Erkeğin Doğası

     Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü okurları bu makalemde erkeğin doğası ve erkeğin doğasını anlamanın önemi konularından bahsedeceğim.

    Erkeğin doğasını işlerken dört temel özellik üzerinden gideceğim; yaratıcılık, yıkıcılık, hedonizm ve tembellik.

    Erkeğin doğasını anlamak hem kendi doğanı anlamak hem de etrafta ne olup bittiğini anlamak için önemlidir. Erkeğin doğasının temel noktalarını bilmek kendini daha iyi anlamanı sağlayacaktır.

(toc) #title=(İçindekiler Listesi)

Yaratıcılık

    Etrafımızdaki her şey erkekler tarafından icat edildi. Tüm medeniyet, kültür, sanat, felsefe, bilim, teknoloji ve mimari olan her şey erkekler tarafından bulundu. Erkeklerin yaratıcı enerjisi ve çalışkanlığı çok zengin bir dünya kültürü ortaya çıkardı. Uzaya giden roketlerden tutun mimari estetiğe oradan sanat ve felsefeye kadar tüm bunların hepsi erkek icatlarıdır.

    Erkeğin sistem kurma ve bu sistemi geliştirerek adaleti sağlama, verimliliği arttırma ve genel refahı arttırma gibi hedefleri vardır. Tüm tarih boyunca bunlar üzerine çalışılmıştır. Güvenliği arttırıp genel olarak toplumsal huzuru korumak hedeflenmiştir. Bu açıdan ataerkil kültür erkeklerin yıkıcı yönlerini törpülemek içinde erkekleri direkt evlendirip çocuk babası yapmaktadır. Bu durum erkeğin hem genlerinin aktarıldığı için gevşemesine hem de çocuklarına bakması için sisteme dahil oluyor. Bunu sadece çocukları için ekmeğinin peşinde olup günde 12+ saat çalışan babalarda görebilirsiniz. Bu adamlar sadece işleriyle meşgul olmakta ve çocuklarına bir gelecek sağlama çabasındadır. Bu sistemde hizmetlerin gelişmesini ve toplumsal faydanın artmasını sağlıyor. Evli adamlar toplum için daha uygun ve daha yaratıcı oluyor. Bu adamlar tükettiğinden fazlasını üreterek de sistemin çarklarının dönmesini sağlıyorlar. Modern refahın temelinde ciddi bir fedakarlık yatmaktadır.

Üretken ve topluma faydalı erkek.

    Yaratıcılık ve üretkenlik toplum için çok önemlidir. Çeşitli ürünlerin üretilmesi ve hizmetlerin sağlanması gerekiyor. Bu açıdan erkeklerin üretmeye teşvik edilmesi gerekiyor. Erkeğin doğasının bu yönü her zaman toplum tarafından ahlak kuralları, sosyal normlar ve evlilikle teşvik edilmiştir. Erkeğin bu üretkenliği tercih etmesinin arkasında sağlam motivasyonlar olması gerekiyor yoksa hiçbir erkek bu durumu kabul etmiyor. Erkek çocuklara çocukluktan itibaren dayatılan ''oku adam ol bak serseri olma, efendi erkek ol, düzgün ahlaklı ve saygılı ol, toplumsal değerlere saygılı ol, dindar ol'' gibi şeylerin temeli aslında erkek doğasının yıkıcı yönünü bastırmak ve erkekleri daha uysal hale getirip sisteme dahil etmektir. Bu durum erkeğin sisteme pozitif katkı sağlamasını ve devam ettirmesini sağlıyor. Erkeklerin kendi aralarında çatışmalarını azaltmak ve herkes için uygun güvenli bir ortam sağlamak için herkesin belirli bir seviyede kazanması gerekiyor. Toplumu düzenleyenlerde bu açıdan her erkeğe bir iş ve bir eş vererek onları oyunda tutmak istiyor. Eğer erkek bu ikisinden yoksunsa toplum için yıkıcı hareketler gerçekleştirebiliyor çünkü kaybedecek hiçbir şeyi olmuyor. Erkeğin doğasını kontrol etmek için ataerkil kültür ve muhafazakar kontrol mekanizmasının temel amacı budur.

