Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde sizlere ''maskülen erkeğin özellikleri, bir erkeği maskülen yapan şeyler ve maskülen erkeğin karakter özelliklerinden'' bahsedeceğim.
(toc) #title=(İçindekiler Listesi)
MASKÜLEN ERKEĞİN 10 ÖZELLİĞİ
Maskülen kelimesi temel olarak 'erkeksi' olarak karşımıza çıkmaktadır. Maskülen erkek terimiyle genelde ''erkek gibi erkek'' veya ''erkek olmakta iyi erkek'' anlamı çıkmaktadır. Bu açıdan bir erkeği erkek olmakta iyi yapan özellikleri sizlere detaylarıyla anlatacağım.
1. KARARLILIK
Maskülen erkek özelliklerinin ilki kararlılıktır. Bir erkeği erkek olmakta iyi yapan şeylerden birisi tercih yapabilme kararlılığında bulunmaktır. Bu bir yolu seçmeyi ve onda ilerlemeyi gerektirir. Kararsız kalmak temelde 'ne istediğini bilmemekle' alakalı bir problemdir. Maskülen bir erkek ne istediğini bildiği gibi o yolda yürümeye çoktan başlamıştır ve hedeflerini tek tek gerçekleştirmekle ilgileniyordur.
Kararlılığı belirleyen etmen bir şeyi ne kadar istediğindir. Eğer gerçekten çok istiyorsan o şeyi yapmanın bir yolunu bulur ve başarırsın. Bu sana pek çok şeye mal olabilir ama hayatta her başarının bir bedeli vardır. Karşılıksız hiçbir şey yoktur o yüzden bunları göze alman gerekiyor. Süreçte kararsızlığa düşmemen, pes etmemen, yön değiştirmemen veya çökmemen gerekiyor. Hedefini seçtin, kararlarını verdin ve zorlukları aşmaya odaklanacaksın. Hiçbir şey kolay olmayacak ancak sen kararını verdiğin için o yolda yürüyeceksin. Bedel ödemekten ve acı çekmekten kaçınmayacaksın. Eğer bedel ödemeden veya acı çekmeden başaracağını düşünüyorsan hayal dünyasında yaşıyorsun demektir. Fazla şımarık düşünceler gerçek hayattan kopukluğun göstergesidir.
Kendine ne istediğini sor, hedeflerinden emin ol, net bir şekilde kararını ver, zorlukları ve sıkıntıyı göze al. Acı çekmeyi sev ve süreçten keyif al. Bu senin kararlılık özelliklerini geliştirecek ve seni daha maskülen yapacak. (alert-success)
2. GÜÇ
Maskülen erkeği belirleyen önemli bir özellik ise güçtür. Her erkek doğası gereği gücü arzular ve zayıflıktan kaçınır. Tüm süper kahraman arzuları güçten doğar ve erkek her zaman gücün çeşitli formlarını arzular.
1. Duygusal Güç
Gücün en önemli formu duygusal güçtür çünkü duygusal stabilite olmadan gücün diğer formları elde edilemez. Duygusal güç, dışarıda fırtınalar kopsa bile duygularını kontrol ederek mantıklı-stratejik hareket etme gücüdür. Duygusal erkek kesinlikle hata yapacak ve bu hata ona pahalıya patlayacaktır. Duygusal hareket ederek başarı elde eden adam yoktur. Duyguların güdümündeki bir adam erkeklerin dünyasında kolay harcanır. Bu açıdan metanetli olan adamlar yükselir ve hayatta kalır, duygusal olanlar elenir.
Duygularla ilgili sorun duyguları yoğun yaşamakla veya hissetmemekle alakalı değildir. İçinde fırtınalar kopabilir, her bir duyguyu sonuna kadar hissedebilirsin ama karar alma mekanizmanda bir değişim olmamalıdır. Duygusal şekilde aksiyon almamalısın ve duyguların etkisinin geçmesini bekleyip sonra harekete geçmelisin. Bu hata yapma payını azaltır. Duygusal hareket etmek seni toksik maskülen bir yöne iter ve hayatın kayar. (alert-success)
2. Fiziksel Güç
Fiziksel güç temel olarak ağır kaldırabilmek, çeviklik, hız, dayanıklılık, patlayıcı güç, direnç ve denge gibi alt alanları içerir. Bu açıdan fiziksel gücün çeşitli yöntem ve amaçları vardır. Bir powerlifter sporuyla ilgilenen en ağır bench press yapmakla ilgilenir. Strongman yapan erkek zaten en yüksek ağırlıkları kaldırır. Bir asker için fiziksel güç dayanıklılık demektir. Bir dövüşçü için ise çevikliktir. Bir atlet için ise hızdır. Bu açıdan fiziksel güç temelde en ağır kaldırmaktan ibaret değildir çeşitli formları vardır.
