Kazanmak İçin Oynamak Vs Kaybetmemek İçin Oynamak

YAŞAMIN PRATİK GÜCÜ
By -
2
Hayatın içerisinde 2 temel strateji vardır bunlardır. Kazanmak için oynamak ve kaybetmemek için oynamak. Çok detaylı ve önemli bir yaklaşımı içeren iki bakış açısıdır bunlar.

Nedir bu ikisinin farkı?

Hayatta kazanmak için oynamak demek ; kendine güvenmek, risk almak, gelişime odaklanmak, iyi kaynak yönetmek, ihtimallere odaklı olmakla ilgilidir. Elindeki şeyleri risk edebilecek cesaret ve mentalitede olmayı gerektiriyor.

Kaybetmemek için oynamak demek; Elinde ki şeyleri kaybetmemeye odaklanmak ve bu sayede kaybetmeden kazanmaya odaklı olmaktır. Büyük riskler almayıp sadece ufak riskler alarak ilerleme stratejisidir. kurban mentalitesi, kadercilik bu görüşle beraber anılır.

Kazanmak için oynamak hayatın kendisiyle oynamayı gerektiriyor ve güçlü bir frame istiyor. Kendinden şüpheye düşen, korkuları aklının önüne geçen, kaybetmekten fazlasıyla korkan insanlar bunu başaramıyor. Kazanmak hayatta ki arzunuzla ve hırsınızla alakalı bir durumdur. Kazanmayı bilen insanlar dibe batsalar da çıkmayı mücadele etmeyi bilirler. Bir şeyle nasıl baş edeceğini bilmek psikolojik bir güç gerektiriyor. İrade, azim, kararlılık, korkuların üzerine gitmek, mantıklı düşünebilmeyi gerektiriyor. En önemlisi ise bazen kaybedilecek hiç bir şey olmadığını bilip eyleme geçmektir.

Hayatın kendisinde erkeklerin %90 kadarı açıkçası kazanmak için oynamaz. Aslında kazanmak için oynamak insanın doğasına biraz terstir çünkü insanlar konfor alanlarında yaşamayı severler. İnsan konfor alanında güvenli ve rahattır risk alıp bu rahatı bozmak istemez. O yüzden Konfor alanının dışını karanlık uçsuz bucaksız ormanlar olarak görür bu riski alıp kendisini zor duruma düşürmek istemez yani kaybetmemek için oynar hayatla.

