Merhaba sevgili Yaşamın Pratik Gücü takipçileri bu makalemde pozitiflik ve mutlulukla ilgili konularda çok daha derinlere gideceğiz. Beynimin içinde dönen ve mentalitemi detaylı bir şekilde anlatan bir makale olacak keyifli okumalar.
Pozitif Olmak
Pozitif olmak genel olarak karakter özelliği gibi görünebilir çünkü bariz bir şekilde bazı insanlar diğerlerinden daha pozitif bir enerjiye sahiptir daha fazla gülümserler ve daha neşelidirler. Bazı insanlar ise daha negatif ve depresiftirler. Genel olarak karakter özelliği olarak görülen bu durum aslında bir düşünme şekli ve dünyaya bakış açısıdır. Herkesin perspektifini şekillendiren çok fazla detay vardır ve bu açıdan insanlar arasında dünyaya bakış açısı farkı olması doğaldır.
Pozitif olmak genel olarak bir erkeğin psikolojik sağlığı, başarıları ve mutluluğu açısından önemlidir. Beyninizin sizin lehinize mi yoksa aleyhinize mi çalışacağına karar vermelisiniz. Bu çok önemli bir detaydır ve benim yıllar boyunca üzerinde çalıştığım bir noktadır. Gerçekten fazla zeki olduğunuz zaman daha karamsar düşünme eğilimleriniz yüksek oluyor ve farkındalığınız da yüksek olunca doğal olarak negatif ve depresif bir karakter haline geliyorsunuz. Bunun temel nedeni zeki kişilerin zeki olmasına rağmen yeterince güçlü olmamasıdır. Bu dünya zorluklarla ve sıkıntılarla dolu bir yer. Bu tür şeylerle baş edebilmek için güçlü olmak ve zorlukları aşabilmek gerekiyor. Benim gördüğüm çoğu zeki erkek depresyonda ve hayatı kaymış bir durumda yaşıyor. Herhangi bir başarı yok, erken yaşlanma, yoğun stres, kadınlarla ilişkilerde başarısızlık ve diğer etkenlerle birlikte yaşlanıp çöküp gidiyorlar. Tüm bunların olmaması için pozitif bir mentalite gerekiyor.
Burada sizlere ''pozitif olun, iyi düşünün veya evrenden en iyisini isteyin'' diyen saçma sapan new age akımı spritüel felsefelerden bahsetmeyeceğim. Bu palavralar zaten işe yaramıyor belki bir günlüğüne motive edecek veya iyi hissettirecektir ancak daha sonrasında kişi eski toksik negatif haline geri dönecektir. Pozitif olmak için öncelikle dünyanın gerçeklerini daha büyük bir farkındalıkla anlamak gerekiyor. Hayat tozpembe ve istediklerinizin gökten size geldiği bir yer değil. Biz mücadele ve rekabet içinde yaşıyoruz. Bu hayatta her şey zorlu ve çeşitli sıkıntılar günlük hayatın akışının içinde. Gerçekliklerden kaçarak polyannacılık oynayan birisinin gerçek anlamda pozitif olması imkansızdır. Öncelikle gerçeklikle yüzleşmek ve bazı şeyleri daha iyi anlamak gerekiyor.
Sağlam bir mentalite ancak gerçekliğin üzerine inşa edilebilir.