Maskülen bir erkeğin temel olarak fiziksel gücünü arttırması gerekir. Yolda giderken aracının lastiği patladı ve sende de sadece bir İngiliz anahtarı var. Lastiğini söküp yedeği takacak kadar gücün var mı? Acil bir durumda bir arkadaşını 5 kilometre taşıyacak gücün var mı? Tüm bunlar spekülatif varsayımlardır ancak gerçek hayatta bazen güce ihtiyacın olan anlar gelir ve o güce sahip olmamanın bedeli ağır olabilir. (alert-success)
3. Maddi Güç
Maddi güç genel olarak paranın getirdiği bir güçtür. Para ne demektir? Paranın formülü nedir? ''Para= emek + zaman''dır. Yani başkasının emeği ve zamanını parada depolarız. Paran ne kadar çoksa aslında o kadar çok emek ve zamana sahipsindir. Bu ise büyük bir güçtür ve günümüzde dünyayı paranın yönettiğini düşünürsek para her erkeğe şarttır. Bu açıdan da her maskülen eğilimleri olan erkek para kazanmak ve dünyaya hükmetmek ister. Bu doğal ve normal bir eğilimdir. Maddi güç elde etmek temelde ailen gelen etkenlerle alakalıdır ailen ne kadar başarılıysa ve toplumda yüksek sınıftaysa hayata 10-0 önde başlarsın. Ailen ne kadar kötü durumdaysa hayata 20-0 geriden başlarsın. Bu açıdan para eşit dağıtılmamıştır ve herkeste değişen miktarda bulunur.
Sana düşen görev ise para kazanmanın yollarını bulmak, maddi olarak kendini düze çıkartmak ve maddi güç elde etmektir. Ne kadar çok para kazanırsan hayattaki seçeneklerin artar. Maddi güç diğer maskülen özelliklere sahip olmanın sonucunda gelir bu açıdan önceki süreçteki özellikler fazlasıyla önemlidir. Unutmayın para sonuçtur, sebepler önemlidir. (alert-success)
4. Sosyal Güç
Sosyal güç temel olarak insanlar üzerindeki etkinle alakalıdır. Ne kadar tanındığın, sevildiğin ve sayıldığın sana güç kazandırır. İnsanlar üzerindeki etkin varsa kitleleri yönetirsin, seviliyorsan binlerce insan senin için fedakarlıklar yapar ve sayılıyorsan tarihin altın sayfalarına adını yazdırırsın. Unutmayın bu dünyada her şey insandan geçer yani insanlar üzerindeki etkiniz fazla önemlidir. Bunu sağlayan şey ise iletişimdir. İletişimin ne kadar kuvvetliyse insanlar üzerindeki etkin artar. Siyasetçiler bu sayede dünyayı yönetiyor ve milyonların kaderlerini belirliyorlar. Sosyal güç en büyük güçtür ve buna ne kadar fazla sahipsen bu dünyada istediğin her şeyi elde edersin. Ün, başarı, kadın ve para sana gelir. İnsanların seni sevip sayması sana büyük bir otorite sağlar. İnsanların gönlünü fetheden bir adam her şeyi fetheder.
Asosyal ve kenarda duran birisi olmayın. Toplumla iç içe ve çevrenizle bağlantılı olun. Her insan bir kapıdır ve sana ummadığın yollar açabilir. Her bağlantı sana çeşitli noktalar sağlar. İnsan ilişkilerindeki saygı, sevgi ve karşılıklılık ilkesini iyi anlamalısın. Her şey karşılıklıdır sevgide, saygıda ve paylaşımda. Sen insanlara seni sevmeleri için nedenler vereceksin ki seni sevsinler. Bu sayede sosyal gücün gittikçe artacaktır. Çevren ve kolların ne kadar genişse istediğin her yere uzanabilirsin. (alert-success)
3. BAĞIMSIZLIK
Maskülen ruhun bağımsızlık ve özgürlüğü arzular. Erkek özgür hissetmek ister. Bazen her şeyi ve herkesi geride bırakıp uzaklaşmak istersin. Bu temelde erkeğin bağımsızlık arzusuyla alakalıdır ve maskülen enerjin ne kadar yüksekse o kadar bağımsız olmak istersin. Babanın otoritesini kabul etmekte zorlanırsın, kontrol altında olmayı sevmezsin, emir almayı sevmezsin ve başkalarının doğrularına göre yaşamak istemezsin. Bu senin ruhuna ve yapına ters gelir. Sen özgür ve bağımsız olduğunu hissetmek istersin. Bu açıdan erkeğin doğası hep bağımsızlığı arzular.