Mesela şöyle bir örnekten ilerleyelim elemanımız 2.000 ₺ maaş veren bir iş buldu diyelim. 8-5 çalışıyor ve ucu ucuna idare ediyor. Bu adam zaten işi zor bulduğu için ve piyasada ki işsizliği gördüğünde mentalitesi otomatikman kaybetmemek için işlemeye başlayacak. Gözü kör olup işi için fazla tavizler verecek patronun taşağını yalayacak vs. Asla gelişime daha yükseğine odaklanmayacak. Her zaman işten atılırsam kirayı nasıl öderim, aç kalırım tarzı endişelerine odaklanacak. Bu tür adamlar 25 yaşında bu tip işe girip 40 yıl gelişmeden değişmeden çalışıyorlar asla bir ilerleme yok. Adam işe girince kendisini geliştirmeyi bırakıyor daha iyi işlere odaklanmıyor ve gerektiğinde istifayı basıp iyi işlerin peşinde koşmuyor. Dil öğrenmiyor, bilgisayar kurslarına gitmiyor, zaman yönetemiyor vs. Evet 2.000 tl bir boka yaramıyor ama tasarruf edilerek bazı kurslara yatırılabilir. Sigara içen bir adam için bu daha kolay zaten senelik alınan para artmadığı için tasarruf etmek basittir. 2.000 tl net maaş alan birisi senede 24.000 tl alır şaka gibi bir para ama ülkede 1400 tl çalışan milyonlar var. Bu 24.000 tl den belli şeyler kısılarak gelişim sağlanır ve ilerlenir. En kolayı bence dil öğrenmek ve bilgisayarla ilgili temel şeyleri ilerletmektir. Bu sayede daha iyi işlerin peşinden koşulup yükselme şansı aranır. Belli noktadan sonra bu gelişim hiç durmaz ve üzerine eklenilerek devam edilir. Yeterli cesaret kazandığında ise kendi işini kurup büyütebilirsin. Kaybetmemek için oynadığında ise işi kaybederim korkusuyla asla gelişim sağlanmaz çünkü yanlış yere bakılıyor demektir bu ileriye doğru araba sürerken geriye bakarak yola devam etmek gibidir. Bu tür garantici-tembel tenekelerin hayatta neden başarılı olamadığı anlaşılır. Kolayca kaderci ve aptaldırlar adam 2000 tl alıyor ve asla gelişmiyor ilerlemiyor aptal gibi saman gibi yaşıyor. Hayat bir rekabet yeridir ve rekabet iyidir hayatı zevkli hale getirir yaşadığını hissettirir. Bu tür memur tipi genelde Üniversiteyi bitirip askerlik yap evlen modunda oluyor. Ee zaten evlenip düğüne, araba ve dair almaya tonlarca para yatırdığı için elinde para tutamıyor sürekli kredi borcu ödüyor. Böyle mallarla dolu bu ülke. Evlenen adam zaten karısının saçma salak giderlerine harcadığı parayla kendine iş kurup büyütür hatta o parayla yurt dışına çıkıp eğitim alabilir yüksek lisans vs yapabilir hatta o ülkede çalışacak yeterlilik seviyesine kendisine emek, zaman ve para harcayarak ulaşabilir. Ancak tipik kaybeden adamlar kolayca evlenir ve gelişim ilerleme durur. Göt göbek salınır, asla kitap okunmaz, yeni şeyler öğrenilmez varsa yoksa dandik bir araba için para ödenir o taksit 5-6 yılda bitince bu seferde dandik bir daire için borca girilir sonra çocuk okutmak için uğraşılır ve ölünür. Bu tip adamlar öyle salaktır ki bütçesine bakmadan da bir sürü çocuk yaparlar. İşte kaybetmemek için hayatla oynandığında başınıza gelecekler.

Kaybetmemek için oynayan salak erkekleri ilişkiler konusunda görmek bana acayip haz veriyor. Şimdi elemanımız abazanlıktan duvarı delme seviyesine gelmiştir ve yana döne hatun arıyordur. Sonunda şans yüzüne güler ve aptal-çirkin bir hatun bulur. Sikini sokacak sıcak ve ıslak bir delik bulunca bu sefer hatunu kaybetmekten korkmaya başlar. Sonuçta hatunu zor bulmuştur ve elde ki leş hatunu kaybetmek istemez. kıza tavizler verir çünkü amsız kalmak artık en büyük korkusu olmaya başlar. Aman biri gelir de elimden alır hatunumu siker diye korkmaya başlar. Bu korku yüzünden daha da bağımlı, kıskanç ve korkak hale gelir. Aptal bir karıya yıllarca sabrederler, emek, para, zaman  harcar dururlar. Hatun terk edince ağlar zırlar yalvarır aptal koca götlü kezbanın götünü arşa çıkarırlar. Adam kaygılarının ve korkularının içinde kendi özgüvenini yok eder. Sonra bi kezban için düğün masraflarına girer(en az 50k - 120k arası). Sonra karı ve onun ailesinin varoş arzuları içinde masraflardan masraflara koşar. Provider bir erkeğin kaderi budur bir kadınla yaptığı takastan hep zararlı çıkar. elde ki hatunu kaybetmemek için evlenir kısıtlar korkar başkası benim kezbanımı siker diye ve korkusu da gerçek olur. Kadınlar sevgilileriyle sikiştiği gibi kocalarıyla sikişmezler hem de aldatma ihtimalleri artar. Adamımız sürekli değer kaybeden ve kendisine vermeyen bir kadına emek, zaman ve sahip olduğu tüm parayı harcamaya devam eder. İşte kazanmayı bilmeyen adamların sonu budur.