Her erkek kendi doğasının dinamiklerini anlamalıdır.

Yıkıcılık

   

Tarih katliamlar kulübüdür. -Hegel

    Erkek doğasının en dikkat çeken noktalarından birisi de yıkıcılıktır. Yapıcı taraf erkek olmasına rağmen yıkıcı tarafta her zaman erkek olmuştur. Kadınlar genel olarak tarihe etki edememiştirler ve en iyi dönemlerde bile pasif etkileri vardır. Erkeğin yıkıcı doğası çok tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir ve bu açıdan bunu anlamak fazlasıyla önemlidir. Yıkıcılık kontrol altına alınmadığı zaman tarihin en karanlık sahneleri kendini göstermektedir. İlginç olan şey insanlık tarihinin %99 kadarı erkeklerin birbirleriyle olan güç mücadeleleri ve savaşlardan ibarettir. Geri kalan %1'de medeniyet gelişmiş ve teknoloji ilerlemiştir.

    Erkeğin yıkıcı doğası savaşlarda kendisini fazlasıyla göstermiştir. Neredeyse bütün psikopatlar, manyaklar, katiller, tecavüzcüler ve vahşeti uygulayanlar erkektir. Aklınıza gelebilecek tüm kötü ve iğrenç şeyler erkekler tarafından gerçekleştirilmiştir. Mesela Moğol orduları ele geçirdikleri şehirleri tamamen imha etmekteydi. O köy ve şehirdeki kedi ve köpekleri bile öldürmekte tüm kadınlara tecavüz etmekteydiler. Kurulan tüm medeniyet ve yaşam tarzı başka bir erkek grubu tarafından yok edilmekteydi. Erkekler birbirlerine olabilecek en kötü şeyleri yapabiliyordu, işkence ediyor ve diğer erkeğin büyük acılar çekmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı. Erkeğin yıkıcı tarafı en kötü korkulardan birisidir. Geçmiş toplumlar bunu çok net bir şekilde gördü. Bugünlerde olan kötü bir olayda tüm herkes aklını yitiriyor ancak geçmişte çoğu zaman vahşet sıradan bir şey halini almıştı. Bugün nadir olan yıkıcı vakalar televizyonlarda gösterilerek olayın üzerine dikkat çekiliyor ancak bu durum şimdilerde nadir bir şey haline geldi. Modern toplumda şiddet tarihin en düşük seviyesinde çünkü cezalandırmalar fazla ve bazı şeyleri yapmanın artık anlamı yok. Ahlaki olarak bir gelişmeden bahsedebiliriz.

Yıkıcı enerjiyi temsil eden bir heykel.

    Yıkıcılık genel olarak diğer erkeğin ürettiğini veya sahip olduğu şeyleri almak üzere kuruludur. Başka erkeği yok edip elindeki her şeye konmakla alakalıdır. Tüm yağma ve savaşların temelinde ganimet arzusu yatmaktadır. Başkasının birikimini ve emeklerini elde etmek yatmaktadır. Her zaman çatışmada kaybedenler büyük bedeller ödemişlerdir. Çatışmanın kazananları kadın, para, toprak, ev, altın ve diğer her şeyi almaktadır tüm bunları da karşı tarafın tüm erkeklerini öldürdükten sonra yapmaktadırlar. Bu yıkıcılık genel olarak daha fazlasını elde etme arzusu ve çeşitli yıkıcı motivasyonlarla beslenmiştir. Tarih boyunca işgale uğramamış ve kan dökülmemiş bir toprak yoktur. İlk avcı-toplayıcı kabileler arasındaki gece baskını çatışmaları yerini kalabalık orduların çarpışmasına ve daha sonra üstün teknolojinin bir diğerini öldürmek için kullanılmasına yol açmıştır. İlginç ve komik olan bir şeyde teknoloji her zaman ilk silah alanında gelişmiştir ve sonra daha farklı alanlara yayılmıştır. Bir diğerini öldürme ve yok etme motivasyonu teknolojinin tetikleyicisi olmuştur. Teknolojinin en çok geliştiği dönemler çatışma ihtimallerinin çok yüksek olduğu zamanlardır mesela ABD-Sovyet Rusya nükleer savaş çekişmesi uzaya çıkmayı ve teknolojik anlamda üstün olma yarışının en güçlü olduğu zamanlardır.