Maksülen ruhun macerayı, yeni yerler keşfetmeyi ve deneyimlemeyi ister. Bir şeylere aşırı bağlı ve zincirli kalmayı istemezsin. Bu açıdan bağımsızlık elde etmek istersin. Kendi kararlarını elde etmek istersin. Bunu ise hayatta aşama aşama yapman gerekir.
Karar Alma Bağımsızlığını Kazanmak
Çocukken tüm hayatının kontrolü ailendedir ve sen onlara göre yaşarsın. Senin isteklerin olabilir ama kararları onlar alırlar. Hayatın kontrol altındadır ve ergenliğe girdikçe bu karar mekanizmasını kendi üzerine alman gerekir. Ailenle bu yüzden ergenlikte sık sık otorite çatışmaları yaşarsın. Onlar senin üzerindeki kontrol güçlerini kaybetmek istemezler, senin artık çocuk değil erkek olduğunu kabullenmek istemezler. O yüzden hayatındaki her şeye karışmaya devam ederler. Ailen sana baskın gelirse karar bağımsızlığı alamazsın ama sen baskın gelirsen ailen artık sana daha az karışmaya başlar. İlk önce kendi bağımsızlığını aile içinde alacaksın ve ailenin sana kararlarda güvenmesini sağlayacaksın.
Erken yaşlarda ailemle tartışma ve kavgalar ederek karar bağımsızlığımı aldım. Kendi kararlarımın sorumluluk ve başarılarını üstlendim. Mesela kıyafet alırken bile aileme göre değil kendime göre aldım. Kendi beğendiğim şeyleri alarak bir karar gücü elde ettim. Daha sonra üniversite bölümümü bile kendim tercih ettim bu da olası tüm sorumlulukları da üstüme yıktı ancak durumlarla baş ettim. Ailenin bir süre sonra ''biz karışmıyoruz ne halin varsa gör'' moduna girmesi senin için fırsattır. İlkte bundan hoşlanmayı sana güvenmeyebilirler ancak sen ileriye gittikçe sana daha çok güveneceklerdir. Bu babanın arabayı senin sürmene izin vermesi veya bazı kararları sana bırakması gibi daha önemli şeylere dönüşebilir. Bu durumlar aileden aileye ve bireye göre değişir ancak önemlidir. Ailesinden bağımsız karar alamayan çok adam var yani adamın giyeceği kot pantolonu annesi seçiyor ya da her tercihini babası belirliyor. Bu kadar bağımlı adamsanız asla bağımsız olamazsınız.
Maddi Bağımsızlık
Aileden kısmı veya tam anlamda bağımsız olabilmenin şartlarından birisi maddiyattır. Genelde annen veya baban seni maddiyatla kontrol altında tutar. Bu da senin maskülen benliğinin gelişmesini engeller seni konfor alanında sıkışmış bir tutsak yapar.
Kısmi Maddi Bağımsızlık
Baba parasına fazla güvenmek ve sürekli harçlık kafasında düşünmek erkeğe iyi gelmez. Baban az para verirse sürünürsün, çok para verirse şımarırsın. Bu iki durumda iyi değildir. Babanın desteği çok önemlidir 25 yaşın altındaki çoğu erkek tam anlamıyla maddi bağımsız olamaz o yüzden kısmi maddi bağımsızlık gerekir. Yani senin garsonluk yaparak kendi harçlığını çıkartman, yaz tatillerinde çeşitli işlerde çalışarak para biriktirmen önemlidir. Belirli parayı biriktirip telefon, laptop, ayakkabı, parfüm veya giyim alabilirsin. Bu durum da babana yalvarman gerekmez hem kendin alamasan bile belirli miktarını karşılaman babanın gözünde değerini arttırır hem de kendi istediğini aldırırsın babanın istediğini değil.
Tam Maddi Bağımsızlık
Bir erkek, erkek olduğunu ancak aile evinden çıkıp kendi hayatını kurduğunda ve kendi parasını kazandığında anlıyor. Tamamen sana ait bir ev, araba veya yaşam inşa edersen maskülenliği dibine kadar hissedersin. Babanın evi senin evin değildir, babanındır. Sesli müzik dinlersin baban gelir 'kapat lan müziği' der gider. Adamın canını sıkarsın seni evden siktir eder çünkü sen ona bağımlısındır ta ki kendi paranı iyi şekilde kazanana kadar. Kendi paranı kazanıyorsan artık erkek olmuşsundur ve babanda kararlarına saygı duyar. Canın ne istiyorsa alır ve yaparsın. Tam maddi bağımsızlık çok büyük öneme sahiptir. Babasından harçlık alıp maskülenim ya diye gezenler erkek bile değil sadece oğlan çocuğular.
