Erkek Olmakta İyi Olmak

 Erkek olarak doğmakla erkek olmak arasında ciddi bir fark var.

İyi bir erkek olman 'erkek olmakta iyi olduğun' anlamına gelmez.

Günümüzde erkekten çok oğlan çocuğu var ortalıkta.

Yaşları ilerlese bile asla gerçek bir erkek olamıyorlar.

Bu durum yetiştirilme ve koşullanmalar ile alakalı.

Konfor alanında erkeklik yetişmiyor.

Güçlü irade ve karaktere sahip erkekler yetişmiyor.

Toplumun betalaştırma projesi çok efektif bir şekilde çalışıyor.

Erkekler olgunlaşamıyor.

Risk alacak özellikleri kazanamıyor.

Testosteron seviyesi tarihin en düşük düzeylerinde.

Erkekler hiç olmadıkları kadar feminen.

Ortalık duygusal oğlan çocuklarıyla dolu.

Bu oğlan çocukları hayatla baş edemiyor.

Gerçekliği aşamıyorlar.

İstedikleri elde edecek iradeye sahip değiller.

Acıya dayanamıyorlar.

Başarılı olmak için savaşamıyorlar.

Sızlanıyorlar, ağlıyor ve şikayet ediyorlar.

Kolay şartlarda yaşamak erkeksi yönlerini çürütmüş durumda.

Bu ise onların özlerine uygun yaşamadıkları için mutsuz olmalarına yol açıyor.

Erkesi öze ihanet etmenin cezasını çekiyorlar.

Kadınlar senin zayıf bir erkek olduğunu hissediyor.

Sana derin bir şekilde saygı duyamıyorlar.

Senin zor şartlarda patlayacağını biliyorlar.

Senin neslinin devam etmesini istemiyorlar.

Kadınların en derin arzularına hitap etmiyorsun.

Kadınlar sana gerçekten saygı duyamıyor.

Burada kadınların bir suçu yok, suç sende.

Erkek olmakta iyi olmalısın.

Kendi kararlarını kendin net bir şekilde verebilmelisin.

Cesaretli olmalısın.

Sınırlarını zorlamalısın.

Kendi çerçeveni kontrol etmelisin.

Kendin için yaşamalısın.

Kendi görevlerini yerine getirmelisin.

İraden çelik gibi olmalı.

Acıya dayanabilmelisin.

Zor işleri halledebilmelisin.

Problemleri çözebilmelisin.

Tüm her şeyi başarmana rağmen de övgü beklememelisin.

Bu senin doğal olarak yapman gereken şey.

Konfor alanında ve annenin-babanın dizinin dibinde oturmak senin doğanda yok.

Gerçek bir erkek olmak zorundasın.

Erkek olmakta iyi olmak hiçte kolay bir şey değil.

Kolay olacağını da söyleyen olmadı.

 

Kızılderililer ergenlik dönemine giren oğlan çocuklarına erkek olmaları için bir görev verirdi.

Kendilerini klana ve kendilerine ispatlamaları için bir şans verilirdi.

Oğlan çocuğundan kartal tüyü getirmelerini isterlerdi.

Bu kartaldan kopartılacak bir tüy olurdu.

Oğlan çocuğu bu ritüeli tamamlamak zorundaydı.

Bir diğer örnek ise Tanzanya'da erkek olmak isteyen oğlan çocuklarına aslan avlama görevi verilirdi.

Bu çok tehlikeli görevi başaramazsa asla erkek olarak kabul edilmezdi.

Brezilya'da bir kabile ise oğlan çocuklarına içinde zehirli karıncalarla dolu eldiven verirlerdi. Bu eldiveni takıp acıya dayanmaları beklenirdi. Karıncalar çok acı veriyordu ve erkek buna katlanmak zorundaydı.

Tarih boyunca erkeklere çok farklı zorlu görevler veriliyordu.

Bu ise erkek olmanın bir süreç olduğuyla alakalıdır.

Erkek olarak doğman yetmez.

Eski bir sözü hatırlatıyor bu durum bana.

Kadınlar doğar, erkekler kendilerini yaratır.

Sende erkek olarak kendini yaratmalısın.

Erkek olmakta iyi hale gelmelisin.

Kendi kararlarını kendin almalısın.

Adam akıllı bir tarza sahip olmalısın.

Karakter duruşunu ortaya koymalısın.

İstediklerini almalısın.

Korkularını yenmelisin.

Özgürlüğünü ele almalısın.

Kararlarının sonuna kadar arkasında durmalısın.

Güçlenmelisin.

Fiziksel ve mental olarak.

Ağırlık kaldırmalısın.

Acılara dayanmalısın.

Kendini ileriye atmalısın.

Hayatla baş etmelisin.

Para kazanmalısın.

Kadınları elde etmelisin.

Saygınlık kazanmalısın.

Ya da yaşın artsa bile bir oğlan çocuğu olarak kalacaksın.

Her erkek nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşar.

Hak ettiğin gibi yaşarsın.

Berbat bir şekilde.

Sıradan bir şekilde.

Ya da ayağa kalkarsın.

Senin olanları alırsın.

İş bitirici olursun.

Gerçek bir erkek gibi...