    Erkekler arasında fiziksel çatışma her zaman arka planda gizli duran bir güç olmuştur. Anlaşma sağlanamadığı zaman yıkıcı güç devreye girmektedir. Bu erkeklerin kendi ellerini bir ölüm makinesi olarak kullanmalarına yol açan veya çeşitli aletlerle diğer erkeğe zarar vermeye çalışan bir motivasyon haline gelmektedir. İntikam almak ve diğerini yok etmek güçlü bir içgüdü haline gelebiliyor. Bunu bölgesel çatışmalarda gördüğümüz kadar bireysel çatışmalarda da görüyoruz. Herhangi bir gün haberleri izlemeniz veya gündeme biraz bakmanız tüm teoriyi ispatlamaktadır. Toplumun suçu azaltmak ve sakinliği sağlamak için büyük bir çaba gösterdiği de ortadadır bunda istatiksel anlamda bir başarı sağlanmıştır ancak sıfırlanması mümkün görünmüyor. Şartlara göre yıkıcılık oranları fazlasıyla artabiliyor. Latin amerikada mafya çatışmaları veya orta doğuda çeşitli ideolojik çatışmalar bunların basit örnekleridir.

    Bir erkeğin yıkıcı enerjisini kontrol etmesi ve sakin kalması gerekiyor. Bu tür yıkıcı davranışlar hayatınızın mahvolmasına ve ciddi cezalandırmalarla karşı karşıya kalmanıza yol açabilir. İlkel içgüdüleriyle hareket eden aptal erkeklerin hayatları modern zamanlarda kayıyor belki ilkel zamanlarda olsak avantaj elde edebileceklerdi ancak zaman değişti şartlara en iyi uyum sağlayan hayatta kalır. Bu açıdan erkekler arası çatışmayı arttıracak her şeyden uzak durmak ve problemleri optimal seviyelerde çözebilmek gerekiyor. Tabi ki burada dikkat edilecek en önemli şey her erkeğin fiziksel çatışma ve yıkıcı gücün cezalandırmasına uğrayabileceğidir. Çeşitli açılardan güçlü olmak önemlidir çünkü hayatta ne olacağı belli olmaz ve birisi size karşı fiziksel güç kartını oynarsa kendinizi savunabilmeniz gerekiyor.

    Toplumun temel amacı her zaman yıkıcı enerjiyi baskılama ve kontrolde tutmaktır. Özellikle genç erkeklerin yıkıcı yönleri yaşlılara göre daha fazladır. Bu testosteron seviyesi ve risk alma eğilimleriyle alakalıdır. Bu noktada toplumun baskılama çabası anlaşılabilir. Kadınların bu yıkıcı enerjinin bazı sinyallerini de çekici bulduğu doğrudur. Seri katillere aşık olan manyak kadınlar var veya çeşitli suçlulara tapan kadınlar olabiliyor. Bu noktada kadınların ilkel içgüdüleri çekici bulması da zor şartlarda hayatta kalma becerisi, kadını ve çocuğu koruma içgüdüsüyle açıklanabilir şeylerdir. Bir erkeğin bazı içgüdüsel sinyalleri göndermesi iyidir ama onları asla uygulamamalıdır. Bu noktada çekicilik oluşturmakta çoğu zaman toplumsal normları çiğnemek ve toplumla belirli noktalarda çatışmaya girmekle alakalı olabiliyor. Bu tür durumları iyi anlamak ve toplumla uyumlu olmakla serseri olmayı iyi bir şekilde kalibre etmek gerekiyor.