4. AZİM
Maskülen erkek azimlidir ve hedefleri için yılmadan çalışır, zorlukları aşar. Azim kendini daha çok çalışkanlık iradesini gerçekleştirmekle gösterir. Birçok erkekte ciddi bir tembellik, depresyon ve isteksizlik vardır. Azimden ve çalışma arzusundan yoksundurlar çünkü hayatta gerçekten bir şeyi istemiyorlardır. Azimli bir adam ise sürekli bir şeyler için mücadele ediyordur ve çabalıyordur. Çoğu erkek genelde hayattan karşılıksız armağanlar bekler yani hak etmediği şansa dayalı ödüllendirmeleri arzular. Bunu anlamak zor değildir hayat adil olmadığı için belki de bir adamın hiçbir emek vermeyerek elde ettiği şeyi sen yıllarca emek versen de elde edemeyebilirsin. Hayat böyledir adil ve eşit değildir.
Mesela babası baya zengin bir 18 yaşındaki çocuğa babası Audi a4 araç hediye edebilir ve sen sıfırdan gelerek zor bela bir Renault Clio 4 zor almışsındır. Yani senin tüm azimli çalışman, birikim yapman ve bedel ödemen buna yetmiştir. Bunu gören bazı erkekler o yüzden pes ediyor azimlerini kaybediyorlar ancak bu hastalıklı bir zihin yapısıdır. Maskülen bir erkek başkasının daha iyi durumda olması veya şanslı olmasıyla ilgilenmez. Kendi hayatına bakar ve kendini geçmişiyle kıyaslar o yüzden fazlasıyla azimlidir. Geçmişte aracın yoktur şimdi vardır işte azim bunu sağlar ve her zaman hayatta daha fazlası için çabalamanı gerektirir. Bu gelişim ve ilerlemek için şarttır. Azmini kaybedersen gelişim motivasyonun düşer isteksizleşirsin. Bu da ilerlemene değil gerilemene yol açar.
5. CESARET
Maskülenliğin en temel yapı taşlarından birisi cesarettir. Cesaret tam anlamıyla korkmamak değildir, korkusuzluk bir masaldır insan doğasına terstir. İnsanlar kahramanlar yaratmak için onları korkusuz tasvir ederler ama gerçek hayatta herkes korkar. Korku, normal ve doğaldır ancak korkunun esiri olmak bir zavallılıktır. Cesaret işte tam olarak ''korkmana rağmen yapman gerekenleri yapmaktır'' ve ''çeşitli riskler alarak hayatta ilerlemektir''.
Cesaret doğuştan da gelebilir cesaretin böyle bir özelliği var ancak genelde yetiştirilme şekliyle alakalıdır. Bu açıdan korkuda cesarette bulaşıcıdır yani çok fazla çevresel etkene göre değişir. Kaybedecek daha az şeyi olanlarda ''cahil cesareti'' fazlasıyla artarken hayatta kazananlarda ise ''kazanan cesareti ve cüreti'' olmaya başlar.
Cesaret Bulaşıcıdır
Bir erkeğin cesaretini kazanması çevresel koşullarla sıkı sıkıya ilişki içindedir. Çevrendeki erkeklerin sana çeşitli konularda cesaret vermesi hayatını kolaylaştırır. Mesela babanın araba sürmen konusunda sana cesaret vermesi ve erken yaşta ehliyeti alıp araç sürme cesareti kazanmanı sağlaması iyidir. Yakın arkadaşın gidip bir kızla konuşup onu etkileyip sevgili oluyorsa bu sana da cesaret verir, gider hoşlandığın hatunu tavlarsın. Çevrendeki bir arkadaşın cesaret edip bir işe girişir ve başarılı olur bu da sana hem ilham verir hem de cesaret kazandırır. Savaşlarda bile orduların cesaretlenmesi savaşı kazanmalarını sağlar. Psikoloji bu açıdan çok önemlidir.
Cesaret Gibi Korku da Bulaşıcıdır
Eğer ailen ve çevren seni cesaretlendirmek yerine korkutuyorsa işte o zaman ödlek olmaya başlarsın. Baban seni fırçalayarak ve aşağılayarak yetiştirirse hayatta her şeyden korkarsın. Hata yapmaktan korkarsın sana arabayı vermez mesela ve sen kaçırır gider bir yere sürtersin seni evden kovabilir. Arkadaşların sürekli sana ''o kız sana bakmaz olum salak mısın'' diyerek seni aşağı çekerler korkaklaştırırlar. Çevren sürekli ''şu işe girme bak bizim tanıdığımız girdi iflas etti borçtan hapse düştü'' diyerek seni korkuturlar. Bu durum hep devam eder korkak çevrede herkes diğerinin cesaretini kırarak onu geriye çeker. Korku bulaşıcıdır bazı savaşlarda ordularda korku içten içe yayılır askerler cepheyi terk edip canlarını kurtarmaya bakar. O yüzden korkunun yayıldığı yerlerde durmamalısın yoksa ödlek olup çıkarsın.
