Kadınların gerçeklik algısı erkeklerden farklıdır. Kadınlar çevreyi daha hassas algılar ve reaksiyon verirler. duygusal ve hormonel tepkileri buna göre dizayn edilmiştir.
Kocasını aldatan bir kadının direkt olarak kocam benimle ilgilenmiyordu diyerek eylemini meşrulaştırması örneği iyi bir örnektir. Yaptığı eylemlerin sonucunu kabullenmemek için ve rahatlamak için buna ihtiyaç duyarlar.
Kadının amacı yargılanmaktan ve haksız olmaktan korktuğu için kendisini olmayan realiteye inandırmasıdır.
ilkel toplumda normları ihlal eden kadınlar dışlanıyor,kabileden atılıyordu.o zamandan beri kadının en büyük korkusu toplumdan dışlanmak ve statüsünün(iyi erkek elde etme potansiyeli) düşürülmesidir. Bundan dolayı kadınlar yalan söylemekte,manipüle etmekte,mağduru oynamakta ve kendini haklı çıkarmakta içgüdüsel bir yeteneğe sahip oldular.
kadınların sosyal zekası erkeklerden fazla ve bu manipülasyon sanatında kadını güçlü hale getiriyor.
Kadınlar bir şeyin kendisine değil, arkasında ki anlama bakmaya yatkınlardır. Hisleri ve içgüdüleri bu konuda kuvvetlidir. kadınların bu özelliği fazlasıyla ilkel akıl yürütmelerine neden oluyor. mantıktan yoksun "adhominiem" yapmalarına neden oluyor. Bilim sayfalarında kadınlar hakkında yazdıklarıma ve ortaya koyduğum verilere rağmen kadınlar direkt olarak birisi seni üzmüş, kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş tarzı direkt fikrimden ziyade bana eleştiri yapıyorlardı. Kendilerini haklı çıkarmak için bilgiyi reddediyor bunu benim karakterimle bağdaştırıyorlardı. Kadın egosu budur işte istemediğin şeyleri direkt alakasızca reddetmek veya kendini saçma şekilde haklı çıkarmak.
Kadınların istemedikleri ve egolarının kabul etmediği realiteyi de reddetmeleri bundandır. Bir erkek, kendisi hakkında eleştiri yaptığında "yüz vermediğim için yapıyor" demesi ve eleştiriyi başka kadın yaptığında "aman beni kıskanıyor" demesi tamamen eleştiriyi reddetmesiyle alakalıdır.
Kadının gerçeklikle baş etmesi önce bir imgeye inanması ve daha sonra onu gerçek kabul etmesi ilginçtir. Kendi kendini haklı ve mağdur göstermenin temelidir.
Solipsizm kadın psikolojisinin en önemli taşıdır. Yaptıkları eylemleri böyle meşrulaştırırlar ve modları değiştikçe bakış açıları değişir. Sorumluluğu kendi dışına atar ki eylemin sonucundan kurtulabilsin. İlişkiyi bitirirken de suçu erkeğe atar, aldatırken de. Mesela aldatmış bir kadına neden yaptığını sorduğunuz da aniden oldu ve diğer erkeğin suçu olduğunu kendisini baştan çıkardığını söyleyecektir. Ben istedim de yaptım tarzı bir şey söylemeyecektir. Bir erkek aldatırsa bu onun kendi eylemi ve tercihi olarak görülür. Aldatmayı istedi ve yaptı olarak anlaşılır. Suçun sorumluluğunu almak zorundadır. Bir kadın gelipte hamile kaldığını söylediğinde erkek bu realiteyi reddetmez sadece çözüm arar. Kadın ise reddedebilir böyle realiteleri çünkü kötü hissetmeyi engellemeye çalışır sorunu çözmektense.
Kadınların berbat sorun çözücü olmalarının nedeni budur. Onlar panik ve sorun anlarında reaksiyon vererek duygusal olarak etkilenirler. Sorunu görmezden gelerek bu kötü hissi engellerler.