Hedonizm

    Hedonizm; hazcılıktır, haz peşinde koşmak ve hazları hayatın en öncelikli sırası haline getirmektir. Hazcılık erkek doğasında her zaman kendine yer bulmuştur ve güçlü bir içgüdüdür. Hazlar, içgüdüsel olarak bazı başarıları hedeflemektedir bu açıdan teşvik edici olabilmektedir, bazen ise hazlar tehlikeli hale gelebilmektedir. Hazlara karşı erkeğin doğal bir zaafı vardır ve her erkek acıdan kaçıp hazlara sığınmak istemektedir.

    Bir erkek için en büyük haz ve temel ihtiyaç sekstir. Seks isteği çok güçlü bir arzuya sahiptir. Erkek bedeni hiç durmadan ve ara vermeden vücudun tüm kaynaklarını kullanarak sperm üretir. Bu açıdan seks ilk zamanlardan beri hedonizmin en temel simgesi haline gelmiştir. Seks kültürünün oluşması ve bu alanın gelişmesi de hazzı arttırmayı amaçlayan şeyler olmuştur. Seks kültürü en ilkel toplumlardan beri genişleyerek gelmiştir ve her zaman maksimum haz optimize edilmek istenmiştir. Bunun içinde farklı teknikler kullanılmıştır. Seks yapma yöntemleri gelişmiş ve ortaya farklı şeyler çıkmıştır, çeşitli fanteziler oluşmuştur. İlkel toplumlar incelendikçe bunların çok farklı örnekleri görülmektedir.

    İçki içmekte hedonizmin en önemli parçalarından birisi olmuştur. Biranın 5000 yıllık ve şarabın neredeyse 7000 yıllık bir tarihi vardır. Alkol kullanımı fazlasıyla eskidir ve neredeyse tüm kültürlerde kendine yer edinmiştir. Alkolün erkeklere inanılmaz bir haz verdiği doğrudur ve bu açıdan alkol her zaman tüketilmiştir. Tarih boyunca zihni uyuşturan ve ciddi haz veren bu sıvılara karşı ciddi bir zaafımız olmuştur. İyi hissetmek, hayatın acısını azaltmak ve keyif almak için alkol her zaman kullanılmıştır. Hedonistik perspektiften alkol çok büyük bir öneme sahiptir ve günümüzde de her kültürde kullanılmaktadır. Erkeklerin bu hedonist sıvıyla olan ilişkisi ilginçtir.

Dan Bilzerian erkek hedonist yaşamını yaşayan en büyük örnektir.

    Yemek kültürü de hedonizmin bir örneğidir. İnsan ihtiyaçtan yemek yemez genel olarak haz almak için yer. Bu açıdan erkek iştahı ve arzusu ile yemek kültürü de gelişmiştir. Her şey zevkleri optimize etmek ve mükemmel tadı bulmakla alakalıdır. Tüm soslardan çeşitli şeyleri pişirmeye kadar yemek kültürünü etkilemiştir. Günümüzde de doğamızın şeker, yağ ve tuza olan zayıflığı bizi fast food bağımlısı yapıyor. Yağlı hamburgerler, şekerli tatlılar ve tuzlu yemeklere bayılıyoruz. Tüm bunlar hedonist yanımızın bir parçasıdır.