Cahil Cesareti Aptallıktır
Cahiller daha cesaretli olabilir çünkü kaybedecek şeyleri yoktur veya eylemlerin sonucunu düşünemezler. 250 km hızla araç sürüp kendilerini öldürebilirler, trafik kavgasına direkt atlayıp öldürülebilirler, önemsiz mevzudan birini bıçaklar hapse düşebilirler, gereksiz yerde kavga edip okuldan-işten atılırlar. Cahil cesaretinin cüretkarlığı pekte bir şey kazandırmaz çünkü aptal adamın eylemleri bilgelikten yoksundur. Cesaret tek başına sana sadece bela getirir bu belaları aşsan da bir bela seni yutar. Aşırı cesaretli ve sonunu düşünmeyen adamlar hızlı yükselir ve hızlı düşerler. Tutunamaz ve başarılı olamazlar. Çoğunlukla cahil cesareti erkeğe para, kadın ve başarı getirmez. Her zaman stratejik hareket eden ve doğru yerde, doğru zamanda cesur olanlar kazanır.
Eğer akıllılar korkaksa ve pasifse, o yerde cahil cesareti olanlar ilerleyebilir bu doğrudur. O yüzden bazı kişileri hak etmediği yer ve konumlarda görebiliriz ama başarı bu konumlara uğramaz. Yozlaşmışlığa ve çöküşe yol açar. Cahil cesareti büyük işler başaramaz ancak küçük olaylarda kaybolmaya yol açar. Akıllı kişiler cesur olursa cahiller sadece yok olur. Akıllı kişiler şüphe içindeyse cahiller kazanabilir ama bu kazanç kalıcı olmaz. Her zaman sorunlar artar ve problemler büyür. Krizler patlak verir ve cahil adamlar boylarından büyük işlerde boğulurlar.
Kurt Ol, Koyun Değil
Cesaretli olmak aptal olmak değildir ve kurt olmakla alakalıdır. Gözünü dört açman, her şeyi değerlendirmen ve olasılıkları hesap etmen gerekiyor. Kendi faydan için eyleme girişmen ve bu eylemi cesaretle gerçekleştirmen gerekiyor. Sana fayda sağlamayan boş işlerden uzak durman lazım. Koyunlar sürüyle cesaretlenip hepsi birden uçurumdan atlayabilir ama onlar koyundur, yaşamları değersizdir. Sen kurt olmaya bakacaksın, ağır hareket edip doğru zamanı kollayarak cesaretli olacaksın. Mesela futbol fanatiği olup gidip fanatiklerle birlikte kavga eden adam cesur olsa ne olur onun cesareti bir boka yaramaz ancak gider kendini sakatlar, yaralar veya başkasına zarar verip hapse düşer. Oysa iş görüşmesinde iki kelam edecek cesareti yoksa, bir iş kurmaya götü yemiyorsa veya bir kızla konuşmaya cesareti yoksa ne yapayım diğer türlü cesareti. O yüzden kurt olacaksın koyun değil.
Kahramana da Kahramanlığa da Bu Dünyada Yer Yok
Cesaretli olmak yani cahil cesaretinden farklı bir cesaret türü daha var buna deli cesareti deniliyor. Hiçbir şeyden korkmayan, çıkarlarını önemsemeyen ve otorite ile çatışmaktan korkmayan adamlardaki cesarete deli cesareti denilir. Bu erkeklerin aklını kaçırdığı düşünülür ancak eylemleri kahramanca algılanır. Bu tür adamlar hep vardı ve var olacak ancak hayatları aşırı zorlukla-sürünmeyle geçecektir.
Genellikle bu tür adamlar çeşitli ideolojilere aşırı inanan ve idealleri olan kişilerdir. Bu ideale kendilerini adadıkları için bir deli cesaretine sahip olurlar. Dinlerden, milliyetçilerden veya komünistlerden bu tür adamlar çıkar. Birçoğu otorite ile çatıştığı için ya süründürülür ya da öldürülür. Ölmeyenler ise savaşı kazandığı için kahraman olur, kaybedenler ise hain diye anılır. Deli cesaretiyle iş yapanların başına bu gelir. Çoğu erkeğin pısırık olma sebebi budur çünkü cesaretli adamların ömrü kısa oluyor ve evrimsel adaptasyon korkaktan yana kalıyor. Bu dünyada kahramana da kahramanlık yapana da yer yok. Bu tür kişiler çoğunlukla hedef haline geliyor, toplum veya otorite tarafından yok ediliyorlar. O yüzden toplumu düşünen bir cesaretle ilgilenmiyorum, idealist değilim, düzeni değiştirme cesareti ilgimi çekmiyor. Pragmatik faydalar ve çıkarlarıma hizmet eden konularda cesaretli olmayı tercih ediyorum. Para kazanmak, kadınlar ve başarı konusunda bireysel cesarete inanırım. Ne siyasi isyan çıkartacak bir deli cesaretiyle ne de sokakta bıçaklı iki kişiyle dövüşecek cahil cesaretiyle işim olmaz.