Kazanmak için oynayan erkek ilişkilerde temel de bolluk mentalitesine inanır gerçekte bolluk olmasa bile inanır çünkü bu inanç erkeğe faydalıdır erkeğin özgüvenini arttırıp onu daha az muhtaç hale getirir. Bu inancın davranışlara yansıması stres sahibi olmayan,eğlenceli,ne istediğini bilen bir erkek imajına katkı yapar. Kadına seks istediğini belli eder çünkü bu doğal bir şeydir ve buna hakkı olduğuna sonsuzca inanır. ancak kaybetmemek için oynayan adam kıza seks istediğimi belli etmeyeyim sonra benim diğer erkekler gibi abaza kalitesiz olduğumu düşünür hem de elimde ki gül gibi manitayı kaçırmayayım diye düşünüp ona göre kıza iyi davranmaya başlar ve karşılığında kızın kendisine vermesini bekler tabi bunu asla belli etmez. Eldekini kaybetmemek için (bir kadını asla elde tutamazsınız sadece o sizinle olmak isterse kalır yani zorla olucak bişey yok) tüm diğer potansiyel seks fırsatlarını kaybeder. hemde kendisiyle seks yapmak istemeyen bir kadın içinnnn.....

Kazanmak için oynamak demek sizin hayatınıza negatif etki eden kadını,arkadaşlarınızı gerekirse ailenize bile rest çekmenizi gerektirir. Çoğu zaman insanlar garantici düşünür mesela sevgilin çok salak davranıyor ve hayatını sikiyor ama adamımız yeni kız bulmadan eskisini şutlayamaz o yüzden de sabreder. Gerektiği zaman siktir  çekmeyi bilmek lazım çünkü hayat bir tane o da aptal bir karının dırdırını çekmek için çok kısa. Adamlar yeni sikecek am bulamam korkusundalar ve bulamıyorlarda adam da eğlence yok zevk yok özgüven yok cesaret yok gelişim değişim ilerleme yok. İşler böyle olunca da mutsuz yarak kafalı erkekler her yeri kuşatıp negatifliklerini yayıyorlar. O yüzden hayatınızdan böyle garantici tipleri atın.

Erkek adam kendi değerini bilmeli ve akıllı davranmalıdır. Erkek yaşla olgunlaşır yani hayatı doğru değerlendirmeyi bilirse olgunlaşır bir meyve gibi gittikçe tatlanır. Erkek yaşla beraber gelişir,değişir,öğrenir ve anlar. En iyi eserleri edebiyatçılar geç yaşlarda vermişlerdir. Erkeğin kendisi hayatın içinde kazanmak için oynar ama kadın için işler öyle değildir zaman kadına kaybettirir ve eğer doğru zamanda doğru erkeği kapaklayamazsa kaybeder. Kadınlar kaybetmemek için oynarlar hayatla ve her zamanki derin mutsuzluklarının sebebi budur. doğaları erkek kadar mutlu olmaya müsait değil. Erkeklerin çoğu farkında olmadığı için bu gerçeği bilemez bir kız için kendi hayatını mahver durur. Erken evlenen erkekler ise aptaldır ve piyasada görüyorum eleman 30 yaşında evleneceği kadın 32 😂. Adam gerçeğin farkında olsa hayatı değişecek ama yok o evlenmek için hazırlanıyor...

Evlilik gibi kaybetmemek için oluşturulmuş beta erkek kurumlarından uzak durun. evlenmek için 1 tane iyi sebep yoktur. asla da unutmayın kadınlar sevgilileriyle sikiştiği gibi kocalarıyla sikişmez. Erkek kendi bolluk mentalitesinde gelişerek yaşamalıdır.

Bir çok erkekte gördüğüm kaderci karamsarlıl beni güldürüyor.Bu tür arabesk duygusallık mide bulandırıcı. Adam psikolojik olarak kendisi yeterli görmüyor öz-saygısı düşük hayatını önemsemiyor ve kadınlara muhtaç hayaller kuruyor. açıkçası kadınla ilişkiler erkeği mutlu eden bişey değil çünkü mutluluk kendin dışında bulunmaz. Erkek kendi kendisine yeten güzel bir hayat kurma hedefinde olmalı bu ise asla sonuç odaklı olmamalıdır.

Mesela yemek yapmayı bilmiyorsan ufaktan başlarsın zamanla ne etler,yemekler,tatlılar yapmaya başlarsın ama bu yeterrrrrrr mi? -Hayır. Bu sefer başlarsın italyan mutfağından meksika soslarına kadar.