    Bilgisayar oyunları ve porno da hedonist yönümüze hizmet eden bağımlılık yapıcı şeylerdir. Bilgisayar oyunları ciddi bir haz verir ve çok güçlü seviyede bağımlılık yapar. Bunun temelinde erkeğin hayatı oyun olarak görmesi ve bunda ilerleme isteğidir. Bilgisayar oyunlar hem kolay haz kaynağıdır hem de güçlü bağımlılık yapıcı şeylerdir. Erkek çocuklarını incelediğimde çoğunun bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğunu görüyorum. Bu erkek doğasının hedonist yönünü iyi bir şekilde kullanan bir sektördür ve giderek büyümektedir. Porno ise kolay haz kaynağıdır ve aşırı yaygın olmasının sebebi erkek doğasına bedavadan haz sunmasıdır. Beyni yüksek seviyede uyaran pornografik görüntüler ve mastürbasyon erkeğin bağımlı olmasına yol açıyor. Tüm kültürlerde neredeyse erkeklerin çoğunda porno bağımlılığı görülüyor bu ise bunun erkek doğasından kaynaklandığını iyi bir şekilde açıklıyor. Aynı şekilde uyuşturucu madde ve kimyasallarda bağımlılık yapan yüksek seviyede haz vericilerdir. Erkeklerin bunları tüketmeye bağımlı hale geldiği çok görülmüştür ve bu haz alma isteği her zaman daha fazla doz kullanarak ölümlere yol açmıştır. Güçlü kimyasallarla haz alma isteği ciddi bir zayıflık ve ölümcül bir şeydir. Kumar oynamakta aşırı derece de haz vericidir. Bir erkeğin belki de seksten daha fazla zevk aldığı şey kumardır. Kumar oynayan erkeklerle yapılan bir çalışmada erkekler kumar oynarken en seksi kadınların bile seks tekliflerini reddettikleri görülmüştür. Bu da kumarın çok riskli olmasının ve kazancın belirsizliğinin çok güçlü seviyelerde haz verdiğini ispatlıyor. Bu tür hedonist bağımlılıklar her zaman faydalı olmuyor ve doğamızın zayıflığı hayatımızı mahvedebiliyor. Alkolik olup hayatı kayan, uyuşturucan ölen, kumarda her şeyini kaybeden, bilgisayar oyunları yüzünden sosyal hayatı mahvolan ve porno yüzünden cinsel hayatı biten çok fazla sayıda erkek var. Bu noktada hazlar her zaman iyi değildir ve üzerlerinde kontrol sağlamak gerekebiliyor.

    Dinler ve muhafazakar toplum mekanizmaları genel olarak hazları yasaklamak ve bastırmak yoluna gitmiştir. Erkeğin hedonist zevkler peşinde koşması her zaman topluma genel anlamda zarar vermiştir. Erkeğin bencil olması, topluma fayda sağlamayı bırakması, görevlerini ihmal etmesi ve çeşitli sosyal normları ihlal etmesi sıkıntılara yol açmıştır. Bu açıdan toplum bütün hazlara savaş ilan etmiştir. Hazlar genel olarak nefse atfedilmiş ve günah olarak atfedilmiştir. Erkeklerin çocukluktan itibaren bunlardan uzak durması gerektiği öğretilmiştir ve genel olarak hazlarla ilgili kurallar çizilmiştir. Mesela evlilik dışı seks yasaklanmıştır sadece eşinle seks yapman serbesttir, nasıl seks yapacağınla ilgili de net kurallar anlatılmıştır (anal seks yasaklanmıştır). Genel olarak toplum erkek için hazları ertelemiştir ve cennet aslında sonsuz hazlarla dolu bir yerdir. Tüm bu hazlar erkek doğasına fazlasıyla uygundur. Haz peşinde koşan ve bireysel çıkarlarını öncelik haline getiren erkekler toplum için tehlike olabiliyor. Tüm kaynaklarını hazlar için harcamaları ve toplumsal faydayı azaltmaları genel dışlanmaya yol açabiliyor. Toplum, erkeğin çeşitli hazlara kontrol edilen miktarda ulaşması için erkeğin çabalaması gerektiğini her zaman söylemiştir. Mesela evlenmek için para kazanması ve topluma faydalı olması gibi. Toplumda hazları ödüllendirme ve cezalandırma mekanizması olarak kullanıyor. Mesela cezalandırma yöntemleri hep acı vermeye dayalı dayak ve işkence olabiliyor. Psikolojik acı vermek içinse hapishane gibi şeyler oluyor. Ödüllendirme ise statü, para, kadın ve popülerlik gibi şeylerle olabiliyor. Hedonist erkekler kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının önüne koyuyorlar. Evlenmek ve üretken olmak yerine haz peşinde koşuyorlar bu ise uzun vadede topluma yıkıcı zarar veriyor. Evlenmeyen erkek diğerlerini de teşvik edebiliyor ve hazlar sorumluluklardan cazip görünebiliyor işte toplumun istemediği bir durum bu.