Cesaretin Meyveleri Yoksa Cesur Olma
Cesaretinin her zaman ödülleri olmalıdır. Bu kariyerde yükselmek, daha fazla para kazanmak, kadınlar veya ün-başarı gibi şeyler getirmelidir. Meyvesi olmayan cesaret boş işleri içerir ve sen enerji-zaman ve kaynaklarını boş işlere harcamamalısın. Akıllı olacaksın çoğu insanın aptal olduğu bu dünyada cesaretinin meyvelerini yiyeceksin. Bereketsiz işlerde cesur değil şüpheci olacaksın, boş işlerde önde giden cesur enayi değil arkada bekleyen kurnaz adam olacaksın. Bu hayatta yiyeceğin meyvelere bakacaksın o konuda cesur olacaksın.
6. DİSİPLİN
Herkes motivasyon ve nasıl hissettiğine odaklanırken maskülen bir erkek tamamen disiplinine odaklanır. Disiplin, nasıl hissedersen hisset bir görevi her koşulda yerine getirme iradesiyle kararlılığına sahip olmaktır. Disiplin, sıkıcı olmasına rağmen bir işi devam ettirmektir. Bir işi uzun süre yapacak disiplin ve düzendeki kişiler gerçekten başarılı olur. Başarılı olmanın sıkıcı hikayesi budur.
Anlık İradeyle Hareket Et
Disiplinli olmanın en önemli yollarından birisi anlık irade dediğim bir mekanizmayla hareket etmekle alakalıdır. Anlık irade bir görevi veya sorumluluğu hiç düşünmeden yapmaya başlamaktır. Eğer düşünmeye başlarsan ertelemeye veya yapmamak için bahaneler bulmaya başlarsın. Bu ise disiplinsizliğe ve tembelliğe yol açar. Anlık iradeyle hareket ediyorsan mesela sabah uyandın evi temizlemen gerekiyorsa kalkar direkt temizlemeye başlarsın. Bir iş yapılacaksa direkt gidip yapmaya başlarsın. Spora gitmen gerekiyorsa çantanı hazırlar ve spora gidersin. Günlük görevin neyse onu düşünmeden yapmaya başlar ve bitirirsin. Bu sayede işler tek tek hallolur ve problem çözme becerilerin artar.
Sonuç Değil Süreç Odaklı Ol
Disiplin sonuç odaklılık değil süreç odaklılıkla alakalıdır. Bir işi düzgün ve uzun süre yapmadan sonuç beklememelisin. O işin sonuçlarından ziyade nasıl daha iyi yapacağına ve nasıl geliştireceğine kafa yoracaksın. İnsanlar her şey anında olsun gibi bir saçma istek içindeler. Gelişim ve ilerlemeyi anlamıyorlar. Bedel ödemeyi ve acı çekmeyi anlamıyorlar. Onlar sadece sihirli hap arıyorlar ki dertlerine hemen çözüm olsun. Hiçbir şey yapmadan hemen sonuca erişmek istiyorlar. Bu ise gerçek hayatta olmayan bir şeydir. O yüzden sonuçlara değil süreçlere bakacaksın ve bir işi her gün yaparak geliştireceksin. O zaman sonuçları zaten elde edebiliyorsun.
7. SINIRLARINI KORUMAK
Maskülen erkeğin kendine ait prensipleri, eşyaları ve kadınını koruma arzusu yüksektir. Bu açıdan bireysel çıkarlar ve sana ait şeyleri korursun. Bu topraktan başlar, eşyalar, borç, kadının, kişisel sınırların ve prensiplerin olarak devam eder. Diğerlerinin bu sınırları geçmemesi ve geçerse başlarına gelecek şeylerden çekinmesi gerekiyor. Eğer çekinilmeyen bir adamsan diğerleri senin sınırlarını ezer geçer ve seni hiçe sayarlar. Bu ise erkekler dünyasında önemsiz olduğunu gösterir, itibarın üç paralıksa başın dertten kurtulmaz.
