolay etkilerim. Bir kadın eğitimsizse de etkilerim ama aynı keyfi almam çünkü çok düz sohbet etmek zorunda kalırım. Bu açıdan derinlik önemlidir ve kişinin kalitesi de burada ön plana çıkıyor.