    Hazlar çok güçlü bir altyapıya sahiptir ve acıdan kaçmak doğal bir içgüdüdür. İngiliz filozof Jeremy Bentham insanı yöneten iki büyük efendinin olduğunu söylemiştir; ''Haz ve acı'' insanın iki büyük efendisidir. İnsanların acıdan kaçıp haz almak istemeleri normal bir durumdur. Bir erkeğinde hayatın acılarından kaçıp hazzı arttırmak istemesi doğaldır. Tüm mücadelenin temelinde daha fazla haz almak ve acıyı azaltmak yatmaktadır. Bu durumda dikkat edilmesi gerekilen en önemli şeyler kolay hazların tuzağına düşmemektir. Bunlar; uyuşturucu maddeler, fazla alkol, sigara, porno ve bilgisayar oyunları, aşırı yemek yemek gibi şeylerden oluşuyor. Hazlar için çabalamak ve gerçek hayattaki hazlara odaklanmak her zaman daha iyidir. Acıdan kaçmak için zihni yabancı maddelerle uyuşturmak zayıf bir karakter özelliğidir. Bir erkek acılarla baş edebilecek güçte olmalıdır ve hayatın gerçeklerini kabullenmelidir.

Tembellik

    Erkek doğasının son parçalarından birisi de tembelliktir. Erkekler çeşitli ihtiyaçlar karşılandığında tembelliğe kolayca düşebilmektedir. Modern toplumda konfor alanında tembellik yapan milyonlarca erkek var. Tembelliğin cazibesi aslında ilkel içgüdülerin ''enerji tasarrufu'' mantığından geliyor ancak modern zamanda en son ihtiyacımız olan şey enerji tasarrufudur çünkü her yer kalori ile dolu yiyecek sıkıntımız yok. Tembellik kendini fazla uyumak, hiçbir şey yapmamak, pasif zevklerle ilgilenmek (tv izlemek, porno, maç izlemek), boş boş takılmak gibi şeylerle gösteriyor. 

    Tembellikte toplum tarafından her zaman olumsuz karşılanmıştır. Tembel erkekler topluma fayda sağlamadıkları gibi zarar sağlamaktadır çünkü üretmeden tüketmektedirler. Bu ise kaynakların artması yerine azalmasına yol açmaktadır. Toplum her zaman bir erkekten tükettiğinden çok ürettiğini beklemektedir ki bu sayede gelecek nesillerin hayat kalitesi artabilsin. Tembel erkekler ise üretime ve yaratıcılığa katkı sağlamamaktadırlar böyle bir motivasyonları yoktur. Toplum ve kendileri için bir şey yapmak istemezler. Tembellik giderek artan bir şey haline geliyor ve seviyesi zamanla artıyor. Modern hayatta da tembellik fazlasıyla popüler bir şey. 