Herkes Duracağı Yeri Bilecek
Sınırlarını korumanın en önemli yolu sınırları net çizmektir. Sen belirsiz sınırlar çizersen insanlar isteyerek veya istemeyerek o sınırları geçer. Bu defa sürekli birileriyle çatışma durumunda kalırsın. Sürekli çatışma durumu ise seni zayıflatır çok düşmanın varsa çok derdin olur. O yüzden en baştan herkesle sınırlarını net çizeceksin. Geçilmeyecek bir çizgiyi koyacaksın ve o çizgiyi geçmeye çalışanı uyaracaksın. Kimse fazla sinir ve sabrını zorlamamalı. Geçen kişiyi hayatından atacaksın buna rağmen can sıkıyorsa onun canını sıkacaksın.
Çatışmaktan ve Kötü Olmaktan Çekinme
İnsanlarla iyi anlaşmak, orta yolları bulmak ve güzel geçinmek iyidir. Akıllı insanlarla iyi geçinirsin ama hadsizlerle muhatap kalıyorsan ve sınırlarını zorluyorlarsa bu durumda çatışma kaçınılmazdır. Kaçınılmaz olandan kaçmak senin sınırlarını küçültmen anlamına gelir bu da sürekli tahammül etmen ve onların senin daha çok üstüne gelmesine yol açar. Bu durumda baştan söylemek ve kötü olmak sonradan uğraşmaktan iyidir. İnsanları uyarmaktan ve gerekirse tartışmaktan çekinme. Sonsuz tahammül sahibi olman gerekmez herkes sınırını bilecek. Laftan anlamayanla çatışmaktan kaçınmayacaksın ki anladığı dilden konuş. Bazı adamlar güzel laftan anlamaz ama iyi bir dayaktan anlarlar. Bazı adamları hayatta böyle eğitirsin önce kafalarına iyi darbe yerler ki akıllansınlar. O yüzden fazla çatışmadan ve gerginlikten çekinip ''aman ağzımızın tadı kaçmasın'' dersen ağzının tadı hep daha çok kaçar ve işler daha kötü bir hal alır.
Aşırı Reaksiyon Verme
Sınırlarını korumak her zaman aşırı tetikte olmanı gerektirmez yani her şeyi aşırı ciddiye alırsan sürekli çatışmaya düşersin bu da iyi değildir. Hep düşman edinmekle olmaz hayat dostluklarla ilerler. Bu açıdan aşırı reaksiyon veren konuma düşmemelisin. Samimiyeti ve art niyeti iyi anlayacaksın. Şakayla gerçeği iyi ayırt edeceksin. Mizahla saygısızlığı iyi ayırt edeceksin. Her şeyi çok ciddiye alırsan kimse seni ciddiye almaz. Toplumla aşırı uyumsuz megaloman bir adam olman sana kaybettirir orada bir sınırda kalmaz başka bir şeyde. Şunu unutma sınırlarını saygı çizer, saygı duyulan adam olmak ise toplumun her şeyini iyi anlamaktan geçer.
8. ZORLUKLARLA BAŞA ÇIKMAK
Zorlukları aşmak ve engelleri geçmek maskülenliğin ruhunun bir parçasıdır. Zor bir hayat seni güçlü yapar, kolay bir hayat seni şımarık yapar. Zorlukları aşmak seni güçlendirir ve geliştirir. Acıya alışmak seni büyük adam yapar. Her kahramanın bir hikayesi vardır sende kendi hikayeni yazmalısın bunu zorluk ve engelleri aşarak yapacaksın.
Problemleri Çöz, Onlarda Boğulma
Zorluklarla başa çıkmak bir problem çözme becerileriyle alakalıdır. Hayat düz bir akıştan ziyade kaotik bir akış içerisindedir. Bu akışta sorunları çözebilme becerilerin sınanır. Hayat her gün karşına çeşitli aksilikler çıkartır ve onları çözmen beklenir. Sorunlar genelde üst üste gelir ve canını sıkacak olaylar peş peşe yaşanır. Hayat iyi veya kötüye doğru bir momentumla çalışır. Burada sana düşen olayları anlamak, şartları kabullenmek ve hemen harekete geçmektir. Sorunlar büyümeden ve sen onların içinde boğulmadan halletmen gerekir. Bu ise zaman ve sıkıntılarla sürekli yarış içinde olmayı gerektirir. Durmana, dinlenmene ve nefes almana fırsat olmayabilir. Hep bir koşuşturmaca da kalabilirsin bu sorunları çözmek için gereklidir.
9. ADANMIŞLIK
Maskülen erkeğin bir özelliği de adanmışlıktır. Hedeflerine, davasına veya amaçlarına bir adanmışlık içinde olmasıdır. Para kazanmak, kadın tavlamak, vücut geliştirmek, dövüş sporlarında ilerlemek veya herhangi bir spesifik alanda gelişme görevi olabilir tüm bunlar ciddi adanmışlık gerektirir. Hayatta bir şeye adanmışlık hissetmeden o konuda gelişemezsiniz. Kendini hiçbir şeye veremeyen yani odaklanamayan herhangi bir şeyi başaramaz. Kendini görev ve amaçlarına adaman gerekiyor. Bu alanlar için zaman, enerji, para ve efor harcamalısın. Gerçek başarıları değerli yapan şey zor olmalarıdır ve o zorluğu aşmanda gereken şeylerden birisi adanmışlıktır.