Dil öğrenirsin tatillere çıkarsın alışveriş yaparsın yüzme öğrenirsin araba sürmek  vs Yani yapılacak fazlasıyla şey var.

kitap okursun,felsefe,sanat,edebiyat,bilim,teknoloji vs bunların derinliğine girersin daha çıkamazsın öyle zevklidir kendini bir rönesans eserlerine bakarken bulursun bir bakmışsın kendini felsefenin derin sularında bulmuşsun sonra ekonomik-iktisadi teorilere bakarsın. tarih okursun vs entellektüel genel kültür alanında gelişirsin.

Sonra kızlarla tanışmayı öğrenirsin hem de her yerde, konuşmayı, sekse ikna etmeyi, sonra alkol-kahve kültürü öğrenirsin, eğlence mekanlarını, tatil köylerini, gece cluplarını kendi bütçene zevkine göre seçersin. Zaten tek bir erkek olup odaklandığında bir çok şeyi yapmaya yılların oluyor. Pozitife odakı zevklerinde derinleşen kendi kendine yeten mutlu huzurlu yaşamayı seven doğayı seven gülmek için sebeplere ihtiyaç duymayan bir adam olursunuz. Bakın tüm bu yazı bir felsefi görüştür insanı mutlu edebiliyor geliştiriyor.

Ailenize ve çevrenize rest çekmeyi öğrenin birey olduğunuzu kendi yolunuzu çizmeniz gerektiğini iyi bilin. En basiti yurt dışından iş bulduğunuzda gidebilmeyi bilin. Garantici hayatı bazen terk edip kendinizi deneyimler alacak cesarette bulun. Ailenizin sürekli kısıtlamalarıyla mücadele edin en basitinden paranızı kullanmayı ailenizin hayatınızda ki gücünü azaltmayı öğrenin. Sırf beyaz yakalı amele memur olup statü atlamak için araba alıp kendinizi kredi borcuna sokmayın. Gerekirse 2 yıl zevksiz yaşayıp paranızı kısıp gelişime odaklanın. geleceğiniz için bugünlerin bir kısmı feda edilebilir. Gerekirse ekmek domates yersiniz ama acının sonunda bam başka insan olursunuz. Yani akıllı olun paranızı zamanınızı emeğinizi yönetin. kimse hayata en yüksek seviyeden başlamıyor(bazı zengin çocukları hariç) sürekli ilerlemeye odaklanın ve süreçten zevk alın. Mesela çoğu kişi ilerlemeye odaklandığında çoğu zaman sonuç odaklı oluyor illa müdür olunca mutlu olucaksın diye bişey yok. Gelişim ve ilerleme durduğunda kendinizi sorgulamaya başlayın. Hiç bişey için geç değildir harekete geçip yeter ki azimli olun.
Kendi gerçekliğinde yaşamak bu açıdan süper önemli.Kendi gerçekliğin de kendin içim yaşadığında toplumun şartlanmalarını deler geçersin. Basitinden spor yapıp,dil öğrenip,yemek yapmayı geliştirip aynı zamanda kızlarla tanışma-tavlama işlerini de geliştirebilirsin. bak dans,müzik,tiyatro tarzı hobileri dahil bile etmedim. Yani hayat ne olursa olsun karamsar olmaya değmiyor. O yüzden harekete geçmek pozitife odaklı olmak lazım. Bu hayatta başınıza hep pozitif şeyler gelmiyor sadece pozitifi seçmelisiniz. 30 kızdan ret yiyip 1 numara aldığınızda evet ben mükemmelim hatun bana numarasını verdi yee demek hasiktir 30 red yedim amk ben ne ezik mal adamım hhhühü başkaları hatunları götürüyor ühühüg demekten 10000 kat iyidir. Her zaman gerçekliğin içinde subjektiflik vardır. Hayatınızı siz belirler yönlendirirsiniz.

Umarım "KAZANMAK İÇİN OYNAMAK" mentalitesini anlamışsınızdır.
Tags:

Yorum Gönder

2Yorumlar

  1. Romeo abi teşekkür ederim nu yazın için.

    Yıllardır bunun üzerine düşünüyordum ama hiç bir yerde bulamıyordum.

    Çocukken bile bir sürü misketim vardı ama kaybetmemek için oynamıyordum artık değişme zamanı !

    YanıtlaSil
  2. Hayatımda gördüğüm en dürüst makale

    YanıtlaSil
Yorum Gönder