Tembel bir erkek kendi yaşam alanında ;)

    Tembelliğe alışmamak bir erkek için çok önemlidir çünkü tembelliğe olan doğal eğilimimizi anlamamız gerekiyor. Bir işi yapmaktansa onu erteliyoruz, çalışmaktansa yatıyoruz, uğraşmaktansa uyuyoruz. Bu doğal bir eğilim ve fazlasıyla güçlü oluyor ancak zamanımızı maalesef ki boşa harcamış oluyoruz. Bu doğal eğilimimiz bizi erkek olmakta kötü hale getiriyor ve şişmanlamamıza yol açıyor. Sağlığımızı kaybediyoruz ve hayat kalitemiz azalıyor. Erkeğin doğasındaki bu zayıflık genel olarak başarısızlığa ve zaman kaybına yol açıyor. Bir şeyler için mücadele etmekten ve zor işleri başarmaktan alıkoyuyor. Vücut geliştirmektense yatıp uyumamıza yol açıyor, iş yapmaktansa pineklemeyi tercih etmemize yol açıyor. Erkeklerin çoğu tembellik problemiyle baş edemiyor ve bu ise her şeyin daha kötüye gitmesine yol açıyor. Kendini geliştirmek ve pek çok şeyi başarmak enerji isteyen işler. Bunları ya yapmamayı tercih ediyoruz ya da başlayıp kısa sürede bırakıp tembelliğe geri dönüyoruz.

Sonuç

    Erkek doğasını anlamanız ve pek çok şeyin farkında olmanız sizin için önemlidir. Her erkek kendi doğasının avantajlarını ve dezavantajlarını bilmelidir. Tüm zayıflıklarınızı kontrol altında tutmayı ve duruma göre en avantajlı şeyleri yapmayı hedeflemelisiniz. Hazları optimize etmeyi ve kontrol altında tutmayı bilmelisiniz. Hazların fazla peşinden koşmak hayatınızı mahvedebilir. Yıkıcı yönlerinizi kontrol altında tutmalısınız ve çevreye zarar vermekten kaçınmalısınız. Yaratıcı yönlerinizi arttırmaya ve kendinizi geliştirmeye odaklanmalısınız. Tembel bir erkekseniz kendinizi geliştirmek için daha fazla zorlamanız gerekiyor. Her erkeğin doğasında bu 4 özellik vardır ama herkeste baskın yönler daha farklıdır. Kimi erkekler daha üretken ve çalışkandır bu kendisini çocuklukta gösterir. Derslerinde iyi olan, erken yaşta para kazanan, meslek öğrenen erkeklerde yaratıcı yön erken yaşta gelişir  ve baskın hale gelir. Bazı erkeklerde yıkıcı yön baskın oluyor sürekli kavga etme, hayvanlara zarar verme, psikopat hareketler etkili oluyor. Bu kişiler sakinleşmediği sürece başları dertten kurtulmuyor ve kısa sürede hayatları kayabiliyor. Bu tür yıkıcı davranışlar gösteren erkekler topluma uyum sağlamakta zorlanıyor sefalet içine düşebiliyor. Herhangi bir kavgada ağır yaralanma ve ölme ihtimalleri fazladır ya da hapiste ömür çürütüyorlar. Hapishaneler yıkıcı davranışlar gösteren erkeklerle doludur. Bazı erkekler ise hazlarına çok düşkün oluyor erken yaşlardan itibaren alkol, sigara, cinsel hayat ve uyuşturucu maddere kadar gidiyor. Bu tür erkekler aileleri bile durdurmakta zorlanıyor mesela kumar bağımlılıkları olabiliyor veya haz için ciddi miktarda paralar harcayabiliyorlar. Haz düşkünü pek çok erkek vardır ve bu onların doğasında baskındır. Tembellikte erken yaşlarda şekilleniyor hiçbir şey yapmayan ve sürekli boş boş takılan çok erkek var. Genellikle bu erkeklerin hiçbir şeyde bir başarı göstermedikleri görülür. Her erkeğin doğasının şekillenmesinde farklı etkenler vardır kimisinde genetik kimisinde de çevresel şartlarla alakalı olabilmektedir. Bu açıdan her şeyin farkında olmak kendi doğanızı kontrol etmenizde size güç sağlayabilir.