Kadınlar ayrıca geçmişi silmekte ve onu hiç olmamış gibi varsaymakta da iyidirler. Geçmiş bir ilişkiyi veya olayı kolayca unutmaya ve hiç olmamış gibi davranmaya meyillidirler.
Solipsizm; kadının kendini haklı çıkarmak için kullandığı akıl yürütmedir. Her zaman haklı ve mağdur çıkar. Kadınlar sürekli mağduru oynamaya ve ilgiyi üzerine çekmeye bayılır.
Sürekli olarak hayatın kendilerine ne kadar zor olduğunu anlatırlar ve ortada olan problemleri çözmezler. Sürekli doğru erkeği bulamadıklarını söylerler(en az 1000 erkek seçeneği var ve doğru erkek yok hmm).
Solipsizm yalnız kalan kadının hayatını siken ve kalitesini minimuma düşüren bir şey. Sorumluluktan kaçmak ve sürekli kendini haklı çıkarmak ilişkiler dışında ciddi bir sorun. O yüzden yalnız kadınların hayatı saçma sapan yüzlerce sorun ve sıkıntıyla dolu. Yalnız kadın hayatla baş edemez her ne kadar güçlüyüm ve kendi ayaklarım üzerinde duruyorum dese de mutsuzdur,agresiftir. Hiç yalnız ve mutlu kadın göremezsiniz zaten kadın mutluluğu ayrı bir konu.
Solipsizm erkekle kadının bir çatışma nedenidir. Kadınlar realiteyi sürekli reddederler kanıt gösterseniz bile. Kanıta rağmen bile itiraz eder yapmadım der. Kurnaz bir politikacı gibidir. Olayı kabul etse de şartları ve başkalarını suçlar çünkü kendisi suçsuz,mağdur ve masumdur bu nasıl olabilir!
Anlamanız gereken kadın kendi kafasının içerisine gömülmüştür. Orada yaşanan duygu değişimlerine ve çevrenin etkisine açıktır. Kadınların gerçeklikleri zayıftır ve asla bir erkek gibi özgüven geliştiremezler. Zayıf realite onları aşırı duyarlı ve hassas yapar. Saniyeler içerisinde tüm duyguları değişir. Bu konuda modern insan idealinden aşağıdadırlar.
Peki biz bu durumu nasıl manipüle ederiz direkt olarak?
YanıtlaSilKadınları uzun süreli manipüle edemezsin. Sadece kısa süreli yüksek değerli olduğuma dair davranış ve hareketlerinle inandırabilirsin. Gizem vs oluşturarak yanılsamalar,imalarla ama kadın seni tanımaya başlarsa ve değersiz olduğunu veya onun imgesinde ki o ilk anda ki gibi olmadığını anlarsa tekmeyi basar.
SilBu yüzden kadını ciddiye almamak ve bir konu hakkında (özellikle haklılık) onunla tartışmamak fazlasıyla önemli
YanıtlaSilPratik çözümü o olsa da ciddiye almadığın birisiyle de zaman geçirmek zordur özellikle saygını kaybedersen.
SilKadınlar hayatımızın her anında varlar bu sadece bir farkındalık olaral bilinmeli. Haa ama bunları bilmenin etkisi Neo'nun Matrix'i keşfetmesiyle aynı. Görünenin arkasında ki gerçeklik bu
Kadın bir olayı istediği gibi yorumlama ve haklı çıkarma amacı güder
YanıtlaSilbu bilgiyle ne yapabiliriz peki sanırım hiçbirşey kadın hep haklı olduğunu düşünür
ancak bu kadar doğru anlatılabilirdi. bir de asla özür dilemez bu canlılar. duyabileceğiniz en büyük özür, eğer iyice köşeye sıkışmışsa: "haksızsam özür dilerim"dir. bak yine şerh koyuyor. haksızsa özür diliyor, ama içinden haklı olduğunu düşündüğü için aslında özür dilemiyor. şeytanlığa bak.
YanıtlaSil