Dünyayı ve tarihi anlamak benim pozitif mentalitemin temelini oluşturuyor. Hayat tarih boyunca çok zordu ve inanılmaz zor şartlar altında yaşıyorduk. Zor şartlar ise insanları zorluyordu ve ancak bu zor şartlarda hayatta kalabilecek kadar güçlü kişiler hayatta kalıyordu. Avcı-toplayıcı dönemimizde sürekli yiyecek bulma ve barınma problemleriyle mücadele etmemiz gerekiyordu. Bu hayat tarzı karamsar ve negatif insanlara göre değildi. Burada iyimser ve pozitif olanlar hayatta kalıyordu. Yarın avlanabileceğin hakkında iyimser ve pozitif değilsen, kendine güvenmiyorsan başarılı olma şansın yok demekti. Olumsuz düşünceler seni geriye çekecek ve başarısız olacaktın. Pozitif olmak temelde güçlü olmak ve acı gerçeklere rağmen gülümseyebilmektir. Zayıf birisi ise pozitif olamayacaktır ve gerçekliğin dehşeti onu mahvedecektir. Hayatın acımasız ve karanlık yönleriyle baş etmek çok zorlu bir şeydi. Modern zamanlarda insanlar acıdan kaçınmaya çalışıyor ama tarih boyunca insana hükmeden en güçlü duygu acı çekmekti. Hayatın en kötü noktalarına çocukluktan itibaren şahit oluyordunuz. Bu ise sizi güçlü yapmaya itiyordu ve pozitif olmaya zorluyordu. İnsanın umudu ve pozitif istekleri yoksa mücadele etme hırsı da kalmaz. Bu açıdan hayata ve zorluklara karşı pes etmen gerekecek. Bu ise tarih boyunca ölüm demektir. İnsan eylem almak için inanmalı ve mücadele ruhunu korumalıdır.  |
| Zirve'de her şey çok daha farklı. |
Şimdilerde ise konforla donatılmış bir modern dünyada yaşıyoruz. Ağaç kovuklarında ve mağaralarda uyumamızın üzerinden binlerce yıl geçti. Köy hayatının zorluklarından uzaktayız ve kerpiç evlerde yaşamıyoruz. Hayat standartlarımız gelişen teknolojiyle birlikte arttı ve tarihin en iyi döneminde yaşıyoruz. İnsanlar genel olarak şikayet etmeye ve sızlanmaya alışık olduklarından bu dönemi olumsuz algılıyorlar. Halbuki bundan 70 yıl önce Avrupa'da milyonlarca insanın ölümüne yol açan bir ikinci dünya savaşı vardı. Öncesinde savaşlar, ilaç eksikliği, kıtlık ve çeşitli kronik sorunlar derken hayat çok zorlayıcıydı. Antibiyotik olmadığı için bir enfeksiyonla mücadelen bağışıklık sistemine kalıyordu ve başarısız olursan ölüyordun. Her doğan 3 bebekten 2 tanesi ölüyordu. Hayatın acı gerçekleri her zaman yanı başımızdaydı. Bu açıdan hayatla baş etmeyi öğrenmek gerekiyordu.
Modern dünyanın ise ne büyük problemlerinden birisi hayatın gerçeklerinden kaçmak ve gerçeklerin tam farkında olamamaktır. Gerçeklerle yüzleşmeden pozitif olunamaz. Genellikle pozitif düşünme öğretilerinin çoğu gerçeklikten kaçıp umut satma olayına giriyorlar. Oysa gerçek anlamda yıkılmaz bir pozitiflik için öncelikle güçlü olmanız gerekiyor. Güçlü olmadan pozitif olamazsınız ve hayatla gerçek anlamda savaşmadan mental gücünüzü sağlam tutamazsınız. Gerçekliği kabul edip onunla baş etmeniz gerekiyor. Pozitif ve mutlu olmanın sırrı budur. Sorunları ve problemleri çözmeniz gerekiyor ve bunları başarmadan öncede de her şeyi başaracağınıza dair pozitif düşüncelere sahip olmalısınız. Pozitif olmak her zaman illa neşeli olmanızı gerektiren bir mecburiyet değildir. Bu sadece bir eğilimdir yani pozitif düşünme ve modunuzun bu hale gelme eğilimidir. Normalde ne kadar pozitif olduğunuzu sıradan zamanınız belirlemektedir. Bu ise sizin eğilimlerinizle alakalıdır.