Hedefe Odaklan
Adanmışlığın en önemli noktası hedefi iyi seçip hedefe odaklanmaktır. Bu hedefin nedir? Para kazanmak mı? Vücut yapmak mı? Onun gerektirdiği şeylere odaklanacaksın. Hedefin belirlendiği an ona giden yolları bulmaya bakarsın. Nasıl para kazanacağım? Nasıl vücut yapacağım? sorularını sorarak kendine bir yol haritası çizersin. Hedefe giden yola adapte olmaya ve başarılı olmaya başlarsın. Hedeflere odaklanmazsan süreç belirsiz ve karmaşık hale gelecektir.
Kendine Odaklan
Maskülen erkeğin bencil bir yönü olmalıdır ve dışarıdan çok kendine odaklanman gerekebilir. Bu başarı için şarttır sürekli hayatın içinde bir şeylere reaksiyon veren, başkalarının hayatlarına odaklanan ve akışta kaybolan birisiysen başarısız olursun. Başarı tamamen enerjini kendine harcamak ve kendini daha iyi yöne götürmekle mümkündür. Başkalarını umursama, bencil ol ve kendine odaklan. Kendi dünyanda yaşa ve gelişimini aşama aşama takip et.
10. SORUMLULUK
Maskülenlik güçle, güç sorumlulukla alakalıdır. Bir şey üzerinde otoriten varsa sorumluluğun var demektir. Otoritenin olmadığı bir şeyden sorumlu değilsindir ancak otoriten varsa her sorumluluk sana aittir. Başarı da başarısızlıkta sana aittir. Genellikle maskülen olmayan liderler gücü ister ama sorumluluktan kaçarlar yani başarısızlığı 'ötekilere' keserler ama maskülen dünyada bu doğru değildir. Bir erkek olarak ilk önce kendi hayatından sorumlusun. Kendi kilon, fiziksek gücün, mental gücün, giyimin, temizliğin ve daha fazla şeyden sorumlusun. Hayatın kötüye gidiyorsa sorumluluk sendedir. Sorumluluk almadan başarılı olamazsın.
Oğlan Çocuğu Değil, Gerçek Erkek Ol
Gerçek bir erkeği oğlan çocuğundan ayıran şey nedir? Sorumluluk almaktır. Oğlan çocuğu genelde tercih ve eylemlerinden pek sorumlu tutulmaz ama gerçek bir erkek her şeyin sorumluluğunu alır. Karar almaya başladığında sorumluluk almaya başlarsın bu da seni ön plana çıkartır. Başkalarını suçlamayı bırakmalısın artık yapacak bir şey yok. Ailen, arkadaşların veya toplum senin kötüye gitmene neden olmuş olabilir ama bundan sürekli sitem etmenin sana getirdiği bir şey yok. Sen şikayet ettikçe birisi gelip elinden kayan giden hayatını sana geri vermeyecek. Bu noktada ağlamayı kesip harekete geçmen lazım. ''Hayatım bok gibi gidiyor mahvoluyorum, harcanıyorum'' acilen bir şeyler yapmalıyım demelisin. Cebinde para yok, kolunda hatun yok, altında araba yok, hayatta elle tutulur başarın yoksa bu kimin suçu? Kendinde bazı şeyleri düzeltmeye bakmalısın.
Başarısızlığın Cezası Sana Kesilir, Başarılarına Herkes Ortak Olmaya Çalışır
Başarısız olursan herkes suçu sende bulmaya başlar. Annen sana dönüp ''o kadar emek verdim senden bir şey olmadı her şey boşa gitti'' diye sitem eder. Baban sana hayal kırıklığıymışsın gibi bakar seninle gurur duymaz. Çevre hakkında ''bir baltaya sap olamadı'' diye suçu sana yükler. Başarısızlığın tüm sorumluluğu bireysel algılanarak sana kesilir. Ancak başarılıysan herkes başarına ortak olmaya çalışır. Herkes ''çorbada benimde tuzum var'' demeye başlar. Ailen, öğretmenin, arkadaşların, akrabalar ve komşular herkes senin başarında pay iddia edip durur. Başarıyı paylaşmak isterler çünkü toplum kazananları benimser, kaybedenleri unutur. Başarı paylaşılır ama başarısızlığın sorumluluğu sana yüklenir. Bunu çok iyi anlamak gerekiyor.