Pozitif düşüncemin temelleri;
- Her şeyin daha iyisini yapacağıma inanıyorum
- Sağlığıma dikkat ediyorum ve sabahları enerjik uyanıyorum
- Genel olarak pozitifim
- Keyfim yerinde
- Problemlere ve sorunlara alışkınım direkt çözmeye odaklanıyorum asla şikayet etmek yok
- Kendi sınırlarımı zorluyorum ve daha pozitif bir ruh halinde oluyorum
- Ağırlık kaldırmak ve yürüyüş yapmak pozitif ruh halime daha iyi geliyor
Mutlu Olmak
Mutlu olmak bana göre tamamen bir hayata bakış açısıdır. Mutluluk konusu çok spesifik ve ucu bucağı kolayca dağılan bir konudur. O yüzden konuyu çok metafiziksel ve spritüel açıdan ele almayacağım çünkü mental mastürbasyon yapmak insanı mutlu eden bir şey değil. Mutlu olmakta bir tercih ve hayatta görmek istediğin şeylerle alakalıdır. İnsanların mutsuz olmak için milyonlarca sebebi olabilir ancak mutlu olmak için bir avuç sebebiniz vardır. Bu sebeplere odaklanmak ve genel ruh halinizi mutlu tutmak sizin açınızdan çok önemlidir. Burada şükürcülük kafa yapısından bahsetmiyorum ve şükürcülüğü sevmem. Bir erkek her zaman daha iyisini yapmalı ve doğal olarak daha fazlasını istemelidir ancak ruh hali olarak mutlu olmalıdır. Hayatta ne olursa olsun erkeğin yine gülümseyebilmesi, espri yapabilmesi ve umut dolu gözlerle bakabilmesi gerekiyor. Bunun içinde mutluluğu çok fazla dışsal şeylere bağlamamak gerekiyor. Haz ile mutluluğu aynı şeyler olarak görmemeliyiz. Hazlar önemlidir ve en çok değer verdiğim şeylerdir ancak hazlar geçicidir. Mutluluk ise içsel bir deneyim ve bakış açısıdır. Sırf bir eşyayı alamadığı için mutsuz olan veya çeşitli saçma şeyleri kafaya takarak hayatı kendine zehir eden birisi asla mutlu olamaz. Mutluluk için umursamaz ve güçlü olmak gerekiyor. Hayatın içinde sağa sola savrulmamanız gerekiyor ve ayaklarınız yere sağlam basmalı.
Hazlarla mutluluğu ayırmamın sebebi büyük hazlar büyük acıları da getirebilir. Burada hep haz almak diye bir şey yoktur ve acılarda doğaldır. Haz ve acı çoğu zaman dışsal etkenlerden kaynaklanır. Mutluluğu bunlara bağlamak ancak aptalca bir hareket olurdu çünkü hazlar duygulara bağlıdır. Oysa mutluluk bizim aklımızla alakalıdır. Mutluluğu tercih etmemiz ve bunun arkasında sağlam rasyonel kararların yatması gerekiyor. Duygularımla mutluluğumu ayrı tutarım. Akılcı ve stoik birisi olduğum içinde bu açıdan mutlu olmakta sıkıntı yaşamıyorum. En karanlık günlerde bile mutlu olmayı başarabiliyorum ve çevrenin üzerimde aşırı etkisi olmasına izin vermiyorum. Genel olarak kontrol edebileceğim şeylere odaklanıyorum. Kontrol edemediğim ve sık sık değişen şeylerle mutluluğumun bir alakası yoktur. Hedonist yaşam tarzını seviyorum ve bu hayatın tadını çıkarmaktan hoşlanıyorum ancak bir kadın, para veya başarılar beni delicesine mutlu etmez. Ben tatmin olurum ve iyi hissederim ancak genel olarak mutluyumdur. Bir kadın beni reddettiğinde de mutluyum, beş parasız kaldığımda da ve işler berbat giderken hayat her yönden saldırırken de mutluyumdur. Bu açıdan bu yüksek seviyede bir farkındalık ve bilinç gerektiriyor. Yaşam felsefemin derinliklerinde yatıyor mutluluğum ve tamamen rasyonelleştirilmiş halde. Bu şekilde sıradan insanlardan daha mutluyum ve daha üstün bir performans gösteriyorum.
Bu hayatta sadece ''cahiller mutlu olabilir'' saçmalığına da inanmıyorum ve bu hatalı sözü düzeltiyorum:
Bu hayatta sadece güçlüler mutlu olabilir
- Yaşamın Pratik Gücü
sayende abazalıktan kurtuldum :)
YanıtlaSil